09 Nisan 2014 13:07

Adalet ne ola ki?

Söz kadınlara geldiğinde adaletin hayatımızda ne kadar yer ettiğini hiç sorduk mu kendimize? Toplumda değeri hep bir başka şey ile ölçülen adalet, farklı değer yargılarıyla büyütülen biz kadınlar için neden farklı anlamlar taşıyor?

Adalet ne ola ki?
Paylaş


Adalet kelime anlamı itibariyle de olsa hepimizin hayatında çokça yer eden ve kimi zaman da her konuda bahsi açılan bir olguyu karşılıyor. Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanmasıdır. Yani hepimizin insan olmaktan kaynaklı haklarımızı hiçbir ayrım gözetmeksizin kullanabilme özgürlüğümüzü anlatır.
Peki söz kadınlara geldiğinde adaletin hayatımızda ne kadar yer ettiğini hiç sorduk mu kendimize? Toplumda değeri hep bir başka şey ile ölçülen adalet, farklı değer yargılarıyla büyütülen biz kadınlar için neden farklı anlamlar taşıyor? Ben de Kocaeli’nin emekçi mahallerinden biri olan Esentepe Mahallesi’nde yaşayan kadınların adalete bakışlarını öğrenmek için onlara “Adalet nedir?​” sorusunu yönelttim. Her kadından farklı anlamlar çıktı. Bu da hayatlarımızda ne kadar yer ettiğinin ipuçlarını taşıyor aslında.
KADINLAR İÇİN ANLAMI AYNI, PEKİ YA DİĞERLERİ İÇİN?
Çalışan bir kadın olan Sevim’e, “Adalet senin için nedir?​” dediğimde; “Adil olmaktır ama neye göre, kime göre?​” diye sözünü bağlıyor. “Herkes kendi tarafından adaletli olduğunu söyler” diyor. Henüz 13 yaşında 8. sınıfta okuyan Şimel’e sorduğumda; “Bir kadın isminden başka bir anlam ifade etmiyor” diyor. Belki de kısacık yaşamında bu kadar sınavla baş etmeye çalışırken parası olanın dersanelere gittiği bir sistem de adaletsizliğin bedelini başarısızlık olarak tanımlıyor. En büyük sorunlarından birisi kadın cinayetleri olan ülkemizde adalet kavramı da kadının doğarken erkeğe rağmen hayata 1-0 yenik başlamasıyla eş değer. Mahallede yaşayan genç bir kadına sorduğumda “Vicdandır” diyor. “Ben her yaptığım seçimde vicdanıma kulak veririm ama adalet kimileri için de cebindeki parası ile ölçülüyor” diyor. Üniversitede okuyan Esentepeli başka bir genç kadın ise, adaletin ‘erkek’ oluşundan bahsediyor. Bu kadar tecavüzün cinayetin olduğu ülkemizde adaletin nasıl olması gerektiğine erkeklerin karar verdiğini söylüyor. Bir Kürt kadını olan Fatma içinse adalet, kadın olarak yok sayılmasının üzerine eklemlenen Kürt oluşu, dolayısıyla yaşadığı ayrımcılığı da kapsıyor ne yazık ki. ‘Adalet’i eşitlik ile tanımlayan Canan ise, eşit olmamız için öncelikle devletin bize eşit davranması gerektiğini dile getirirken, Adalet Bakanlığı’nın bile bağımsız olmadığı bir ülkede adaletten bahsedilemeyeceğini söylüyor. “Bu ülkede yaşayan bir kadın için adalet yoktur” diyor. “Sadece zenginlerin kullandığı bir mekanizmadır.”
Kadınların büyüdükleri çevreler, büyütülme biçimleri hayata bakış açılarını farklılaştırdığı gibi yaşamlarından bir parça olan ‘adalet’e bakışlarını da farklı kılıyor. Ama yaşadığımız zamanlarda, ülkede hatta dünyada kadın olmanın ne zor bir şey olduğunu bilerek, adaletin biz kadınlar için de hayati önem taşıdığından hepimiz hem fikir olarak ayrılıyoruz mahalleden. Adalet için mücadele etmenin aslında kendimiz için yapabileceğimiz en değerli şeylerden biri olduğunu da fark ediyoruz konuştuklarımızdan umutla...

Aysel Ebru OKTEN


ÖNCEKİ HABER

Ücretsiz sağlık hizmeti şart

SONRAKİ HABER

Marmara Üniversitesi\'nde öğrencilere saldırı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...