18 Haziran 2011 09:23

Limitlerin 221 kat üstünde siyanür!

Eti Gümüş tesisleri yakınlarındaki Dulkadirli köyünde yaşanan zehirlenmeler sonrasında köy suyundan alınan örneklerin analizlerinde siyanür oranının limitlerin 221 kat üzerinde olduğu tespit edildi. Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi tarafından İzmir İl Hıfzısıhha Laboratuarlarına yaptırılan analizlerdeki siyan&uu

ANASAYFA

ÇEVRE

Paylaş

Özer Akdemir

221 KAT SİYANÜR

Kütahya Eti Gümüş tesisleri yakınlarındaki Dulkadirli köyünde siyanür zehirlenmesi şüphesi ile Kütahya Evliye Çelebi Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan 7 köylü geçtiğimiz günlerde taburcu olmuşlardı. Bu köylülerden 37 yaşındaki Kemal Korkmaz’ın dün aynı şikayetlerle yeniden hastaneye kaldırıldığı haberlerinin ajanslara düştüğü saatlerde SES İzmir Şubesi’nden haber merkezlerine analiz raporları geçildi. Şebeke suyundan içtikten sonra onlarca hayvanın telef olduğu, 7 kişinin de zehirlenme belirtileri ile hastaneye kaldırıldığı Dulkadirli Köyünün içme sularından alınan örneklerin analizi için gönderilen İzmir İl Hıfzısıhha Laboratuarlarından sonuçlar gelmişti. 14 Haziranda gelen numunelerin analiz sonuçları köylülerin onca yaşadıklarına rağmen gene de ucuz kurtulduklarını ortaya koyuyordu. Devletin resmi kurumunun verdiği analiz sonuçlarına göre köyün içme suyunda kabul edilebilir limitin tam 221 katı siyanür vardı!

AĞIR METALLER DE ÇOK YÜKSEK

Bunun yanı sıra kabul edilebilir limit değeri 10.0 mg/l olan arsenik oranı 518.6 mg/l, limit değeri 5 mg/l olan ağır metallerden antimon 71 mg/l, kadmiyum 79 mg/l olurken, limit değeri 0.2 mg/l olan siyanür oranı ise 44.24 mg/lt! Dokuz Eylül Üniversitesi Toksikoloji ve Farmokoloji Ana Bilimdalı’nın Kütahya’daki zehirlenmelerle ilgili TTB’ye gönderdiği bilgi notuna göre, bu değer canlı yaşamı açısından son derece öldürücü bir oran. Bölgedeki hava ve su örneklerinde siyanür düzeylerinin periyodik olarak ölçülmesi gerektiğini vurgu yapılan bilgi notunda, “havadaki hidrojen siyanürü 18 ppm.in, sudaki siyanür 0.2 mg/l.nin üzerinde ise insan sağlığı için tehlike başlangıcı sayılmalıdır. Bu durumda özellikle kronik zehirlenmeyi önlemeye yönelik önlemler alınmalıdır” deniyor.

PES DEDİRTEN AÇIKLAMALAR

Öte yandan Sağlık Bakanlığı ve Kütahya Valiliğinin Dulkadirli’deki zehirlenmelerle ilgili yaptığı yazılı açıklamalar ‘bu kadarına da pes’ dedirtecek cinsten. Her iki açıklamada da bölgede yaşanan zehirlenmelerin siyanürle alakasının olmadığı ileri sürülürken, ölümlerin ve zehirlenmelerin nedeni konusuna hiç değinilmedi.

Kütahya Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada, bölgedeki köylerin içme ve kullanma sularından alınan numunelerin sonuçlarının Tarım İl Müdürlüğü tarafından değerlendirildiği, “mevcut mevzuatlar yönünden insan, hayvan sağlığı ve bu bölgede yetişen her türlü tarım ürünlerini kesinlikle olumsuz etkileyecek kirletici bir unsura rastlanmadığı” açıklandı. Dulkadirli köyünde yaşanan hayvan ölümlerinden de hiç bahsedilmeyen açıklamada zehirlenme şüphesi ile hastaneye kaldırılan 8 köylünün kan ve idrar analizlerinde siyanür zehirlenmesi ile ilgili bulguya rastlanmadığı ileri sürülüyor. Valilik, yöre halkına gerek içme sularını ve gerekse hayvansal ve bitkisel ürünleri gönül rahatlığıyla tüketmeleri çağrısı yapıyor.

BİR ŞEY YOKSA BUYRUN İÇİN!

Sağlık Bakanlığı da yaptığı yazılı açıklamada hastanede tedavi görenler köylülerin kan ve idrar analizlerinde siyanüre rastlanmadığı dile getirildi.

Dulkadirli köyünün içme sularından alınan örneklerini İzmir İl Hıfzıssıhha Müdürlüğü’nde tahlil ettiren Dr. Ergun Demir çıkan sonuçlar ve aynı gün gelen resmi açıklamalarla ilgili şunları söyledi; “Olay bir siyanür zehirlenmesi değilse neden hastaların tetkik sonuçları açıklanmıyor? Hayvanlar niye öldü peki? Bir şey yoksa açıklayın sonuçları”. Demir, yetkilileri siyanür yok dedikleri sudan içmeye ve atık havuzunda yüzmeye çağırdı. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Tarsus gençliği sınavlara tepki gösterdi

SONRAKİ HABER

Yaşananlar Ankara’nın kaderi mi?