19 Nisan 2014 06:00

Punto işçileri: Nerede olursa olsun yeter ki birlikte olsun

Punto Deri işçilerinin direnişi 263. gününde. Heyecanlı bir bekleyiş içerisindeler. Bunun iki sebebi var. Birincisi, işten çıkartılan ilk 17 işçinin davasının 21 Nisan’da sonuçlanacak olması. Davanın kendileri lehine sonuçlanacağından eminler. İkinci sebep ise 1 Mayıs’ın yaklaşıyor oluşu. Aralarındaki sohbetin ana gündemlerinden birisi de o. Biz de işçilerle 1 Mayıs’ı, taleplerini ve yaşanan ayrışmaları konuştuk.

Punto işçileri: Nerede olursa olsun yeter ki birlikte olsun
Paylaş

Eren YURT
İstanbul


Punto Deri işçilerinin direnişi 263. gününde. Heyecanlı bir bekleyiş içerisindeler. Bunun iki sebebi var. Birincisi, işten çıkartılan ilk 17 işçinin davasının 21 Nisan’da sonuçlanacak olması. Davanın kendileri lehine sonuçlanacağından eminler. İkinci sebep ise 1 Mayıs’ın yaklaşıyor oluşu. Aralarındaki sohbetin ana gündemlerinden birisi de o. Biz de işçilerle 1 Mayıs’ı, taleplerini ve yaşanan ayrışmaları konuştuk.

Gürsel Akbaş, Emine Dağ ve Tuna Koyuncular ile başlıyoruz. İşçilerin hemen hepsi ilk defa direnişte karşılıyor 1 Mayıs’ı. En önemli talepleri, anayasal hak olan sendika hakkının tanınması. Gürsel Akbaş devam ediyor: “Sendikalı bir işçinin sahip olduğu haklara sahip olmak ve istediğim yerde 1 Mayıs’ı kutlamak istiyorum”

Emine Dağ’ın en büyük tepkisi işsizlik fonunun işçiler lehine kullanılmaması ve işçilerin belli bir yaşa geldikten sonra işlerinden edilmeleri.

‘TÜRK-İŞ, TAKSİM İÇİN DİRETMELİYDİ’

Tuna Koyuncular işçilerin birliği, insanca bir yaşam ve güvenli bir gelecek için alanda olacak. Gönüllerinden geçen 1 Mayıs’ta Taksim’de olmak fakat üyesi oldukları Deriteks Sendikası Kadıköy’de olacak. İşçilerin esas kaygısı nerede olursa olsun direnişteki işçiler olarak birlikte hareket etmek. İstanbul’da yaşanan bölünmeden büyük oranda Türk-İş’i sorumlu tutuyorlar.

“Türk-İş’in Taksim’de diretmesi gerekirdi” diyor Gürsel Akbaş. Hükümetin işçi sınıfının bir araya gelmesinden korktuğunu, Yatağan ve Greif işçilerine yapılan saldırıların sebebinin bu olduğunu belirtiyor. Yılbaşı, polis haftası gibi kutlamalara izin verilip 1 Mayıs için engel çıkartmalarını buna bağlıyor.

Tuna Koyuncular daha önce 1 Mayıs’a katılmamış çünkü çalışıyormuş. Türk-İş başkanının Hükümete yaranmak için Kadıköy’e gittiğine inanıyor. Sendikaların her işyerinde faaliyet sürdürmesi ve 1 Mayıs’ta işçilerin çalıştırılmasının önüne geçilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Emine Dağ’a göre diğer konfederasyonlar da 1 Mayıs’ı birlikte kutlamak için yeterli çabayı göstermedi. Dağ, hükümetin 1 Mayıs’ın içini boşaltmaya çalıştığını düşünüyor ve işçi sınıfının verdiği mücadeleye sahip çıkması gerektiğine dikkat çekiyor.

ÖNCEKİ HABER

Hem mahallede hem Taksim’de

SONRAKİ HABER

Ölüme ramak kala

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...