17 Nisan 2014 06:00

Dilin korunması ve gelişmesi için statü şart

Bask bölgesinde kurulu olan dil kurumu Kontseilua’nın Genel Sekteri Dr. Paul Bilbao Sarria ile Bask ülkesi ve Katalonya’daki eğitim sistemini konuştuk. Diyarbakır’da düzenlenen ve ana dilinde eğitim modellerinin tartışıldığı sempozyumda ‘Azınlıklaştırılmış Bir Dili Yeniden Canlandırma Aracı Olarak Eğitim: Bask ve Katalan Eğitim Sistemleri’ başlıklı bir sunum da yapan Dr. Paul Bilbao Sarria, dilin özgürleşmesi ve gelişmesi için, devlet baskısından kurtulmanın önemine dikkat çekiyor. Kendi dillerini kısmen de olsa kullanabilmelerine rağmen, asimilasyon politikalarının hâlâ devam ettiğini belirten Dr. Sarria “Biz de Kürtler gibi çok acı çektik” diyor.

Dilin korunması ve gelişmesi için statü şart
Paylaş

SUNU

Bask ve Sami dilleri örneği

Ana dilinde eğitimin neden gerekli ve uygulanabilir olduğunu tartıştığımız dosyamızın bugünkü bölümünde konuğumuz Bask ve Katalan Eğitim Sistemleri ile farklı ülkelerde yaşayan Sami halkının ana dili Sami (Aanaar) dili üzerine çalışmalar yürüten iki akademisyen. Bask bölgesinden Kontseilua Genel Sekteri Dr. Paul Bilbao Sarria ve Aanaar Dili ve Sami Kültür Öğretmeni Dr. Anna Morottaja ile dillerinin bugünkü durumunu, eğitimde nasıl kullanıldıklarını ve dil üzerine çalışmalarını konuştuk. İki ismin verdiği bilgiler de ülkemizde hâlâ büyük bir dirençle karşılanan ana dilinde eğitim talebinin neden gerçekçi ve uygulanabilir olduğunu dahası neden zorunlu olduğunu ortaya koyuyor.

Hazırlayan: Faruk Ayyıldız


KATALONYA’DAN BASK DİLİ UZMANI DR. PAUL BİLBAO SARRİA

Bask bölgesinde kurulu olan dil kurumu Kontseilua’nın Genel Sekteri Dr. Paul Bilbao Sarria ile Bask ülkesi ve Katalonya’daki eğitim sistemini konuştuk. Diyarbakır’da düzenlenen ve ana dilinde eğitim modellerinin tartışıldığı sempozyumda ‘Azınlıklaştırılmış Bir Dili Yeniden Canlandırma Aracı Olarak Eğitim: Bask ve Katalan Eğitim Sistemleri”’başlıklı bir sunum da yapan Dr. Paul Bilbao Sarria, dilin özgürleşmesi ve gelişmesi için, devlet baskısından kurtulmanın önemine dikkat çekiyor. Kendi dillerini kısmen de olsa kullanabilmelerine rağmen, asimilasyon politikalarının hâlâ devam ettiğini belirten Dr. Sarria “Biz de Kürtler gibi çok acı çektik” diyor.

Öncelikle bize biraz Bask’taki eğitim sisteminden söz edebilir misiniz? Ana dili ne kadar kullanılabiliyor?
Bask ülkesinin neresinde yaşadığına bağlı olarak bu değişiyor. Fransa tarafında özel okullarda eğitim alınabiliyor, eğitim ve kamusal alanda Bask dili yasak ama İspanya tarafında Bask dilinde eğitim alınabiliyor. İspanya kısmında eğitimde üç model var. İlk model her şey İspanyolca, Bask seçmeli ders. İkinci modelde yüzde 50 İspanyolca, yüzde 50 Bask dili. Üçüncüsü de her şey Bask dilinde ve istenirse İspanyolca. Üçüncü model daha çok tercih ediliyor. Çünkü hem Bask dili rahatlıkla öğreniliyor hem de İspanyolca. Diğer modellerde ise Bask dili eksik kalıyor.

Bask ülkesinde ana dili kullanımının yaygınlığı ne düzeyde?
Tüm Bask ülkesi için yüzde 29 gibi bir oran var. Bu düşüklüğün sebebi hem Fransa hem de İspanya tarafından asimilasyon politikalarının çok sert uygulanması. Son 30 yıldır bu asimilasyona karşı mücadele yükseliyor, bazı şeyler düzeliyor ama 300 yıl öncesine oranla çok geri durumdayız. Ama Bask halkı kendisi istemedi bu durumu. Bask ülkesindeki insanlar da Kürt halkı gibi acılar çekti. Çok ciddi asimilasyon saldırıları var. Mesela İspanyolca öğrenmek zorunlu ama Bask dili zorunlu değil. Fransa’da ise sadece özel okullarda dilin kullanımına izin veriyorlar. Biz de bunları kırmak için çabalıyoruz.

Sempozyumdaki sunumunuzda Bask dili için merkezler açtığınızı anlattınız. Bu merkezleri anlatır mısınız?
Arasında tam anlamıyla bir bütünlük olmayan ancak bir çatı altında toplanan yüzlerce merkezimiz var. Bunlar arasında yayınevleri, tercüman evleri, çocuklara, büyüklere ana dilinde eğitim veren kurumlar var. Bu kurumlar aracılığıyla Bask dilini konuşan yüz binlerce insan oldu.

Sunumunuzda ana dili için statü ve yasal güvence gerektiğine de dikkat çektiniz…
Ana dilinin canlı tutulabilmesi için iki önemli etken var. Birincisi güçlü politikalar, ikincisi de bu politikaları destekleyecek sivil toplum hareketi. Birisi eksik kalınca ana dilinde eğitim konusunda hep sıkıntılar yaşanıyor. Gazeteler çıkıyor, dergiler çıkıyor ama güçlü bir dil politikası için statü gerekiyor. Çocuklara ana dilini seçme hakkı veriliyor oysa matematik dersleri zorunlu ama ana dili zorunlu değil. Ana dilinin zorunlu olması gerekiyor. Bu yüzden statü diller için çok önemli.
Tamamen Bask dilinde eğitim veren üniversite projeniz var. Hangi aşamadasınız?
Şu anda bütün olarak Bask dilinde eğitim veren bir üniversite yok. Psikoloji, sosyoloji, iletişim gibi dersler Bask dilinde veriliyor. Üniversite için çok zaman ve para gerektiğini biliyoruz. Uzun bir süreç olacak ve tabii ki her şeyden önce para, öğrenci ve materyal olmalı. Bizi diğer üniversitelerden ayıran noktalarımız olmalı. Gençlere ‘Bu üniversitede okumalısınız’ derken, iyi bir seçenek sunmamız gerekiyor. Bu yıl Bask Kamusal Üniversitesi ile görüştük. Mezuniyet sonrası eğitimle ilgili Bask dilinde dört dersin eğitimini daha verelim dedik ama diplomayı onlar verecek.

Katalonya’daki eğitim sisteminde durum nedir?
Katalonya; üç bölgeye ayrılmış durumda ve bir tane eğitim modeli var; tüm her şey Katalanca. İspanyolca seçmeli ders durumunda. İsteyenler öğreniyor.

Bağımsızlık oylaması yapılacak, buna ilişkin ne söylemek istersiniz?
Bağımsızlık meselesi her yerde çok tartışılıyor. Mesela İrlanda her ne kadar özgür olsa da dil konusundaki normalizasyonu beceremediler. Ülke bağımsız oldu ama siz o normalleşmeyi sağlayamazsanız asimilasyon devam ediyor. Katalanlar da, Bask halkı da bağımsızlık istiyor. Dillerimizi etkin kullanabilmemiz için bağımsız olmamız gerek. Politika üretirken devlet ne diyecek tedirginliği olduğu için politika geliştiremiyoruz. Dilimizin özgürleşmesi için devlet baskısını üzerimizden atmamız gerekiyor. Katalonya eğer bağımsızlığını elde ederse dillerini ileriye götürmeleri için fırsatları olacaktır ve toplumda bu beklenti daha da artacaktır.


Hayata tutunan dil; Sami dili

Sami halkı Finlandiya, Rusya, İsveç ve Norveç’te yaşayan sayıları yüz binden az olan bir halk. Yüz yıllardır asimilasyon politikalarına karşı mücadele eden Samiler tüm asimilasyon politikalarına karşı yok olmadılar. Diyarbakır’da düzenlenen ana dili sempozyumuna Samiler adına katılan Aanaar Dili ve Sami Kültür Öğretmeni Dr. Anna Morottaja gerek yerel kıyafeti, gerek sıcakkanlılığı ile herkesin ilgi odağıydı. Sunumuna başlamadan önce Sami dilinde şarkı da söyleyen Morottaja herkesten alkış aldı.  ‘Finlandiya’da Sami Dillerinin Yeniden Canlandırılması: Aanaar Sami Örneği’ başlığıyla bir sunum da gerçekleştiren Morottaja ile Samileri ve dillerini konuştuk.

Sami dilinin eğitimdeki yeriyle başlayalım. Ülkenizde Sami dilinde eğitim alınabiliyor mu?
0–6 yaş arası gruba Sami ana dilinde eğitim veriliyor. Üniversitede her alanda ana dilinde eğitim yok. Tıp, hukuk, mühendislik alanlarında Sami dilinde eğitim verilmiyor. Üniversitede daha çok teori dersleri yani tarih, gazetecilik, sosyoloji, psikoloji gibi dersler Sami dilinde veriliyor.

Sempozyumdaki sunumunuzda Sami dilinin eğitimini verecek öğretmen eksikliğinden söz ettiniz. Neden öğretmen yetişmiyor?
İnsanlar doktor, hukukçu, mühendis olmak istiyor ama Sami dili eğitmeni olmak istemiyorlar. Çünkü hayat ve yaşam kaygıları var. Hem maddi olarak beklentileri farklı hem de Sami nüfusunun az olmasından dolayı bu meslek gençlere çekici gelmiyor. Sami dili üzerinde şiddet olmadı ama asimilasyon farklı politikalarla geliştirildi.

Nasıl politikalar bunlar?
Gençlerimizin çok büyük bölümü Sami bölgelerinin dışında yaşıyor. Çünkü ekonomik olarak geçinemiyorlar ve eğitimlerini dışarıdaki bölgelerde alıyorlar. O bölgelerde de Sami dili ana dili olarak geçerli değil. Sadece Sami bölgelerinde kullanılıyor. Kendi yaşadığımız bölgelerde Sami dili koruma altında. Kendi yaşam alanlarımızda dilin finansmanını tamamen devlet sağlıyor. Gençlerimizin birçoğu ancak Samilerin yaşadığı bölgelere gelince dillerini öğrenebiliyorlar. Sami bölgesi dışında devlet desteği yok çünkü devlet dilimiz için para harcamak istemiyor. Mesela Helsinki’ye gittiğiniz zaman Sami dili geçerli olmuyor.

Dilinizi korumak için ne gibi çalışmalarınız var?
Sami dili bir dönem yok olmuştu ama şimdi tekrar varlığını sürdürebiliyor, okullarda eğitim dili olarak kullanılabiliyor. Bir dönem insanlar sadece Fince öğrenmek istiyordu Sami diline ilgi duymuyorlardı. Şimdi bu değişiyor ve Sami halkı kendi diline daha fazla ilgi duymaya başladı. Şu an dillere ilişkin yeniden canlandırma planları var ve devlet bunu destekliyor.

YARIN:
* Rojava’dan Dil Bilimci
Civvan Dêriki
* Uluslararası Azınlık Hakları
Grubu Türkiye
Koordinatörü Nurcan Kaya

ÖNCEKİ HABER

Hayatımızı verdik, 8 saat istiyoruz çok mu?

SONRAKİ HABER

Bursa\'da gol yağmuru!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...