Kürtajı tartıştırmak kadınlara mezar kazmaktır

Yağmur DEMİR

Yerel seçimler öncesi ilginçliğin doruk noktalarının yaşandığı son hafta kadınlar kürtaj hakları ile ilgili kamuoyuna bir açıklama yaptılar. Seçim öncesi tapeler arasında ortaya çıkan fiili kürtaj yasağı Jinekoloji Derneği tarafından duyuruldu. İzmir Devlet Hastanesi’nde kürtajın Medula hastane sisteminden tamamen kaldırıldığını öğrendik. Kürtaj işleminin sistemde herhangi bir karşılığı olmaması demek, bu hizmetin verilemeyeceği anlamına geliyordu.
Bu bilginin kamuoyuna yansıması ve basında yer alması sebebiyle Sağlık Bakanı yaptığı açıklamada kürtajı SGK kapsamına alacaklarını duyurdu.
2012 yılında ‘Her kürtaj bir Uludere’dir’ söylemi ile başlayan süreç ise Sağlık Bakanı’nın her dediğine imtinalı yaklaşmamız gerektiğini öğretti bizlere.
Örneğin şu an İstanbul mega köyünde sadece 1 (yazıyla bir) tek Devlet Hastanesi kürtaj hizmeti vermekte (o da iyi günlerine denk geldiyseniz). Hali hazırda yasal olarak belirlenen kürtaj hizmetini alabileceğimiz 10 haftalık süre ise bürokratik yöntemlerle engelleniyor. Örneğin ‘koca izni’ gerekiyor denilerek kadınlar oyalanıp sonra da maalesef süre doldu deniliyor ve talep edilen kürtaj işleminin gerçekleşmesi önleniyor. Bu örnek gerçek birçok olaydan alıntıdır. Tecavüze uğrayan bir çocuğun ebeveynlerinin başvurusu neticesinde de yine kürtaj olması yönünde karar veren mahkemeye karşı koyan sağlık personeli kürtajı yapmayarak yasal sürenin dolması için elinden geleni yapmıştı.
Kürtaj operasyonunun hizmet puanının düşük oluşu gibi sebepler ile birlikte bakanlık tarafından sağlık müdürlüklerine gönderilen ihtarların faturaları bizlerin bedenine kesilmeye devam ediyor.
Çok belli olan nüfus politikalarının muhatabı bireyler olan kadınların iktidarda olduğu her sene hak kayıplarına sebep olan iktidar kürtaj mevzusunda da gayet emin adımlarla yol aldı. Tabii bu belli programa rağmen hala kürtajın adı anılıyorsa da kadınların mücadelesi ile mümkün kılındığı da belli.
Neredeyse kullanılacak günlük hijyenik ped markasını açıklayacak olan iktidar kadınların yaşam alanlarını daraltarak yaşamlarına kast ediyor. Gebe izleme sistemi adı altında yeni kadın cinayetlerine yol açabilecek uygulamaların altına imza atabilecek kadar izansız olanlara karşı kürtaj hakkımızı bu sebeple savunmaya devam ediyoruz.
Bizler kürtaj hakkı ücretsiz olsun dedikçe kürtajı hepten kaldırmaya giden AKP hükümeti bununla da sınırlı kalmayıp doğum kontrol hizmetlerini de ulaşılmaz kıldı. Aile hekimliklerine gidenlere sağlık personelinin olmayan bir şeyi veremeyecekleri için parası olmayanlar doğum kontrol hapı alamıyorlar.
Kafayı daha fazla çocuk temalı kırmış devlet, yerel seçimler öncesi kürtajın SGK kapsamına alacağını bildirerek yine lafazanlığa devam ediyor. Söylediklerinin hiçbir güvenirliği olmayan hükümet takımına karşılık biz kadınlar olması gerekenleri hep söyledik ve söylemeye devam edeceğiz.
Kürtaj Haktır Karar Kadınların platformu bu yüzden “kürtaj hakkımızda ısrarcıyız” derken boşuna uğraşmayın diye iktidarı uyarıyor. İster sağlık hakkımız diyelim, ister bedenimiz bizim diyelim, kürtaj temel bir haktır. Bunu tartıştırmak demek, şimdiden kızkardeşlerimize mezar kazmak demektir. Türkiye toplumuna mezar kazmayı reva görenlere karşılık kadınların kararlarına, bedenlerine, ve hayatlarına karışan iktidar devrinin son bulması gerekmektedir. Kadınların hak mücadelesi tarihinin gösterdiği de daha azı değildir.
Yasal kürtaj hakkımızı hastanelerde fiili olarak yasaklayanlara karşı
Güvenli, Erişilebilir, Ücretsiz, Sağlıklı Kürtaj Hakkımızı savunalım!