1 Mayıs’a giderken...

MNG Kargo işçisi*

Bilindiği gibi çok kısa bir dönemde Türkiye’de hiç de küçümsenmeyecek Gezi direnişi ve ardından 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet tartışmaları, akabinde Cemaat ve Hükümet çatlağı gündemdeki yerini aldı. Bütün bunlar yaşanırken 30 Mart yerel seçimleri de bir genel seçim havasına dönüştü. Meydanlarda CHP, MHP ve AKP arasında alabildiğine sert ve düzeysiz yapılan politika kamplaşmayı da derinleştirmiş oldu. Tabii bir yandan da emekten yana demokrasiden yana oluşan bir HDP vardı. Batıda ve bir çok yerde kendini anlatmaya çalışan ama sistematik bir şekilde saldırıya uğrayan, antidemokratik bir seçim barajıyla uğraşan HDP ve karşısında devasa olanaklara sahip iktidar partisi ve yine diğer muhalefet partileri vardı. Peki işçi ve emekçiler bu arada neler yaşadı? Buna da değinmekte yarar var. Biz işçiler açısından tabii ki değişen hiçbir şey olmadı. Biz işçiler yine atölyelerde, fabrikalarda, hizmet verdiğimiz yerlerde iş güvencesinden yoksun, kuralsız, düşük ücretle çalışmaya devam ettik. Ben de bir kargo şirketinde çalışıyorum. Ben de kaderimizi tek başımıza değiştiremeyeceğimize inananlardanım. O yüzden 1 Mayıs’a giderken bütün işçi kardeşlerimi, sendikalı sendikasız, sigortalı sigortasız hiç fark etmez birleşmeye çağırıyorum.  1 Mayıs’ta birbirinden ayrı beş parmak değil, tek bir yumruk olacağız.

*İstanbul