26 Nisan 2014 22:18

Nükleere karşı yaşamı savunma çağrısı

Karadeniz İsyandadır Platformu, Çernobil faciasının 28'inci yıl dönümünü yürüyüşle protesto ederek, hangi anlayıştan olursa olsun tüm insanları Çernobil katliamı vesilesiyle nükleere karşı yaşamı savunmaya çağırdı.

Nükleere karşı yaşamı savunma çağrısı
Paylaş

Karadeniz İsyandadır Platformu, Çernobil faciasının 28'inci yıl dönümünü yürüyüşle protesto ederek, hangi anlayıştan olursa olsun tüm insanları Çernobil katliamı vesilesiyle nükleere karşı yaşamı savunmaya çağırdı.

Karadeniz İsyandadır Platformu, 30'un üzerinde kişinin yaşamını yitirdiği ve 5 milyona yakın kişinin de yüksek radyasyona maruz kaldığı Çernobil faciasının 28'inci yıldönümünü yürüyüşle protesto etti. Kadıköy Altıyol Meydanı'nda bir araya gelinen ve nükleer santrallerinde protesto edildiği eyleme, Munzur Çevre Derneği, Nükleer Karşıtı Platformu (NKP) ve Çevre Gönüllüleri Platformu üyelerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.

"Çernobil'in acısı artık erişti cana Akkuyu'da ve Sinop'ta direnelim yan yana" ile "Ölüm değil yaşamak istiyoruz Nükleer enerjiye hayır" pankartlarını taşıyan eylemciler, "Nükleer katliamdır", "Sinop, Çernobil, Akkuyu, Fukuşima olmayacak" yazılı dövizlerle Medeni Yıldırım Parkı'na doğru yürüyüşe geçti. "Çernobil'den bu yana Karadeniz isyanda" ve "Akkuyu'da Sinop'ta Çernobil istemiyoruz" sloganlarının atıldığı yürüyüşün ardından basın açıklamasını yapan Karadeniz İsyandadır Platformu üyesi Mustafa Cevdet Arslan, 26 Nisan 1986 yılında yaşanan Çernobil katliamının etkilerinin hala sürdüğünü hatırlatarak, "Çernobil nükleer santralinden yayılan radyasyon 28 yıldır tüm canlıların yaşamını tehdit etmektedir. Anormal doğumlar, kanser vakaları, tarımda verimsizlik, ekosistemin bozulması gibi geri dönüşü olmayan sonuçlarla yaşamlar yok oluyor" dedi.

'ORTAYA ÇIKARILAN HASTALIK VERİLERİ ÖRTBAS EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR'

Arslan, Karadeniz bölgesinde yıllardır inceleme yapan Ukrayna Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından ortaya çıkarılan hastalık verilerinin örtbas edilmeye çalışıldığını söyledi. Yaşananların hiçe sayılarak bugün Çernobil'in ve Fukuşima'nın etkilerinin dünyada etkileri sürerken hükümetin Japonya ve Sinop Nükleer Güç Santrali projesini imzaladığına dikkat çeken Arslan şunları aktardı: "Halk süreçten uzak tutularak, tüm ülkedeki nükleer karşıtlığına rağmen, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci kapsamında hiç bir bilimsel sonucu beklemeden Sinop'ta nükleer santral kurulmak istenen alan çevrilmiş ve ağaçlar kesilmiştir."

YAŞAMI SAVUNMA ÇAĞRISI YAPILDI

Nükleer santral projelerinin Türkiye'yi nükleer çöplüğüne çevirecek projeler olduğunu belirten Aslan, Ermenistan'ın Türkiye sınırına 16 kilo metre mesafede bulunan, Metsamor Nükleer Santralini 2023'e kadar işletme kararı aldığını dile getirdi. Arslan, "Fukişima benzeri bir facianın yaşanmasının son anda engellendiği Metmasor Santrali'nin halen çalıştırılmasının, sistemin enerji ihtiyacı bahanesiyle daha fazla kar elde etme ve sömürme amacını gözler önüne seriyor" diye belirtti.

Arslan, hangi anlayıştan olursa olsun tüm insanları Çernobil katliamı vesilesiyle nükleere karşı yaşamı savunmaya çağırdı. (İstanbul/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

İstiklal Caddesinde sanat zinciri

SONRAKİ HABER

Binlerce kişi devlet tarafından yok edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...