1 Nisan 2014 06:00

Seçimin ardından...

Mustafa YALÇINER

Gergin bir seçim geride kaldı. Kürdistan’ı ve BDP’yi bir yana koyarsak.. Gerginlik “sen-ben” kavgasının ötesine çok az geçti ki asıl sorun buydu! Asıl olarak belirli bir çerçeve içinde kalındı.. Çerçeveyi parçalayacak dinamik ve gücü sınırlıydı.

Her seçimin olduğu gibi bunun da bir sonucu oldu.. Ve.. “Sen-ben”ciler arasında.. “Kaset siyaseti kaybetti”, “AKP kazandı” diye böbürlenenler olduğu kadar.. Bundan AKP’nin meşruiyetini ve yönetme hakkını tanıma sonucu çıkaranlar da oldu.

Asıl gösterdikleri nedir?

1) Seçim, yerel değil, AKP’nin “tek aday”la katıldığı genel bir seçim(gibiy)di. Erdoğan ve ailesiyle yakınlarının güven oylaması.. Ya da bir referandum. Dolayısıyla, başarı ve başarısızlık, sonuçlar, 2009 yerel değil, 2011 genel seçimleriyle kıyaslanarak anlaşılabilir ki.. AKP’nin oyu artmamış, eksilmiştir. Yüzde 49.9’dan yüzde 43.7’ye gerilemiştir.

2) AKP, hakkını teslim etmek gerek.. Hançerelerini yırtarak.. Sesleri kısılıncaya kadar bağırarak.. Kaymakamları.. Valileri.. Milli Eğitim Müdürlerini.. Devlet olanaklarını yani seferber edip öğrenci-öğretmen, memuru alanlara yığarak Allah için iyi çalışmışlar.. Bunlar oy kaybını azaltmıştır.

3) Siyasal yarış mıdır tarikat çatışması mı –birbirine karışmıştır. Fazlasıyla laik bir seçim yaşanmış.. “Yaratılanı yaratandan dolayı seven” delikanlı durmadan Müslümanlık dersi vermiştir. Müslüman mahallesinde getirisi olması icap eder.. Olmuş, bu da oy kaybını azaltmıştır.

4) Hile dozu yüksek tutulmuş seçim olduğu kesindir. Birbirlerinin nefes alışlarını bile dinlerlerken teknolojinin olanaklarını bunca kullanabildiklerini kanıtlayanların.. Seçim ve sonuçlarına müdahale etmediklerini iddia edecek varsa.. Külahıma anlatsın!

Elektrikler neden söndü? Neden saat 21.00 itibarıyla 400 mahallede uzun süreli kesinti oldu?

Sağda solda bulunan AKP hanesine “evet” mührü basılmış pusulaların izahı nedir? Neden iki yıldır boş olan evlerde 30-40 seçmen kaydı vardı ve oy kullandılar? Resmi nüfusu 14 milyona yakın olan İstanbul’da 10 milyon seçmen olması nasıl inandırıcı olabilir?

5) Erdoğan “balkon konuşması”nda “kaset siyaseti kaybetti” demiştir, tümüyle yanlış değildir. AKP, seçime, yolsuzluk-rüşvet türü hırsızlık iddiaları bakımından bir “şal” işlevi yüklemiş.. Hile hurda ile birlikte siyasal İslami ideolojik yüklemenin yanında mütedeyyin kitlenin eski “itilmiş kakılmışlık günleri”ne dönüş korkusu kışkırtılarak örtülemede başarılı olunmuştur.

Görülmüştür ki, yalnızca hırsız edebiyatı seçim kazanmaya yetmemektedir. Halk.. Kendi cebiyle bağlantısı kurulmamış yolsuzluk ve rüşvet iddialarının.. Kendi cebinden değil, ama.. İran’dan.. Zarrab’tan.. Zencavi’den tırtıklanmış paraların hesabını tutmamış.. Sair saiklerle birleştiğinde, örtülmesine göz yummuştur!

6) “Balkon”da verilen fotoğraf, oysa, Mübarek’in zafer günlerini anımsatan bir aile fotoğrafıdır! Petrol işlerinden sorumlu yeğen.. Şu şu holdingi çekip çeviren oğul.. Silah sanayinin başındaki kuzen falan türünden.. “Şal” geçmişe dönük kalmasın diye, sürdürülmesi gözlerin içine sokularak dayatılmaktadır.

“Balkon”un içeriğiyse, gerginlik ve kutuplaştırmanın yanında saldırgan siyasetin sürdürüleceği üzerinedir.. Haşhaşiler.. Ve inleri.. Ve tekçilik! Saldırı olduğunda, asıl hedefte olanın halk olacağından kuşku duyulamaz!

7) “Kazandık” demektedirler! “Kaybettik” deyip morali bozulan da yok değildir. En hallicesinden AKP’nin oyu.. Belediye başkanlık oyu dikkate alındığında.. Tüm hile hurdaya rağmen yüzde 45’tir. Kıyaslandığında kesin olan oy eksilmesini de bir yana bırakalım. 45 ise.. Karşıda yüzde 55 var demektir! Nasıl kazanmaktır bu?
AKP karşıtları çokturlar, ama dağınıktırlar, bir!

Amerikan projesi olan Cemaat’le ve MHP ile yakınlık içinde CHP ile olmamıştır.. Olmamaktadır!
Asıl AKP karşıtı olan, karşısında ilk dikilen ve yatıştırılamamış olan güç, Gezi’dir, halktır. “AKP istifa!”, “Tayyip istifa” çağrısının sahibi, başkası olmamıştır, ama odur! Bu seçimde onu temsil eden olmamış.. Gezi.. Halk kendi temsilcilerinden oluşmuş adayları ve kendi örgütüyle seçime katılmamıştır. HDP onu kucaklamakta yetersiz kalmış.. CHP’nin kucaklama görüntüsü boşa düşmüştür! Sarıgül ve Yavaş’la ayağa kalkmış halkın temsilinin sağlanabilme olanağı yoktur.. Olamamıştır!

CHP’ye gelin ittifak kuralım denmiş.. Yanıtı “zararlı çıkarım” olmuştur! Sonuçlar.. Amerikan Projesi’nde ısrar edilmeyip.. Bir daha düşünülmesini dayatacak türdendir!
BDP ilerlemiş.. Ancak ülke ölçeğinde halk kazanamamış.. Cemaatse en azından şimdilik kaybetmiştir! Olanca afra tafrasına rağmen AKP kazanmış olmaktan uzaktır. Pirus zaferi bile değildir AKP’ninki! Durumunu korumaya çalışmıştır! Asıl derdi sürmektedir. Çünkü slogan “Mücadeleye devam” şeklindedir.. “Nasıl yönetecektir?​” Yönetemeyeceğini görecektir!

Evrensel'i Takip Et