‘Orada bütün çocuklar işkence altında’

Handan Tufan

Daha 17 yaşında olan F.T., kısacık ömrüne sürgünler ve işkenceler katarak büyüyor. Sürgünle Şakran Çocuk ve Gençlik Cezaevi'nde getirilen F.T., cezaevinde yaşadığı işkenceleri anlatarak, bütün çocuk mahpusların işkence altında olduğu ifade etti. F.T., "Yaşadıklarımız olsun, gördüklerimiz olsun bizi mücadelemize daha çok bağladı. Sonuna kadar bu mücadelenin içindeyiz. Bizim cehennemi cennete çevirecek kadar umudumuz var" dedi.

F.T., 2012 yılında cezaevine girerek 9 ay cezaevinde kaldıktan sonra bırakılır. Mardin E Tipi Cezaevi’nden Sincan Çocuk Cezaevi'ne sürgün edilen 17 yaşındaki F.T. Sincan Çocuk Cezaevi'nden gördüğü işkencenin ardından Şakran Çocuk ve Gençlik Cezaevi'nde götürülerek aynı işkencelere maruz kamıştı. 6 aydır tutuklu bulunan F.T., gezdiği üç cezaevinde yaşadığı işkenceleri ve hak ihlallerini tahliyesinin ardından anlattı.

Mardin Cezaevi’nden Sincan Cezaevi’ne sürgün edildikten sonra sürekli işkenceye maruz kaldığını ifade eden F.T., cezaevine gelişte 18 saat boyunca ring aracında kelepçelerle kaldığını ve işkencenin yolda başladığını anlattı. Sincan Cezaevi’nde, cezaevi yönetiminin işkence uygulamak için sürekli bahanede olduğunu belirten F.T., hasta olan bir arkadaşlarının sayıma inememesinden dolayı işkenceye maruz kaldığını ve gardiyanların arkadaşlarını dövmeye kalkmasına kendilerinin tepki göstermesinin ardından, işkenceye maruz kaldıklarını söyledi.

RAPORDAN SONRA İŞKENCE

F.T. yaşadıklarını şu cümlelerle anlattı: “Bir grup gardiyan koğuşlarımızı bastı. Önce gaz bombasına benzer bir şey attılar. Sonrada itfaiye hortumlarıyla bizi ıslattılar. Ellerinde zaten demir sopa vardı. Bazıları yemek karavanalarını getirmişti, bazılarının elinde tava vardı. Onlarla bize vurmaya başladılar. Bizi ikinci katın merdiveninden aşağıya attılar. Sonra koridorda sürükleyerek, hücrelere attılar. Ellerimizi arkadan kelepçelemişlerdi. Ayaklarımızı da kelepçelemişlerdi. Gruplar halinde bize vurmaya başladılar. Hücrede de iki gün betonun üzerinde bıraktılar. Birinci gün akşam bizi hastaneye götürdüler, rapor almaya. Rapora temiz yazdılar. Rapordan sonra işkence başladı. Bizi hücrelere aldılar, ellerimizde kelepçeli savunmasız bir şekilde saldırdılar. 2 gün işkenceden sonra avukatlarımız geldi. Bizi hastaneye götüreceklerini söyleyerek ringlere attılar. Sonra bizi Şakran Cezaevi’ne götürdüler."

'BÜTÜN ÇOCUKLAR İŞKENCE ALTINDA'

Şakran Cezaevi’ne ilk geldiklerinde kalabalık bir grubun kendilerini karşıladığını aktaran F.T., Şakran Cezaevi’nde de da aynı tehditler ve işkencelerle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. "Ankara'da yaptığınızı burada yapamazsınız. Sizi paketler başka bir yere yollarız. Sizi hoplatırız" diye cümlelerin kendilerine sarf edildiğini anlatan F.T., günden güne psikolojik baskının ve tehdidin arttığını söyledi. Mektup kısıtlaması, gazete kısıtlaması gibi sorunları da yaşadıklarını belirten F.T., "Hiç bir faaliyete katılmadık. Koğuşta tecrit altındaydık.
Arkadaşlarım teker teker tahliye oldu. En son ben kaldım. Yaklaşık bir ay tek başıma kaldım. Tek kaldığım için daha çok baskı uygulamaya başladılar. Sadece bize değil adli mahkumlar da aynı uygulamalarla karşı karşıya. Benim gözümün önünde bir kaç gardiyan adli bir mahkuma saldırdılar. Bütün çocuklar orada işkence altında. Halen işkenceler devam ediyor. Orada işkence gören çocuk ailesine haber veremiyor. Çocukları tehdit ediyorlar 'birinin haberi olursa size ne yaparız' diyorlar. Ses çıkarmadığımız sürece işkenceler günden güne artıyor" diye konuştu.

'UMUT HİÇ BİTMEZ...'

Hastaneye ya da mahkemeye gittikleri zaman ters kelepçe takıldığını aktaran F.T., "Elimizi kırarcasına tutuyorlardı. Adliyede başka bir yerde olsun zarar görmemiz için bizi adlilerin arasına atıyorlardı" dedi. Mücadeleyi hiç bir zaman bırakmayacağını sözlerine ekleyen F.T., "Yaşadıklarımız olsun, gördüklerimiz olsun bizi mücadelemize daha çok bağladı. Sonuna kadar bu mücadelenin içindeyiz. Bizim cehennemi cennete çevirecek kadar umudumuz var" diye belirtti. (İzmir/DİHA)