28 Nisan 2014 06:00

Filistin’de birlik hükümeti kurulur mu?

Tam da Filistin-İsrail görüşmelerinin çöktüğü üzerine haberlerin yer aldığı bir dönemde Hamas ile El Fetih uzlaşma görüşmelerine ve ulusal birlik hükümeti kurulması çalışmalarına başladı. Nisan’ın üçüncü haftasında kutlanan ‘Filistinli Tutsaklar Günü’nün hemen ertesinde gelen görüşme haberi Arap basınında genellikle olumlu karşılandı. Bilindiği üzere Filistin’de Gazze Şeridi, Hamas’ın denetimindeyken Batı Şeria, El Fetih’in kontrolünde.

Filistin’de birlik hükümeti kurulur mu?
Paylaş

Ali KARATAŞ / Yusuf ERTAŞ

Tam da Filistin-İsrail görüşmelerinin çöktüğü üzerine haberlerin yer aldığı bir dönemde Hamas ile El Fetih uzlaşma görüşmelerine ve ulusal birlik hükümeti kurulması çalışmalarına başladı.  Nisan’ın üçüncü haftasında kutlanan ‘Filistinli Tutsaklar Günü’nün hemen ertesinde gelen görüşme haberi Arap basınında genellikle olumlu karşılandı. Bilindiği üzere Filistin’de Gazze Şeridi, Hamas’ın denetimindeyken Batı Şeria, El Fetih’in kontrolünde.

Al Arabiya Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni ve Şark Al Awsat Gazetesi Yazarı Abdurrahman Raşid, görüşmeleri “Filistin siyasi arenasında bir manevra” olarak değerlendirdi. Raşid, “Korkarım ki Hamas’ın ve el Fetih’in görüşmeleri sadece içerideki çatışmanın bir parçası veya Filistin’in evinin düzenlenmesi olacak” dedi.
Lübnan’ın önemli gazetelerinden Daily Star ise İsrail ve ABD’nin rahatsızlığının, “böl ve yönet” politikasının bir sonucu olduğu değerlendirmesini yaptı.

LÜBNAN CUMHURBAŞKANINI SEÇEMEDİ

Suriye iç savaşını derinden hisseden Lübnan’da geçen hafta parlamentoda cumhurbaşkanlığı seçimleri vardı. Oylamada 52 “varakat el bayda” yani beyaz oy kullanılırken 14 Mart Hareketinin Lideri Sait Hariri’nin adayı olan Semir Caca 48 oy, Dürzi Lider Velid Canbulat’ın adayı Henry Helu ise 16 oy aldı. Çıkan sonuçlar üzerine Lübnan’da yayımlanan ve Suriye yönetimine yakınlığı ile bilinen Al Ahbar gazetesi “protesto oyları seçimi kazandı” yorumunda bulundu. Seçimlerde Lübnan’ın önemli siyasi aktörlerinden Hizbullah aday göstermedi.
Meclis Başkanı Nebih Birri ikinci tur seçimlerin 30 Nisan’da yapılacağını ilan etti. 25 Mayıs 2014 tarihinden önce cumhurbaşkanı seçilemezse Şubat 2014’te başbakan olan Temam Selam cumhurbaşkanlığı görevini de yürütecek.

ÜRDÜN’DE EKMEK VE ÖZGÜRLÜK PROTESTOLARI

Geçen haftayı hareketli geçiren bir diğer Ortadoğu ülkesi ise Ürdün oldu. Ürdün’de ilk Körfez harekatının yapıldığı 90’lı yıllarda fiyatların artması ve Ürdün dinarının değerinin düşmesinin yıl dönümü olarak anılan “hediye gününde” protestolar vardı.

Salı günü gerçekleşen protestolarda bir genç güvenlik güçleri tarafından öldürüldü. Cuma günü gencin öldürülmesini protesto eden Ürdün’ün güneyinde bulunan Mean ilinde meydana gelen gösterilerde 5 kişi yaralandı.


HAMAS EL FETİH’E UYACAK MI... NİHAYET?

Abdurrahman RAŞİD/Şark al awsat


Gazze Şeridi ile Batı Şeria arasında uzlaşmaya varılmasından ABD ve İsrail’in memnuniyetsiz olduğunu ve barış görüşmelerini tehdit ettiklerini duyduğumda hoşuma gitti.
İsrail hükümeti aslında Ramallah’ta olduğu gibi Hamas’tan da herhangi bir tehdit görmemektedir. Çünkü Hamas, her zaman anlaşmaları bozmada faydalı olmuştur. Netanyahu, Hamas füzelerini gerekçe göstererek yerine getirmesi gereken uluslararası sorumluluklardan kaçınmasını sağlamıştır. Hamas, Tel Aviv’in “müttefik” olan “düşmanıdır”.  Uzlaşma anlaşması uzun zamandan beri duyduğumuz en iyi haberdir. Lakin muhtemelen sanatçıların düğünleri gibi olacaktır. Gürültülü konserler ve hızlı bir boşanma.

Anlaşılan Netanyahu hükümeti, uzlaşı görüşmelerinden sinirlenmektedir. Çünkü bu süreç Filistinliler tarafından işletilmektedir. Esas hayret verici olan Amerikan dışişleri bakanlığının öfkesidir.  Uzlaşma ancak görüşmelerle sağlanır başka herhangi bir yolla değil. Yani Hamas, daha önce görüşmeleri kâfirlik olarak nitelendirirken ve bozmakla tehdit ederken şimdi halkının önünde görüşmelere katılıyor.

Korkarım ki Hamas’ın ve el Fetih’in görüşmeleri sadece içerdeki çatışmanın bir parçası veya Filistin’in evinin düzenlenmesi olacak. Hamas’ın içinde liderlik yarışı ve el Fetih’te Abbas’ı erken seçime davet eden Muhammed Dehlan gibi. Ramallah’taki hükümet, bölünmeyi önleyecek ve Gazze Şeridi’nin katılımını sağlayacak kadar güçlü değil. Hamas, bölünmesini engelleyecek arkasındaki arkadaşlarını kaybetti; Beşar Esad’ın Suriye’si  ve iktidardan uzaklaştırılan İhvan gibi. Hamas içerisinde taraflar, gerçekten iktidara dönmeyi ve iktidara ortak olarak Filistin halkını yönetmeyi istemektedir. Lakin sorun Filistin önderliğinin zayıf ve bitkin düşmesi ve çöküşten korkmasıdır. İkincisi görüşmelere ve taahhüt etmeye kadir değildir. Görüşmeler Abbas’ı daha fazla taviz veremeyeceği gerçeği ile yüz yüze getirecektir. Ve taahhütlerin yerine getirilmemesi hükümet işlerinin yürütülmesi için gerekli olan ABD ve İsrail’den gelen aidatların ödenmemesine yol açacaktır.


BÖL VE YÖNET

The Daily Star - Başyazı

El Fetih ve Hamas arasında gerçekleşen uzlaşmanın bu hafta yapılan duyurusu üzerine daha anlaşmanın mürekkebi kurumadan Washington ve Tel Aviv’de tehlike çanları çalmaya başladı.
İsrail’in tepkisi anlaşılabilir. İsrail gücünü, Filistin’in zayıflığından alıyor. Son yıllarda bu zayıflığı Batı Şeria ve Gazze Şeridindeki düello halindeki siyasi oluşumların varlığından daha iyi hiçbir şey sembolize edemez.
Tel Aviv’in barış görüşmelerine katılımını durdurmak için aldığı karar, Filistinlilere uzlaşmaları için önemli bir olanak sunsa da öngörülebilir bir tepkidir. Daha önce ve en son duyurulmuş olan bu tür anlaşmaların bir ulusal birlik hükümetinin gerçek oluşumu tarafından takip edilmesi gerekir.
Barış görüşmelerine gelince, terimin kendisi sakıncalı hale geldi. Oslo Anlaşmasından 20 yıl sonra, Filistinliler tarafından kontrol edilen topraklar giderek küçülürken, adil barış umutları gittikçe solup uzaklaştı.
Ama Washington’un tepkisi gerçekten umut kırıcı. Filistin politik sahnesinin kan davalı iki kantona bölünmesi doğal değildir. Bu bölünmenin sona erdirilmesi, işlerin daha doğal bir zemine oturması için bir geri dönüş olacaktır. Eğer ABD Hamas’ın hükümetteki varlığı nedeniyle Filistin Yönetimine yardımı keserse bu sadece Lübnan’daki durum ile ilgili göze batan bir çelişkiyi açığa çıkaracaktır. Orada Hizbullah, on yıldır yürütme organına katılıyor. Fakat onun İsrail karşıtı duruşu, Amerika’nın Beyrut’taki hükümete yaptığı yardımı kesmesine yol açmıyor.
Eğer Washington dürüst bir barış yapıcı olarak görülmek istiyorsa, yönetme tarzı “böl ve yönet” olan duruşu benimsemekten kaçınması gerekir.


LÜBNAN; PROTESTO OYLARI KAZANDI!

Al Ahbar

Lübnan parlamentosunun cumhurbaşkanını seçmek için toplandığı birinci oturum sona erdi. İlk tura göre Semir Caca 48 oy alırken, Henry Helu 16 oy aldı. İlk tur oylamada 52 boş oy çıktı. Seçimlerin ikinci turu Çarşamba günü yapılacak.

14 Mart Hareketi'nin adayı olan Semir Caca ilk tur sonuçlarını büyük bir zafer olarak nitelendirirken, bazılarının bu zaferi örtbas etmeye çalıştığını kaydetti ve bu kesimlerin cumhurbaşkanlığı seçimlerini iptal ettirmeye çalıştığını iddia etti.

Al Ahbar gazetesine bir demeç veren bir diğer aday Nadiyn Musa ise üzgünlüğünü dile getirerek, seçimleri demokrasi açısından bir saçmalık olarak nitelendirdi. Seçim sisteminin tamamen değişmesi gerektiğini belirten Musa, parlamentonun bazı topluluk liderlerinin diktatoryası altında olduğunu ifade etti.

Seçimlerin ardından bir açıklama yapan Velid Canbulat ise, Henry Helu'yu desteklemeye devam edeceklerini çünkü başka alternatiflerinin olmadığını söyledi.

Değişim ve Reform Bloğu başkanı Mişel Avn ise, destekleyecekleri adayı henüz belirlemediklerini ve bunun için net bir şey söylemenin henüz erken olduğunu kaydetti.
Seçimlerin ilk turunun herhangi bir dış müdahale olmadan gerçekleştiğini aktaran Ulusal Mücadele Cephesi adayı Henry Helu ise, herkesi bir arada tutacak bir adayı seçmenin önemine vurgu yaptı.

14 Mart Hareketi'nden milletvekili olan Kazım Elhayr ise, hareketin, Semir Caca'yı destekleme kararının halen geçerli olduğunu ve hareket üyelerinin bunun gereğini yapmakta ısrarlı olduğunu dile getirdi.

Suriye Sosyal Milliyetçi Parti Başkanı As'ad Hardan ise parlamentoda yaptığı konuşmada, ''bir katilin cumhurbaşkanı olamayacağını'' söyledi.

Herkesin üzerinde uzlaşacağı bir aday çıkarmanın güçlüğüne işaret eden Liberal Ulusal Parti başkanı Devri Şamon ise, uzlaşı adayı için herkesin taviz vermesi gerektiğini belirtti ve kendilerinin Semir Caca'yı desteklemeye devam edeceklerini dile getirdi. Semir Caca'nın Lübnan Kuvvetleri partisinden milletvekili olan İyliy Esved ise, Caca'nın kendi partisini bile ikna etmeden aday olduğunu ve Caca'nın cumhurbaşkanı olabilmek için sadece kendi grubunun desteğini almasının yeterli olamayacağını belirtti.
Direnişe Vefa grubu milletvekillerinden Ali Fayad ise katıldığı bir televizyon programında Hizbullah'ın boş oy kullanacağını ifade etti.


ÜRDÜN; AKTİVİSTLER NİSAN HEDİYESİ GÜNÜNDE REFORM İSTEDİ

www.24.ae

Ürdün’de farklı halk hareketlerinden ve siyasi akımlardan aktivistler “nisan hediyesi” gününde başkent Umman’da bulunan İmam Hüseyni Camiinin önünde Cuma protestosunda bulundu.
Katılımın az olmasına rağmen güvenlik güçleri aktivistleri kuşattı. Sadakat olarak adlandırılan grupla herhangi bir olumsuzluğun yaşanmaması için cami çevrelendi. Toplananlar rüşveti lanetledi. Son anayasa değişikliğini reddetti ve caddelerin ıslah edilmesini istedi. Anayasada iktidarın halka dayalı olması yönünde değişiklikler talep etti.  Halkın siyasi ve iktisadi kararlara katılımını istedi.

Ürdün’de Nisan hediyesi günü 15 Nisan 1989’daki eylemlere dayanmaktadır. Gösteriler Mean kentinde başladı, hızla Kelkerek, Elsalt ve İrbed’e yayıldı. Gösteriler, ülkenin 1. Körfez Savaşı neticesinde dinarın değerinin düşmesi ve hükümetin fiyatların yükseltilmesi yönünde kararlar alması nedeni ile gerçekleşmişti.
Bu gösteriler, hızla özgürlükler isteyen ve hükümetin düşmesini ve partiler kanununun değişmesini talep eden göstericilerle güvenlik güçleri arasında silahlı çatışmalara evrilmişti. Ürdün Kralı Abdullah yaşanan gelişmeler üzerine Ürdün de yayınlanan Al-rai gazetesine değişimin şart olduğunu ifade eden açıklamalarda bulunmuştu.


DOĞU LİBYA AYRILDI: SADRA LİMANINI VE RAS LANUF’U TRABLUSA TESLİM ETMEYİZ,

Al Kuds

Libya’nın doğusunda petrol kuyularına hâkim olan ayrılıkçı silahlı gruplar, Ras Lanuf’u ve Sadra petrollerini merkezi hükümete teslim etmeyeceklerini belirttiler. Bunun sebebi ise merkezi hükümetin bu ay gerçekleştirilen anlaşmayı yerine getirmemesi. Bölge liderleri petrol limanı olan Lanuf’u teslim etmeyeceklerini belirtti.
Libya hükümeti geçenlerde limanlara hâkim olan silahlı gruplarla Libya’nın doğusundaki limanlara kuşatmanın kaldırılması konusunda anlaştığını açıklamıştı.

ÖNCEKİ HABER

Öğle yemeğinde aşk

SONRAKİ HABER

‘90’lı yıllar Kürtler için 10 yıl değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...