09 Nisan 2014 18:46

Kadınların seçimi, seçimin geleceği

Memleketin hasıraltına saklanmış bütün kirli işlerinin, kirli ilişkilerin ortalığa saçıldığı bir seçim sürecinin ardından ortalık hala toz duman. Şaibeli seçimler halkı sokağa dökmüş durumda. Kürt illerinde çöpten çıkan oylar, batı illerinde değiştirilen oy tutanakları, 40’ı aşkın merkezde kesilen elektrikler için bakanın yaptığı “kedidir kedi” açıklaması, herkesin aklında soru işaretleri, acabalar… Görünen o ki sonuç, önümüzdeki günler açısından başka tartışmalara gebe

Kadınların seçimi, seçimin geleceği
Paylaş


Memleketin hasıraltına saklanmış bütün kirli işlerinin, kirli ilişkilerin ortalığa saçıldığı bir seçim sürecinin ardından ortalık hala toz duman. Şaibeli seçimler halkı sokağa dökmüş durumda. Kürt illerinde çöpten çıkan oylar, batı illerinde değiştirilen oy tutanakları, 40’ı aşkın merkezde kesilen elektrikler için bakanın yaptığı “kedidir kedi” açıklaması, herkesin aklında soru işaretleri, acabalar… Görünen o ki sonuç, önümüzdeki günler açısından başka tartışmalara gebe.
Peki kadınların seçim sürecini nasıl değerlendirmek gerekir?
Son 3 sayımızda kadınların nasıl bir kent yaşamı, nasıl bir siyaset ortamı, nasıl bir gelecek tahayyülü olduğunu taşıdık sayfalarımıza. Hangi partiye oy vermiş olursa olsun, kadınların ortaklaştığı bu beklentilerin karşılanmasının nasıl bir yerel yönetim anlayışı, daha da önemlisi nasıl bir hayat kavrayışı ile mümkün olabileceğine ilişkin tartışmalar yürüttük. Hep vurguladığımız kadınların eşitlik ve özgürlük talebini görmezden gelen, bunu demokrasinin olmazsa olmazları arasına yazmayan, bu talebin hayatta karşılığını bulması için özel önlemler geliştirmeyenler kaybetmeye mahkûm!
Bu tespit, rakamların diliyle açıklanamayacak bir genişlik taşıyor.
Bugün, seçimin sonuçları nasıl tartışılırsa tartışılsın, kadınların yüz yüze gelmiş, sorunları tartışmış, kendi özgün birlikte hareket etme olanaklarına ilişkin yerel koşullarını gözden geçirmiş olması bir kazanım. Memleketin dört bir yanında mahallelerde, ilçelerde, illerde kendileri için bundan sonra nasıl bir birliktelik inşa edeceklerine ilişkin sözler biriktiren kadınlar, meselenin tek başına “seçme”de değil, yaşamın nasıl örgütleneceğinde olduğunu bilerek birbirlerine bakıyorlar. Bundan sonrası açısından bu birikimin yoğunlaştığı yerlerde kadınların yerel örgütlenmelerini ete kemiğe büründürecek bir yönelim hayati bir önem taşıyor. Hangi partiye oy vermiş olursa olsun, kendi sorunları için, kendi hayatları için bir araya gelmeye kapı açmış, söz söylemiş, dinlemiş, fikir beyan etmiş her kadının kendi mahallesinde, işyerinde, ilçesinde buluşabileceği örgütlenmeler yaratması, bu kazanımın geleceğini belirleyecek.
Bu seçimler, Kürt kadınların mücadele deneyimlerinin ve biriktirdiklerinin tüm coğrafyanın kadınlarına ne kazandırdığının göstergesi de oldu aynı zamanda. Hala çok az da olsa, asla yetmeyecek de olsa, Türkiye tarihinde daha önce görülmeyen oranda kadın yerel yöneticinin seçilmesini sağlayan kararlılık, Kürt kadınlarına ait. Kadın başkanlar, hareketlerinin onlara sağladığı dönüşme ve dönüştürme gücünü seçim sonrası yaptıkları konuşmalarda gösterdi. Aşiretlere, zenginlere, sırtı kalınlara, erk olanlara değil halka ve kadınlara hizmet götürmek, onları güçlendirmek, onlarla yönetmek için uğraş vereceklerinin altını çize çize anlatan onlar oldu. Bu gücün karşısına geçmeye çalışanın vay haline!
Gezi’nin hayata mal olmuş en güzel sloganı “bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganıydı. En çok kadınların ağzına yakıştı. Bu seçimler, eğer kadınlara değmenin, kadınların ortaklaşmasının politikasını yapmanın vesilesi oldu ise, bu sloganın değiştireceği çok şey var. Belki de herkes tartıyı buraya koymalı.
Ekmek ve Gül olarak, kadın adayların sözünü söyleyebileceği bir alan olmanın, kadınların fikirlerini paylaştıkları, öfkelerini ve sevinçlerini yazdıkları, birbirlerine seslendikleri bir mecra olmanın ne kadar önemli bir sorumluluk olduğunu bu süreçte bir kez daha gördük. Bu sorumluluğu, memleketin pek çok şeye gebe bu döneminde daha iyi taşıyabilmek için desteğe ihtiyacımız var. Kadınların biriktirdiklerinden ve mücadelelerinden medet uman ve güçlenen kadınların sözüne, emeğine, fikrine ihtiyacımız var.
***
Bu sayıda ana temamız “kadınların adalet arayışı”.
Kadınların “adalet feryadı” binyıllar öncesinden yükseldi. Antik Yunan’ın agoralarında “sözü geçersiz kılınan”, vatandaştan bile sayılmayan kadınların isyanının “elebaşı” Praksagora “her şeyin herkese ait olması gerektiğini, artık zengin ve yoksul olmaması gerektiğini söylüyorum. Kimileri devasa topraklar sahipken, kimilerinin mezar yerine ancak yetebilecek bir parça toprak sahibi olması ortadan kalkmalı” demişti. Aradan geçen bunca zamana karşı bu feryat geçerliliğini koruyor.Yargı mekanizmaları karşısında öfkeyle eşitsizlik, hayatın her alanında beslenen ezilmişliğimizden güç alıyor. Hayatın her alanında eşitsizliğe karşı yürütülecek mücadelemizden beslenecek adalet arayışımız, yalnızca şiddeti değil, sosyal ve siyasal alanda karşı karşıya bırakıldığımız her türden adaletsizliği de ortadan kaldıracak.
Bunun güncel yansımalarını Cevriye Aydın, seçim sonrasında yapılan tartışmalara ilişkin yazısında ortaya koydu. Pek çok ilden, farklı meslek gruplarından kadının “adalet nedir” sorusuna verdiği yanıtlar neyin eksik olduğunu yalın bir şekilde gösterdi. Tarihin uzak ve yakın aralıklarından yükselen kadınların adalet feryatlarının bugüne ne kazandırdığını gösteren yazılarımız var. Televizyon programlarından sokak aralarına, bir çocuğun ekmeğinden bir annenin kaygısına uzanan “adalet” tartışması sayfalarımızda.
Seçim yoğunluğunda gözden kaçırmadığımız bir başka önemli konu da hükümetin fırsattan istifade yapmaya çalıştığı fiili kürtaj yasağı idi. Dünden bugüne kürtaj tartışmalarının bir hatırlatmasını yaparken bu fiili yasağa karşı sokağa taşan kadın mücadelesinin de hatırlatmalarını okuyabilirsiniz.
Yine güzel mektuplar, gücünü hayata tutunma çabasından alan güzel kadın hikayeleri, film eleştirileri, sağlık köşemiz ve sınırların ötesinden kadın mücadelesinin ana dinamiklerini yansıtan köşelerimizle hayatın her alanına kadınca bakacağız.
İyi okumalar



 

ÖNCEKİ HABER

Vicdan, adalet, özgürlük!

SONRAKİ HABER

Ağaç kıyımına karşı çıktı işinden oldu!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...