Erdoğan: AYM kararına saygı duymuyorum

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan'a hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.

"DIŞ POLİTİKAMIZ TAM NOT ALMIŞTIR"

Sandıktan çok sayıda mesaj çıktığını söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "En önemlilerinden biri dış politikamıza olan destektir. Türkiye'nin barışçı, diyalogdan yana hakkı ve hukuku savunan dış politikası milletimizden bir kez daha tam not almıştır" dedi.

30 Mart seçimlerinde sadece Türkiye'nin ve AKP'nin değil, tüm bölgenin kazandığını iddia eden Erdoğan, "Barış kazanmış, dayanışma kazanmıştır. Türkiye tarihinden ve kültüründen aldığı güçle demokrasiyi, hukuku ve temel ve hak ve özgürlükleri en güçlü şekilde savunmaya devam edecektir" diye konuştu.

"MARMARAY'IN EKSİK AYAĞI TAMAMLANACAK"

Bakü- Tiflis - Ceyhan petrol boru hattı ve Bakü-Tiflis - Erzurum Doğalgaz boru hatlarının bölgesel istikrara katkı sağlayan küresel ölçekte projeler olduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Azerbaycan doğalgazını ülkemiz üzerinden Avrupa'ya taşıyacak olan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı, bunun tamamlanması yolundaki çabalarımız devam ediyor. Açılışı yaptığımız Marmaray'la birlikte Pekin'den Londra'ya kesintisiz ulaşım imkanı sağlayacak olan Bakü- Tiflis - Kars Demiryolu Hattının da biran önce faaliyete geçmesi için çalışmalarımız sürüyor" dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI

Bir soru üzerine Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamalarını değerlendiren Erdoğan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın 'bu konuyu aramızda müzakere ederek bir karara varırız' kanaatini bende paylaşıyorum" yanıtını verdi.

3 DÖNEM KURALI

3. Dönem kuralıyla ilgili parti içinden kanaat belirtenler olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bu konu da daha önce kanaatimi belirttim. Biz Partinin kuruluşunda tüzüğümüze bunu uzun istişareler neticesinde koyduğumuz bir konu. Bunun Türkiye'de inanıyorum ki bir karşılığı var. Bu konuyla ilgili kararı verecek olan merci neresidir? Bazı arkadaşlarım , 'Merkez Karar' diyor ama Merkez Karar değildir. Bu konu tüzükle alakalı konu, genel kurul da değerlendirilir. Genel kurul böyle bir tüzük tadiline giderse ancak böyle birşey olabilir. Fakat benim kanaatim 3 dönemden yanadır. 3 dönemle siyasi hayat bitmiyor. 3 dönemden sonra 1 dönem ara ondan sonra da devam etme şansı herkes için söz konusu " diye konuştu.

"CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞINI KONUŞMAK GEREKSİZ"

"Köşke çıkma konusunda parti içinden bir baskı hissediyor musunuz " şeklindeki soruya kısa bir yanıt veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "O ayrı konu. Onu konuşmak şuanda bana göre gereksiz" dedi.

ANADOLU AJANSI'NIN SEÇİM ÇALIŞMASI

Seçimlerde Haber Ajansları konusunda yaşanan tartışmayı ve Anadolu Ajansı(A.A.) nın seçim akşamı yaptığı yayına ilişkin bir soruya yanıt veren Başbakan Erdoğan, "Bir defa Anadolu Ajansının yayın politikasını hazmedemeyenler, bu seçimlerdeki üstlendiği görevi hazmedemeyenler, kendi rekabet alanlarının daralmasından rahatsız olanlardır. Bu birinci derecede paralel yapının rahatsızlığıdır. Rekabet alanında bu noktada daha önce bir iki ajans çok aktifti. Şimdi Anadolu Ajansı buraya girince, bunların rekabet alanı daraldı" dedi.

Anadolu Ajansı ile ilgili haberlere ve Bayburt'ta Anadolu Ajansı mensubunun darp edildiği iddialarının da sorulması üzerine Başbakan Erdoğan, "Medya Anadolu Ajansı'nın mensubunu savunmuyor. Bir başka medya mensubu olmuş olsaydı bu herhalde o zaman hepsi savunurdu. Kimileri kameraları bırakırdı. Kimileri makineleri yere koyardı. Burada öyle bir şey duymadım" şeklinde cevap verdi.

Anadolu Ajansının Genel Müdürünün seçim gecesi Ak Parti Genel Merkezi'ne geldiği yönündeki iddialara da tepki gösteren Erdoğan, " Ajansın Genel Müdürü partimizin genel merkezine gelmiş. Buna ancak hayda denir. Niye ? Bütün ajansların genel müdürleri, yöneticileri bizim genel merkezimize gelirler. Bu devletimizin milli bir ajansıdır. Diğer ajanların yöneticileri genel merkezimize geldiği zaman rahatsız olunmuyor da Anadolu Ajansı Genel Müdürü geldiği zaman niye rahatsızlık oluyor. Daha önce benim danışmanım olduğu için mi bu rahatsızlık oluyor. Böyle saçmalık olmaz. Biz her Ajansın, her medyanın mensuplarıyla bugüne kadar görüştük. Bu süreç içerisinde bazı ikili ilişkilerimize gölge düşürenler olmuştur. Bu gölge düşürenlerle bu konuda mesafeliyim. Mesafeli oluşumun sebebi de bellidir. Bunlar ahlaki olmayan yollara başvurdukları içindir .Eğer bir ahlak çerçevesi içinde bunu yürütmüş olsaydılar, benim yaklaşım tarzım her zaman yine kucaklayıcı olmaktı. Ama Anadolu Ajansı ne bir partinindir, ne bir kurum ya da kuruluşundur. Sadece devletindir. Milli bir kuruluşumuzdur. Devletindir. Milli bir kuruluştur. Yapılan yayınla da ağı genişletmek suretiyle burada rekabet alanı doğurmuştur. Daha seri bir yayın politikasının sağlanmasına katkısı olmuştur" diye konuştu.

Kendisine göre seçimlere diğer ajansların katkı sağlamadığını söyleyen Erdoğan, " Bütün ajansları kastediyorum. Ajanslar bu seçimde çoğu bu konuda iflas etmişlerdir. Sağlıklı ve kısa sürede netice verme noktasında böyle bir çalışmanın içerisine girmemişler, bazı ajanslar adeta siyasi partilerin oradaki sandık görevlileri gibi bir çalışma görevi üstlenince bu defa asli görevlerini unutmuşlardır " dedi.

ERGENEKON GEREKÇELİ KARARI

Ergenekon davasında gerekçeli kararın açıklanmasıyla ilgili soruya gülerek yanıt veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "16 bin sayfa...Bunu nerde inceleyeyim ben? Adeta bir ansiklopedi. Herhalde artık böyle bir ansiklopedi de çıkar. Şu anda ilgili arkadaşlarım çalışma yapıyorlar. Bu çalışmadan sonra gerek merhum Ecevit gerek bizim dönemle alakalı neler var, neler yok. Bunları görme ve değerlendirme fırsatını bulacağız. Ama şuanda tabi böyle birşeyin fırsatını bulabilmiş değilim " diye konuştu.

'AYM KARARINA SAYGI DUYMUYORUM'

Anayasa Mahkemesinin Twitter kararını da değerlendiren Erdoğan, karara saygı duymadığını söyledi. Erdoğan, "Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara uymak durumundayız. Onun için de uyduk. Ama saygı duymak zorunda değilim. Ve bu karara saygı da duymuyorum. Niye saygı duymuyorum ? Alınmış olan bu karar. Birincil mahkemelere müracaat edilmeden, hukuk yolları tüketilmeden Anayasa Mahkemesine götürülmüştür. Bir defa usul yönünden Anayasa Mahkemesinin bunu reddetmesi gerekir. Özgürlükler yaklaşımını doğru bulmuyorum. Bir defa bu bir ticari şirkettir. Ticari şirketin bir ürünü vardır. Sadece Twitter değil. Youtube da bir ticari şirkettir. Facebook da bir ticari şirkettir. Bunun ürününü alıp almamak herkesin serbest tasarrufundadır. Bunun özgürlükle alakası yok. Böyle bir konuda, özgürlük noktasında, temel haklar noktasında şu anda Anayasa Mahkemesinde bunca bekleyen dosyalar varken; 2 gün içerisinde Anayasa Mahkemesinin birincil mahkemelere başvurulmadan direkt kendilerine başvurmak suretiyle böyle bir kararı almasını ben doğrusu milli bulmuyorum. Milli bulmamanın yanında Amerikalı böyle bir şirketin ürününün savunması yapılırken öbür tarafta bizim kendi milli ahlaki değerlerimiz bir tarafa konuluyor. Bu ülkenin başbakanına hakaretten tutun da bakanlarına hakarete kadar her şey ortada. Buna yönelik atılan bir adım var. Burada iki içerisinde alınan bir karar var" ifadesini kullandı.

Erdoğan Twitter yasağının kaldırılmasıyla ilgili açıklamalarını "Bu sadece bir karara uymaktır. Bu hukuk değildir. Hukuk başka birşeydir. Burada hukuki uygulama yok. Bir yasal uygulamayı maalesef usule de ters olarak ortaya koymuşlardır. Ben bunu milletimin takdirine bırakıyorum. Bu karar alınırken ne Amerika ne Fransa ne İngiltere'de bu konuyla ilgili verdikleri kararlara bakılmamıştır. Ne adına, nasıl yapıldı? Bunu anlamak da mümkün değil" diye tamamladı

SİLAHLI TEDİT...

Seçim sonuçlarına ilişkin muhalefetin çeşitli illerde yaptığı itirazları hatırlatan bir gazeteci ye yanıt veren Erdoğan Erzurumlu Teyyo Pehlivanın hikayesini hatırlatarak, "Yenilmeye doymazmış. Bunların durumu böyle. İstanbul’da 700 bin fark var. İtiraz edip acaba buradan bir şey çıkarabilir miyiz. Ankara’da 30 bin fark var. Hadi samimi olarak dürüst olarak itirazlarınızı yapabilirsiniz. Fakat bu eylemler niye? Ahlaki olmayan ifadelerle, oralarda bile hala Molotof havai fişek niye? Gelirsiniz müracaatınızı yaparsınız. Bizim denediğimiz yol budur. Sen de bu yolu dene. Ondan sonra da çıkacak karara saygı duy. Ama bunlarda bu yok" dedi.

Seçim sonrası Ceylanpınar'da yaşananlar ve seçim hileleri ile AKP'li Belediye Başkanı Menderes Atilla'nın El Nusra çetesi üyesi silahlı kişilerle hareket etmesini unutan Erdoğan, "Mesela Şanlıurfa’da olaylar, silah tehditleri. Bunlar akıl almaz işler ya böyle seçim olur mu? Bunlar hayatlarında girdikleri yerde aldıkları belediyeyi kaybediyorsa tahammül edemiyor. Ceylanpınar’da Viranşehir’de yaşanan bu. Samimi olacaksın, dürüst olacaksın. Netice ortaya çıkmış, itirazınızı parti olarak yaparsın. Gerçekten bu itiraz neticesinde sayımlarda yanlış varsa herkes buna uyar.

Tabi bizim bir özelliğimiz var. Genelde dört dörtlük değil ama onu da söyleyeyim. Sandık tutanaklarıyla ilgili çalışmamız vardır. En büyük delil sandık tutanaklarıdır. Onları üyelerin veya müşahitlerin, aslında belde ilçe il buralarda toplaması en önemli belgesidir. Bu belgenizin elinde olduğu hakkaten ispatlanabiliyorsa buna zaten diyecek bir şey olmaz. Çıkar bunları koy ortaya, buyurun sandık tutanakları burada deyin.

Bütün bunlara rağmen aradaki bu açık öyle kapatılır bir açık değil. Ortada yaklaşık yüzde 46 almış bir siyasi parti. İkinci sıradaki partinin oy oranı yüzde 28 diyelim. Böyle bir arada fark var. Hala kalkıp yenilmedik gibi kendilerini takdim etmenin anlamı yok.

Üçüncü Boğaz Köprüsü’yle alakalı, kulelerin uzunluğu 320 metre. Şu anda 198 metreye ulaşmış vaziyette. Dün onu gezdik dolaştık. Brifingimizi aldık. En duygulu olduğum an sadece kulelerin çıkması değil, diğer taraftan da bütün bağlantı yolları kavşak düzenlemeleri şu anda bin civarında iş makinası buralarda çalışıyor. Beş bini aşkın işçi burada bir çalışmanın içerisinde. İnşallah hedef önümüzdeki yılın sonuna varmadan köprüyü açabilmek." diye konuştu. (DHA)

AKP'li aday mazbatasını aldı, uzun namlulu silahlı adamlarıyla tur attı!

PERVİN BULDAN: KABUL EDİLEBİLİR BİR AÇIKLAMA DEĞİL

Başbakan Erdoğan’ın, “İmralı'yla ilgili yasal zemine oturtulması çok ciddi bir yanlıştır. Başka atacağımız herhangi bir adım yoktur" açıklamasını değerlendiren BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan, “Kabul edilir bir açıklama değil. Erdoğan’ın açıklaması bizi kaygılandırıyor. Sürecin ilerlemesi için somut adımların atılmasına ihtiyaç var” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı'nda “çözüm sürecine” ilişkin bir gazetecinin sorusuna, "İmralı ile ilgili yasal bir zemine oturtulması bu çok ciddi bir yanlıştır. Başka atacağımız herhangi bir adım yoktur" açıklamasında bulunmasını, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşen BDP-HDP heyeti içerisinde yer alan BDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan DİHA’ya değerlendirdi.

Başından beri Öcalan’ın, Kandil’in ve kendilerin sürecin yasal çerçeveye oturtulması için hükümeti uyardıklarını belirten Buldan, şu açıklamalarda bulundu: “Sayın Öcalan seçim sürecine kadar bir opsiyon tanımıştı. Yerel seçimlerde AKP ve BDP’ye verilen oylar barış sürecinin ilerlemesi içindi. AKP’ye bölgede verilen oylar bunun içindi. Başbakan Erdoğan’ın yaptığı açıklama kabul edilir bir açıklama değil. Bu süreci ilerleten Öcalan’dır. Biz Öcalan ile görüşme talebimizi Adalet Bakanlığı’na ilettik. Muhtemelen Öcalan’da seçim sonuçları ve süreci ilişkin bu görüşmede değerlendirmelerde bulunacak ve bir görüş ortaya koyacak. Son görüşmede süreç ilerlemezse, ‘ben farklı bir pozisyon alırım’ demişti. Biz bunu hükümet yetkililerine ilettik. Erdoğan’ın açıklaması bizi kaygılandırıyor. Bu tarz açıklamalar Türkiye’yi kaos ortamına sürüklüyor. Başbakan Erdoğan her yurtdışına çıktığında bu gibi açıklamalar yapıyor. Başbakan’ın sürece ilişkin yeniden bir değerlendirme yapmasına ihtiyaç var. Yanlış yapıyor. Sürecin ilerlemesi için somut adımların atılmasına ihtiyaç var. Başbakan’dan bu yönde bir yol izlemesini bekliyoruz.” (DİHA)