İnşaatçılar için değil doğa ve halk için
Haşim DEMİR
İstanbul
İmar planları aracılığıyla İstanbul’un birçok ilçesinde bulunan ormanlık alanlar yok ediliyor. Sadece tarihi ve kültürel değeri olan sit alanları değil su havzaları; ilçe belediyelerine ait çiçek ve ağaç fidanlık alanları, spor sahaları ve yeşil park alanları da imara açılıyor. Ayrıca belli başlı bazı ilçelerde ekolojik tarıma dayalı olarak yapılan bostanlar, sebze tarlaları, meyve bahçeleri de bir avuç inşaat firmasına kurban ediliyor.
İşte bu uygulamaların mağdurlarından biri de Çekmeköy ilçesi. Çekmeköy, İstanbul’un önemli ormanlık alanlarına, bostanlık ve fidanlıklarına sahip. Burada içme suyu havzaları ve kullanılabilir temiz su dereleri de bulunuyor. Çekmeköy’ün derelerinin ve su havzalarının kurumaması için, ormanlık alanlarının talan edilmemesi için verilen mücadele de aralıksız sürüyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Çekmeköy İlçe Örgütü de yağma ve talana dayanan doğa düşmanı politikalara dikkat çekmek için çalışan örgütlerden. HDP’liler önceki gün Doğa Parkına yürüyüş yaptılar, talana tepki gösterdiler.
İlçe Belediyesi Eş Başkan Adayı Azat Altun da HDP’nin bu dönem mevcut imar planlamasını gözden geçirerek ekolojik çevreci bir imar planlamasını esas alacağını belirterek, “TEM otoyolunun her iki tarafına karbondioksit gazını emen ağaçlar dikilerek, ses ve gürültüyü izole edecek şekilde düzenlenecek. Toprağı unutan çocuklarımıza rahat bir nefes alabilmeleri için doğa ve uyumlu bir Çekmeköy yaratılması esas alınacak” dedi.
Bir diğer Eş Başkan Adayı Pakize Gürhan da şöyle konuştu: “Evsel atıklarımızın geri dönüşümünü sağlamak için gezici eğitim birimleri oluşturacağız. Ve her sokağa cam, kağıt ve plastik malzemelerin toplanacağı geri dönüşüm konteynerleri yerleştireceğiz. Hayvan hakları denetleme birimleri karacağız ve hayvanların doğal yaşamlarına uygun şekilde yaşatılması için Çekmeköy’ün ekolojik yapısına uygun taş evler inşa edeceğiz. Ve bu evlerin yapımını özendireceğiz. Kapitalizmin doğa düşmanı politikalarını sonlandıracağız” dedi.
ÇEKMEKÖY YENİ ZENGİNLERİN GÖZDESİ
Çekmeköy’de sadece HDP’yi değil bölgenin sakinlerini de dinliyoruz. Gülseren Çamkıran, yıllardan beri ilçede arsa ve emlak piyasasına dayalı bir ekonomik rant politikasının devlet eliyle yapıldığını, İstanbul’un zengin ailelerinin gözde mekanı haline getirilen Çekmeköy’ün parça parça satıldığını söylüyor: “Ben Çekmeköy’de büyüdüm, burada gelin oldum. Her yer ormandı, bağdı bahçeydi, Her yerde su vardı. Şimdi mantar gibi villalar var. Bazı vakıf ve özel üniversitelere bedava arsa ve arazi veriliyor. Binlerce ağaç yok edilecek. Bunu yapanların vicdanı yok. Ben bunlara oy vermeyeceğim. Kuş seslerini bile eskisi gibi duyamaz olduk. Her yeri otoyola çevirdiler. Bunların hesabını kim sorarsa ben o zaman onlara oy vereceğim”
Nazım Üstün de bu durumu AKP ve CHP’nin yarattığını, zenginlerin çoğunun bu iki partinin adamları olduğunu, HDP’nin ekolojiye ve doğaya yaklaşımını taktir ettiğini, ancak HDP ve onun gibi düşünen çevre ve doğa dostu örgütlerin çabası ile Çekmeköy’ün korsan villa kentten kurtulacağının altını söylüyor.
İnci Saygı bir lise öğrencisi ve çevre kolu başkanı olduğu için zaten bu konuda duyarlı olduğunu söylüyor. “Müteahhitlere bakın yarısı AKP’lidir, yarısı CHP’li, yarısı MHP’li diğerleri Koç’un, Sabancı’nın yakınlarıdır, ya da dostlarıdır. Öz Yeğin Üniversitesi orman içinde kampüs inşa etti. Daha da edecek. Bu bedelsiz olarak veriliyor. Kimin buna hakkı var” diyor Saygı. Çekmeköy’de yaşananlar halkı bu konuda duyarlı hale getirmiş belli ki.
Eğitimci Dinçer Türel ormanlık alanların imara açıldığını, bu politikaların sadece belediyelerden kaynaklanmadığını, Milli Emlak’tan, TOKİ’ye, Başbakanlıktan, ilgili bakanlıkları kadar bir devlet politikası olduğunu söylüyor.
Yılllardır taksicilik yaptığını belirten Timuçin Baybars ise, Çekmeköy’ün daha önce adeta milli park olduğunu, yabanıl bir çok hayvan türünün yaşadığını hatırlatıyor, “AKP burada görülmemiş vurgunlar yaptı. Milyar dolarlar buralarda havada uçtu” diye tepki gösteriyor.
Evrensel'i Takip Et