CHP, İzmir'in ilçelerinde neden kaybetti?
İzmir’de 8 ilçe belediyesinin AKP ve MHP’ye geçmesi dışında yerel seçim beklendiği gibi bitti denilebilir. Ancak önceki yerel seçimlere göre CHP’nin 30 ilçeden 6’sını AKP’ye, 2’sini de MHP’ye kaptırması ise seçimlerden sonra en çok tartışılan konu oldu.
Emine UYAR
İzmir
İzmir’de 8 ilçe belediyesinin AKP ve MHP’ye geçmesi dışında yerel seçim beklendiği gibi bitti denilebilir. 3 milyon seçmenin yüzde 90 katılımla oy kullandığı seçimlerde 2.6 milyon geçerli oyun yüzde ellisini alan Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu üçüncü kez başkanlığı kazanarak bir ilke de imza attı. AKP’nin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ı büyükşehir adayı yaparak iddialı girdiği seçimde Yıldırım’ın aldığı yüzde 36’lık oy, 2009 seçimlerine göre AKP’nin oylarını Büyükşehir’de yüzde 6 oranında arttırdı. Önceki yerel seçimlerde göre CHP’nin 30 ilçeden 6’sını AKP’ye, 2’sini de MHP’ye kaptırması ise seçimlerde sonra en çok tartışılan konu oldu.
İzmir’de CHP’de belediye başkan adaylarını belirleme süreci sıkıntılı geçmişti. Aziz Kocaoğlu’nun da ağırlığını koyması ile 5 metropol ilçe ile birlikte 11 ilçede mevcut başkanların aday gösterilmemesi de CHP içinde tartışmaları beraberinde getirmişti. Aliağa’da daha önce de belediye başkanlığı yapmış olan eski milletvekillerinden Hakkı Ülkü’nün adı adaylık sürecinde öne çıkarken, ilçede pek tanınmayan Barış Eroğlu’nun aday yapılması CHP’lilerin bölünmesine yol açmıştı. Bu bölünme sonucu Aliağa’da ilk defa MHP başkanlığı kazandı.
HDP OYLARINI YÜKSELTİ
2009 yerel seçimlerinde “Birlikte Başaracağız Platformu” olarak seçime giren platform bu kez HDP ile seçimlere katıldı. HDP’nin Büyükşehir’deki oyu yüzde yüz artarak 40 binlerden 88 bine çıktı. Genel oy oranı yüzde 3.5 dolayında olan HDP’nin Menemen, Konak, Torbalı gibi ilçelerde oranı yüzde 6’ya çıktı.
Prof. Dr. Tanju Tosun, Prof. Dr. Gülgün Erdoğan Tosun ve Doktora Öğrencisi Hakan Sönmez’in seçim sonuçları üzerine yaptığı analiz çalışmasında, 2009’dan 2014’e İzmir’de seçmen eğilimlerindeki değişimin radikal ya da keskin olmadığı belirtiliyor.
MHP’nin ulaştığı başarının 2011’de AKP’nin ulaştığı başarıyla aynı olduğu belirten analizde şu görüşlere yer verildi: “MHP, CHP ve AK Parti’den, çok sınırlı kalmış BBP seçmeninden de oy alarak büyürken, CHP 8 ilçede belediye başkanlığını kaybetmesine rağmen, İzmir genelinde 30 Mart’ta oy gücünü büyük ölçüde korumuş denilebilir. CHP’nin önümüzdeki süreçte 2009’da kendisine yönelen, ödünç İzmir kırsalındaki milliyetçi oyları niye tutamadığının analizini yapmalıdır. AK Parti de, Gezi Parkı’ndan itibaren başlayan ve 17 Aralık’la şiddetlenen İzmir’deki meşruiyet kaybına rağmen, kendi seçmen kitlesini konsolide etmeyi başarmasıyla İzmir’de sağın şimdilik tartışmasız siyasi adresi durumunda.”
Konu ile ilgili görüş aldığımız Prof. Dr. Yeşim Edis Şahin ise, İzmir’de “AKP gelmesin” korkusu ile verilen oylar bulunduğunu belirtti. Yerel yönetimlerin icraatlarından ziyade, İzmirlilerin yaşam tarzını koruma amaçlı hareket ettiğini belirten Şahin, “Son dönem AKP’nin hırsızlık, yolsuzluklarla gündeme gelmesi CHP’nin oylarını yükseltti. Yoksa bu kadar oy alamazlardı diye düşünüyorum. Çünkü çevremdeki insanlar da hizmet sıkıntısından yakınıyor” dedi. Şahin İzmir’de Atatürkçülüğü modern yaşam tarzıyla özdeşleştiren bir kitle olduğunu ifade ederken, “AKP’nin yönetime geldiği yerlerde ise hizmet dedikleri şeyler ciddi olarak şehri çirkinleştiriyor. Seçmenler bunu ne kadar ve nasıl dikkate alıyor onu bilmiyorum” dedi.
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Tehlike nedir?
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Özgürlükçü Anayasa
1 Mayıs ve sonrası
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
Bahçeli siyasete ayar çıtasını Erdoğan’ın en yakınına kadar çıkardı!
Savaş: Öznel niyet ve nesnel çelişki
Ne “yoksul” bir “zenginlik”…
Sancılı düşünceler
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
