26 Nisan 2014 06:00

Müzikal bir pusula ve hesap makinesi: Tritonet

İnsanlığın her dakika gelişmelere ve yeni buluşlara yüz tuttuğu bir devirde, müzik dünyasında hiç de küçümsenmeyecek bir buluşun arifesindeyiz. Evet, doğru okudunuz bir buluş! Bin yıllardır dinlediğimiz acılı ezgilerin, aryaların, ağızdan ağza günümüze ulaşan türkülerin, oluşmasında katkı sunacak bir müzik aletinden bahsediyorum: Tritonet...

Müzikal bir pusula ve hesap makinesi: Tritonet
Paylaş

Şenay KUMUZ
İstanbul


İnsanlığın her dakika gelişmelere ve yeni buluşlara yüz tuttuğu bir devirde, müzik dünyasında hiç de küçümsenmeyecek bir buluşun arifesindeyiz. Evet, doğru okudunuz bir buluş! Bin yıllardır dinlediğimiz acılı ezgilerin, aryaların, ağızdan ağza günümüze ulaşan türkülerin, oluşmasında katkı sunacak bir müzik aletinden bahsediyorum: Tritonet...
Buluşun sahibi kendisini müziğe adamış, eğitim almaya başladığından bu yana müzik için çokça çalışmış bir isim, Tolga Zafer Özdemir. Armoni eğitimi almak isteyen müzikseverlerin işini kolaylaştıracak bir müzik aletinden bahsediyor. Bu enstrümanı tamamlamak epey zamanını almış, harcadığı zamana değip değmediğini de önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ama biz şimdi size buluşunun seyrüseferini anlatalım... Projeyi anlatmak için buluştuğumuzda, işin sonlarına gelmiş olmanın heyecanını yaşıyordu. Bakalım nasıl bir çalışmanın sonucunda ortaya çıkmış Tritonet...

ARMONİ EĞİTİMİ ALMAK ARTIK DAHA KOLAY!

Kısa bir süre sonra tamamlanacak olan çalışmayı tarif etmek oldukça zor. Biz kendisinin deyimiyle “Müzikal bir pusula ve hesap makinesi” diyebiliriz şimdilik çalışmaya. Tritonet, adını müzikte kullanılan özel bir terimden (Triton)dan alıyor. (Triton, “bir ses ile diğer ses arasındaki en uzak mesafe, en uyumsuz halleri, birbirlerine tam olarak karşılar” denilen durumun adıdır).
Bu pusulanın bulunmasında iki önemli neden olduğunu söylüyor Özdemir. “Birincisi, hali hazırda müzik eğitimi alan bir kişi (konservatuvarda veya müzik okulunda) günümüz müziğinde özellikle kaçınılan bir müziğin estetiği üzerinden armoni öğreniyor” diyor ve ekliyor: “Tritonet’te ise uyum ve uyumsuzluk üzerinden, bir merkez yerine dualite üzerinden öğreniyor. Frekanslar arası ilişkileri sana görsel olarak sunabilen bir mekanizma ve geometri üzerinden armoninin anlatılabilmesine imkan sağlıyor”. İkinci olarak ise, içerdiği çok teknik detaylardan dolayı geç yaşlarda başlanabilen armoni derslerinin, 5-6 yaşa kadar inmesi olarak tarif ediyor. “Müzik armonisi dersleri uzun süren bir eğitimdir, size derste öğretilen estetiği içinize sindirebilmeniz çok tekrar yapmanızı gerektirir, sonrasında bu sistem tam anlamıyla oturur ve başka bir şey yapamaz hale gelirsiniz. Bu sefer de kendi dilinizi oluşturmak için estetiğin size dikte ettiği kuralları esnetmeye, yıkmaya başlarsınız. Dış dünyadan gelen verilerin yüzde 50’den fazlası görseldir. İşte Tritonet tam burada devreye girerek, sesler arasındaki ilişkiler için bir referans haline geliyor. Armoni eğitimi için gereken süreyi oldukça kısaltıyor, neredeyse bir iki hafta içinde bütün eğitimi tamamlayabilmek mümkün. Bu haliyle zamansızlıktan yakınan müzik meraklıları veya armoni eğitiminin ağır yükünün altına girmeye çekinenler için rahat anlaşılır, hayatın başka alanlarında da kolaylıkla kullanılabilecek bir uyum ölçer pusulası. Aynı zamanda müzik yapmaya yarayacak bir müzikal hesap mekanizması” diyerek sözlerine devam ediyor.

HAYATINDA MÜZİK İSTEYENLER İÇİN

“Peki kimler kullanacak bu mekanizmayı?​” diye sorduğumda şöyle yanıtlıyor: “Öncelikle müziğin insanlık tarihi boyunca konumuna bakalım. Konuşma mı yoksa şarkı söyleme mi önce başladı bilmiyoruz. İnsanın seslerle olan ilişkisi kendi tarihi kadar eskidir çünkü. Antik çağlarda 4 ana temel bilim dalından bir tanesi müzikti ve müzik derslerini bitirmeden geometri, matematik ve astronomi okuyamazdınız. Bu anlamda müzik, sadece müzisyenlerin öğreneceği bir kavram olmasından ziyade, herkesin eğitiminin vazgeçilmez bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Yakın zamana kadar unutulmuş, gök cisimlerinin hareketlerini müzik armonisi üzerinden açıklayan “Kürelerin Musikisi” gibi konular, bizi çevreleyen uyum ve uyumsuzluğu görmede yardımcı oluyor.  
Günümüzde ise Fransız Devrimi ile birlikte devletin müziği kontrol altına almak için kurmuş olduğu konservatuvar üstünlüğü var. Türkiye’ye bakacak olursak müzik eğitimin hala istenilen seviyede olmadığını görmek için eğitim sistemine bakmamız yeterli. Çoğumuz blok flütten öteye gidebildik mi bilmiyorum. Onu da parmakları ezberleyerek, anladığımızdan değil...
İşte bu yüzden Tritonet ilk başta eğitimi hedefleyen bir anlayış. Müzik eğitimine devam etmek isteyenler için de rahatlıkla kullanabilecekleri bir hesap makinesi, bir enstrüman. Bu sayede tasarlanan ile ortaya çıkan arasındaki zaman mesafesini kısaltabilmek mümkün. Bunun günümüz hayatında karşılığı zaman tasarrufudur, sanırım benim için daha derine gidebilme imkanı aynı zamanda…”
Yaklaşık olarak 6 yıl süren araştırmaları, son bir yılda Teknogirişim desteği ile yoğunlaşmış Özdemir. Önümüzdeki günlerde tamamlanması beklenen çalışmanın ilk tanıtım toplantısı,  İstanbul Teknik Üniversitesinde Müzik İleri Araştırmalar Merkezi (MIAM)’da 30 Nisan çarşamba günü saat 14.00’te Memduh Altar Salonu’nda herkese açık olarak gerçekleşecek.


TOLGA ZAFER ÖZDEMİR KİMDİR?

Tolga Zafer Özdemir, İstanbul Bilgi Üniversitesinde armoni dersleri veren genç bir Akademisyen. Müzik eğitimine, Faris Akarsu ile piyano ve teori çalışarak başlamış. Sonrasında Fernando Benadon ve İlhan Usmanbaş ile MIAM çatısı altında Kompozisyon Master programını bitirmiş. University of Memphis’te doktorası boyunca Kamran İnce ile çalışmış. Doğup büyüdüğü kültürün farkına ancak buralardan gidince vardığından bahsediyor: “Amerika’da doktora yaparken, artık gözümde bu topraklar çok başka gözükmeye başladı. Kişilerden ve olaylardan bağımsız, büyük resme bakmak için uzaklaşmak gerekiyor. Üzerinde bulunduğumuz toprağın tarihine ait hissettim kendimi, gurur duyulacak ve herkesi dipte bağlayan toprağın tarihi... Bu yüzden ‘Nerelisin ?​’ diye sorduklarında, ‘Anadolulu’ diyorum. Ben kendimi tanımlarken meraklı birisi olarak addediyorum. Çünkü, yaşama hep bir soru işareti ile bakma eğilimim var. Bu da haliyle bilinmeyene karşı bir merak oluşturuyor. Ses her zaman benim için dış dünyadan en iyi bilgi alma yolu olmuştur”.
Merakı onu “Antik Orta- Doğu Müzik Teorisi”, Mezopotamya tabletlerindeki müzik, bir çello teli üzerinden evreni anlamaya yönelik; “Armonik Kaos Teorisi” gibi konulara yönlendirmiş. Çalışmalarına son 6 yıldır 3 bin senelik bir mekanizma olan “Beşliler Çemberi” dahil olmuş. Tritonet de Beşliler Çemberi’nden türettiği bir çalışma.


 

ÖNCEKİ HABER

İki kuşak yakını elinden alındı

SONRAKİ HABER

Tekellere imtiyazlı hukuk

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...