17 Haziran 2011 11:53

MEB, özelleştirme ve kadın ayrımcılığından takdir getirdi

Bir eğitim öğretim dönemi daha sona ererken, Eğitim Sen’in 2010- 2011 eğitim öğretim yılına ait yıl sonu değerlendirme raporu, eğitimin geldiği noktaya gözler önüne seriyor.Raporda yer alan veriler, Türkiye’de eğitimde önceki yıllarda yaşanan sorunlara çözüm bulunamadığı gibi, bu sorunların katlanarak ar

MEB, özelleştirme ve kadın ayrımcılığından takdir getirdi
Paylaş
Hilal Yağız

Raporda yer alan veriler, Türkiye’de eğitimde önceki yıllarda yaşanan sorunlara çözüm bulunamadığı gibi, bu sorunların katlanarak arttığını gösteriyor.

ÖZEL OKULLAR HIZLA ARTIYOR

Verilerde, kamusal eğitimin zayıfladığı, eğitimin tamamen paralı hale getirilmesinin amaçlandığı ve bu amaç doğrultusunda özel okul sayılarının hızla arttığı dikkat çekiyor. Türkiye’de 1930 yılında 300 okul, 30 bin özel öğrenci varken, bu sayı 2011 itibariyle 2 bin 750 özel okul, 498 bin özel okulda okuyan öğrenciye çıkmış durumda. Bu artışa rağmen Türkiye’de okul ve derslik sayısı öğrenci sayısına ve ihtiyaca cevap verir düzeyde değil. Kadın ayrımcılığı, okul yönetimlerinde ve okuma yazma bilen kadınların oranında kendini gösteriyor. Türkiye’de öğretmenlerin yüzde 50’si kadın olmasına rağmen, 50 bin kişilik okul yönetimi kadrosunun sadece 5 bini kadınlardan oluşuyor.

BÖLGEDE OKULLAŞMA ORANI DÜŞÜK

Rapora göre, İlköğretimde kız çocuklarının okullaşma oranının en düşün olduğu iller, Bitlis (yüzde 84), Van (yüzde 84), Hakkari (yüzde 85); en yüksek olduğu iller ise yüzde 99’luk oranlarla Ankara, İzmir ve Mersin.

Raporda, ortaöğretime gelindiğinde okullaşma oranında yine farkın büyüdüğüne dikkat çekiliyor. Verilere bakıldığında, erkeklerde yüzde 72’lik, kızlarda ise yüzde 66’lık bir oran dikkat çekiyor. Raporda nüfusun 5 milyonunu oluşturan okuma yazma bilmeyenlerin yaklaşık 4 milyonluk kısmının kadınlar olması dikkat çekiyor. Okumaz-yazmazlık oranı kadınlarda yüzde 12. 3 iken erkeklerde yüzde 3. 1.

400 BİN İŞSİZ ÖĞRETMEN

Raporda, 150 binlik bir öğretmen açığının ve sayıları 400 bini bulan işsiz öğretmenin olduğu belirtiliyor ve mevcut öğretmen açıklarının da sayıları yüz binleri bulan ücretli ve vekil öğretmenler aracılığıyla kapatılmaya çalışıldığına dikkat çekiliyor. 2010- 2011 yılında 77 bin ücretli öğretmen görevlendirilmesi yapıldığı ifade edilen raporda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre 150 bine yakın bir öğretmen açığının bulunduğu kaydediliyor.
Türkiye’de engellilerin sayısının 9 milyonu bulduğu belirtilen raporda, engellilerin eğitim hakkından yeterince faydalanmadıklarının altı çiziliyor. Rapora göre, sayıları bir milyonu bulan 4-18 yaş arası engelli çocuktan sadece 30 bini eğitim hakkından faydalanabiliyor.

DİNSEL MUHAFAZAKARLAŞMA VE CİNSEL İSTİSMAR ARTIŞI

Raporda, 2010-2011 Eğitim ve öğretim yılında dinsel muhafazakarlaşmanın da yoğun bir şekilde arttığını kaydediliyor. Eğitimdeki muhafazakarlaştırma ile birlikte, kız-erkek ayrımcılığı, cinsel istismar, taciz, tecavüz olaylarının da arttığı raporda dikkat çekiyor. Raporda, çocuk istismarını önleme konusunda bir çaba harcanmadığı, Siirt’teki N.Ç’ye yapılan cinsel istismarın davasının sürüncemede bırakıldığı belirtiliyor. Raporda, yapılan araştırmalar sonucunda ders kitaplarında da cinsiyetçi bilgilerin yer aldığı kaydediliyor.

Zorunlu din dersi uygulamasının Danıştay’ın kararına rağmen devam ettiği belirtilen raporda, öğrenciler ve öğretmenlere yönelik şiddetin artış gösterdiği, anadilde eğitim hakkının önündeki engellerin arttığı belirtiliyor.

‘EĞİTİMİN HER ALANINDA KÖKLÜ DEĞİŞİKLİK GEREKLİ’

Raporda, tüm sorunların yıllardır sürdürülen serbest piyasacı, ticarileştirmeyi ve özelleştirmeyi hedefleyen bilinçli politikaların bir sonucu olduğu vurgulanıyor.

Raporda şu uyarıların da altı çiziliyor: “Okul öncesi eğitimden başlayarak eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine; sınıf mevcutlarından eğitimin bilimsel, demokratik, laik yönünün geliştirilmesine; derslik, okul, öğretmen açıklarından eğitimin genel bütçe içindeki payına kadar, eğitimin hemen her alt konusunda köklü bir değişime gereksinim vardır. Bu değişiklikler yapılmadan atılacak her adım, eğitimin sorunlarını yarına havale etmekten öteye gitmeyecektir” (Ankara/EVRENSEL)


‘EĞİTİM YEREL İDARELERE DEVREDİLSİN’

Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesi yaptığı yıl sonu değerlendirmesinde eğitimdeki fırsat eşitliğini sağlanması için anadilde eğitimin gerekliliğinin bir kez  daha ortaya çıktığını belirterek “Eğitim kurumlarının yerel yönetimlere devredilmesini” istedi. Şube binasında bir açıklama yapan Eğitim-Sen Diyarbakır şube başkanı Ecevit Odabaşı “Anadilde eğitim çocukların zihinsel gelişimlerinin, öğrenme yeteneklerinin ve sağlıklı bir kimlik edinmelerinin olmazsa olmaz koşullarındandır” diyerek sınavlarda bölge çocuklarının başarısız sonuçlar almasının temel nedeninin anadilde eğitim yapılmaması olduğunu söyledi. Eğiim hizmetlerinin yerel idarelere devredilmesiyle bir çok sorunun aşılacağını söyleyen Odabaşı “eğitimde fırsat eşitiliği ve anadilde eğitimi ancak böyle sağlanır” dedi. Diyarbakır’daki derslik ve öğretmen açığının devam ettiğini belirten Odabaşı “Diyarbakır Milli Eğtim Müdürlüğü derslik başına 32 öğrenci düştüğünü söylerken gerçek rakam 50’dir. Milli Eğitim Müdürlüğünün rakamlarına göre Diyarbakır’da 2048 öğretmen açığının bulunması bile eğimin içinde bulunduğunu durumu göstermeye yeter” dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)


OKUL ZİLİ TATİL İÇİN ÇALDI

2010-2011 eğitim ve öğretim döneminin sona ermesi ile birlikte yaklaşık 16 milyon öğrenci karne aldı. Eğitim ve öğretim yılının sona ermesi ile karne sevinci yaşayan öğrenci ve öğretmenler yaklaşık 3 aylık yaz tatiline çıktı.

İlköğretim ve lise son sınıf öğrencileri mezun olmanın yanı sıra, yaz tatilinde her yıl olduğu gibi sınava girme, sınav sonucu öğrenme, tercih yapma ve kayıt heyecanı yaşayacak. Lise son sınıf öğrencilerinin bazıları, 2010-2011 eğitim-öğretim yılının sona erdiğinin ertesi günü ve pazar günü ile sonraki hafta sonu, LYS’ye katılacak. (HABER MERKEZİ)


KARNELERİNİ ALAMADILAR

VAN ve Rize’de meydana gelen kazalarda 2 öğrenci hayatını kaybetti. Konya’da ise bir ilköğretim öğrencisi 8. kattan düşerek yaşamını yitirdi.

Van’ın Bağrıyanık köyünden Gürpınar ilçesindeki okula karne alacak öğrencileri taşıyan servis aracı Kuşdağı köyü yakınlarında şarampole yuvarlandı.

Kazada öğrencilerden 14 yaşındaki Necibe Çabuk yaşamını yitirdi, 20 öğrenci ise yaralandı.

Yaralılar, Gürpınar Sağlık Ocağında yapılan ilk müdahalenin ardından Van’daki hastanelere sevk edildi.

TAKDİR ALDIĞINI GÖREMEDİ

Rize’de merkeze bağlı Gündoğdu beldesi 29 Ekim İlköğretim Okulu 4. sınıf Öğrencisi Recep Can İslamoğlu, dün öğle teneffüsünde okul dışına çıktı. Karadeniz Sahil Yolu Bozukkale mevkisinde yolun karşısına geçmeye çalışan İslamoğlu’na, O.N.M. yönetimindeki otomobil çarptı. Ambulansla Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kaldırılan İslamoğlu, yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

Minik Recep’in ölüm haberi, 29 Ekim İlköğretim Okulunda büyük üzüntü yaşattı. Sınıf arkadaşları ve öğretmeni, bugün, İslamoğlu’nun boş sırasını çiçeklerle donattı. İslamoğlu’nun karnesi, takdir ve onur belgesi Sınıf Öğretmeni Cengiz Tosun’da kaldı.

Tosun, “Öğretmenlerine çok saygılı bir çocuktu. Çok büyük üzüntü yaşıyoruz’’ dedi.

SEKİZİNCİ KATTAN DÜŞTÜ

Konya’da 12 yaşındaki Ümmet K., merkez Selçuklu ilçesi Yazır Mahallesi’ndeki 8 katlı bir apartmanın çatısındaki evlerinde ailesiyle kahvaltı yaptıktan sonra okula gitmek için hazırlanacağını belirterek, ailesinin yanından ayrıldı.

Daha sonra Ümmet K, henüz belirlenemeyen bir nedenle evlerinin penceresinden düştü. Ailesi tarafından Beyhekim Devlet Hastanesine kaldırılan ilköğretim öğrencisi, burada yapılan müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

Olayla ilgili soruşturma başlatan polis ekipleri, Ümmet K’nın öğretmenleriyle tek tek görüştü.

Dersleri genel itibariyle iyi olan Ümmet K’nın, yıl sonu not ortalamalarında zayıfı bulunmadığı bildirildi. (HABER MERKEZİ)


ARKADAŞLARI İÇİN GÖZYAŞI DÖKTÜLER

Sakarya’da arkadaşları ile oynarken traktörün altında kalarak feci şekilde can veren Batuhan Köse (12) karnesini göremedi. Batuhan’ın karnesini, çiçeklerle donattıkları sırasına koyan arkadaşları gözyaşlarına boğuldu.

Batuhan Köse’nin eğitim gördüğü Adapazarı Sabihahanım İlköğretim Okulu 6/B sınıfında karne gününde hüzün ve gözyaşı vardı. Kazada kaybettikleri Batuhan’ın ardından gözyaşı döken arkadaşları, sırasını çiçeklerle donattı. masasına çiçek koyan arkadaşları, Batuhan’ın çok cana yakın ve iyi bir arkadaş olduğunu söyledi. (SAKARYA)


ÇADIR ÇOCUKLARI KARNELERİNİ ALDI

Adana’da anne babalarıyla birlikte mevsimlik tarım işçisi olan çocuklar da karne aldı. Yılın bir kısmını Şanlıurfa’daki okullarda eğitim görerek geçiren çocuklar ikinci dönem ise karpuz ve soğan ekim tarihi olan şubat ayında Adana’nın Yüreğir ilçesi Çotlu Köyü İlköğretim Okulu’nda karnelerini aldı. Karnelerini alan çocuklar heyecanlarını çadırlarda kalan ailelerini notlarını gösterdi.

Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Çotlu İlköğretim Okulu’nda tarım işçisi 20 çocuk karne aldı. Şubat ayında Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinden aileleriyle birlikte Adana’ya soğan ve karpuz ekimine gelen çocuklar, kayıtlarını da buraya aldırıyor. Burada hem tarlalarda çalışıp hem de okula giden çocuklar çok zor şartlar altında eğitimlerini sürdürüyor.

KARNEYİ ALIP TARLAYA KOŞACAKLAR

Dün karnelerini alan 20 tarım işçisi çocuk buruk bir sevinç yaşadı. Hepsinin karne sevinci yüzlerine yansırken, çadırda kalan ailelerine karnelerini göstererek mutluluklarını paylaştı. Çocuklar karne almanın sevincini ve okulların kapanmasının burukluğunu yaşadı. İlköğretim 5. Sınıfa geçen Ayşe Ceylan, “Diğer arkadaşlarımız karnelerini alarak tatile girdiler. Bizim tatilimiz şimdi bitti. Artık yaz boyu tarlalarda çalışacağız.” Dedi.

5. Sınıfa geçen Fuat Durmuş ise ilk dönemi Şanlıurfa’da yarım yamalak okuduğunu şubat ayından itibaren de Adana’da okula gittiğini söyledi. Buradan sonra Hatay’ın Reyhanlı ilçesine gideceklerini aktaran Durmuş, “Orada da çalıştıktan sonra Ankara Polatlıya geçeceğiz. Ardından birkaç aylığına memleketimize dönüp tekrar Adana’ya geleceğiz. Bizim hayatımız tarlalarda çadırlarda geçiyor. Bize tatil yok.” diye konuştu.

Fuat’ın annesi Sebiha Durmuş ise çocuklarıyla birlikte çalışmaya mecbur olduklarını ifade ederek, “10 çocuğum var. Çalışmaz isek aç kalırız. Bende okumalarını istiyorum ama mecburuz çalışmaya. Bu zor şartlarda da olsa çocuğumu okula göndermeye gayret ediyoruz.” şeklinde konuştu.

20 TARIM İŞÇİSİ ÖĞRENCİ KARNESİNİ ALDI

Okul Müdürü Necati Kameroğlu, 190 öğrencilerinin bulunduğunu bunlardan 20’sinin tarım işçisi ailelerin çocukları olduğunu kaydetti. Bu çocukların şubat ayında Çotlu köyüne geldiğini hatırlatan Kameroğlu, “Şubat ayında Şanlıurfa’dan kayıtlarını buraya alıyoruz. 5. Sınıfa kadar olanların devasızlık yapmadıklarını ifade eden Kameroğlu, “5. Sınıftan sonra çocuklarda devamsızlık artıyor. Çadırda yaşayan çocukların tamamının okula gelmesi için çalışıyoruz ama sürekli yer değiştirdikleri için bu biraz zor oluyor. Karnelerini aldılar. Büyük ihtimalle yaz boyu tarlalarda çalışacaklar.” (ADANA)


DEPREM TEDİRGİNLİĞİNDE KARNE SEVİNCİ

Kütahya’nın Simav ilçesinde 19 Mayıs 2011’de meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki depremde evleri hasar görerek çadırlarda yaşamak zorunda kalan ailelerin okula giden çocukları, karne sevincini buruk yaşadı. Hayatın normalleştirilmeye çalışıldığı ilçedeki ilk ve orta dereceli öğrenciler, son 29 gündür 10 binden fazla artçı sarsıntının tedirginliğiyle karnelerini aldı.

Bu arada Simav depreminin artçı sarsıntıları devam ediyor. Dün (16 Haziran) akşam saat 21.24’te 3,4 büyüklüğündeki bir deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre merkez üssü Simav olan deprem Tavşanlı, Hisarcık, Emet, Şaphane, Pazarlar, Gediz ve Domaniç ilçelerinde de hissedildi. Yerin 5 kilometre altında oluşan depremin, ilk belirlemelere göre hasara yol açmadığı bildirildi. (KÜTAHYA)


SINAV ÖNCESİ BU TÜR DUYUMLAR ALINMAKTADIR

ÖSYM, Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sorularının çalınarak bir AKP milletvekilinin e-mail adresi üzerinden dağıtılacağı ihbarıyla ilgili, “Sınav öncesinde zaman zaman bu türden duyumlar alınmaktadır. ÖSYM sınav güvenliğini en üst düzeyde tutmaya özen göstermektedir.” açıklamasını yaptı.

Açıklamada, “17 Haziran 2011 günü bir günlük gazetenin ana sayfasında büyük puntolarla yer alan haber, 18–19 ve 25–26 Haziran 2011 günleri yapılacak olan 2011-LYS’lere katılacak adayları endişeye sürükleyebilecek niteliktedir. Sınavlar öncesinde zaman zaman bu türden duyumlar alınmaktadır.” denildi.

ÖSYM’nin, sınav güvenliğini en üst düzeyde tutmaya özen gösterdiği vurgulanan açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Tüm sınavlarda olduğu gibi bu sınavlarda da gerek kurum içinde, gerek matbaada, gerekse de sınav evrakının Türkiye’nin dört bir yanına eriştirilmesi esnasında, emniyet birimleri ile işbirliği içinde, en üst seviyede güvenlik tedbirleri alınmıştır.

Adayların bu türden iddialara itibar etmeden, sükûnet içinde sınavlara katılmaları ve sadece bilgileri ile geleceklerine yön verme gayreti içinde olmaları tavsiye edilir.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Kürdü anlamamanın dayanılmaz hafifliği

SONRAKİ HABER

Demirtaş: 2 bin arkadaşımız serbest bırakılırsa helalleşme olur

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...