28 Mart 2014 12:04

'Bu görüşme devlet sırrı değil, halka ihanet planıdır'

Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan ve kaydı internete düşen toplantıda konuşulanlar hakkında EMEP ve BDP açıklama yaptı. Her iki parti de AKP hükümetinin meşruiyetini yitirmeye başladığı ifade edildi. TKP ise, toplantıya katılanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

\'Bu görüşme devlet sırrı değil, halka ihanet planıdır\'
Paylaş

Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan ve kaydı internete düşen toplantıda konuşulanlar hakkında Emek Partisi (EMEP) ve Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) açıklama yaptı.
 
EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan imzasıyla yayınlanan açıklamada, "Hükümet “devletin bekası”, “ulusal güvenliğe tehdit” gibi gerekçeler öne sürerek gerçekleri halkın gözünden kaçırmak istemekte; bu çerçevede RTÜK ve TİB devreye sokularak televizyon yayınlarına yasak getirilirken Youtube’a erişim engellenmektedir.  Bu kabul edilemez bir pişkinliktir" denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Yerel seçimler öncesi yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarıyla içeride sıkışan hükümete nefes aldırmak için bu ülkenin genelkurmayı, istihbarat teşkilatı ve Dışişleri Bakanlığı bürokrasisi, Dışişleri Bakanı Ahmet Davudoğlu’nun koordinesinde ülkemize ve halkımıza karşı resmen kumpas kurmuşlardır. Suriye’ye savaş açılacak, pompalanan şovenizm eşliğinde Tayyip Erdoğan seçimde “malı götürecek”tir. Tezgah budur.

Aklı başında herkes Suriye’nin, Türkiye’nin ulusal güvenliği için bir tehdit oluşturmadığını, Şam rejiminin savaştan bir çıkarı olmadığını bildiği için de, iş, savaş için gerekçe üretmeye gelmiştir ve konuşulanlardan anlıyoruz ki, bu  toplantı bunun için düzenlenmiştir.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın savaşa gerekçe üretmek üzere  “öbür tarafa (Suriye’ye) 4 adam gönderirim, 8 füze attırırım” sözleri ve MİT’in bugüne kadar Esad muhaliflerine 2 bin TIR dolusu mühimmat gönderildiğini belirtmesi, AKP iktidarını Gaziantep, Reyhanlı ve Cilvegözü’nde meydana gelen saldırı ve patlamaların olağan şüphelisi haline getirmiştir.

Burjuva devlet anlayışının yalan, riya ve halkı aldatmaya yönelik işlediği suçlar bu olayla bir kere daha açığa çıkmıştır. Tıpkı Irak’ın işgalinde Saddam’ın olmayan kimyasal silahlarının işgale gerekçe yapılırken, ABD devletinin Amerikan halkı ve dünya halklarını aldattığı gibi devlet ve hükümet yetkilileri Suriye sorununda baştan beri halkımızı aldatmış, yalan söylemişlerdir.

Hükümet yetkilileri kozmik odanın dinlenebilmiş olmasından hareketle şimdi “casusluk faaliyeti, devlet sırlarının ifşası diyerek” halkı, konuşulan gerçeklerden uzaklaştırmaya ve yine yanıltmaya çalışıyorlar. Kozmik odada yapılan toplantının konuşmaları nasıl bir provokatif dış ve iç politikayla karşı karşıya kaldığımızı göstermişti. Devlet aklı değişmemiş, 6-7 Eylül olaylarından beri bizzat göstermiştir ki; istihbarat kurumlarının da içerisinde yer aldığı resmi, gayrı resmi oluşumların provokasyonlarıyla katliamlar, tehcirler, asimilasyonlar gerçekleştirilmiştir.

AKP hükümeti savaş çığırtkanlığı yaparak yalnızca komşu ülkeler için değil, onlardan daha çok halkımız ve ülkemizin geleceği için bir tehdit oluşturmaktadır. Hükümet, şimdiye kadar gerçekleşsin ya da plan olarak kalsın, bu tür karanlık projelerinin tamamını açıklamalı, derhal istifa etmelidir. Aynı zamanda, hükümetin dümen suyuna giren devlet bürokrasisi temsilcileri Genel Kurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler,  MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu görevlerinden alınmalıdır. Savaş planları yaparak halkımıza kumpas kuranlar yargı önüne çıkarılmalıdır. Halkımızı, iktidarın bu kışkırtıcı ve bizi savaş bataklığına sürükleyen politikalarına karşı, tutum almaya çağırıyoruz." (İstanbul/EVRENSEL)


BDP: HÜKÜMET MEŞRUİYETİNİ GİDEREK KAYBEDİYOR

BDP'den yapılan yazılı açıklamada ise şöyle denildi:
"Dün basına yansıyan ve başta Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan olmak üzere, üst düzey devlet yetkilileri arasında geçen ses kaydını derin bir kaygıyla karşılamış bulunuyoruz. İktidarda bulunan bir siyasi partinin, devletin tüm yetkilerini kullanarak meşru olmayan yöntemlerle tüm ülkeyi savaşa sürükleyecek bir planı öne sürmesi, bu ülkede yaşayan tüm halklar için kabul edilemez bir durumdur. İç politikada bir çıkmazı yaşayan AKP, ülkeyi savaşa sürükleme pahasına kendi iktidarını korumaya çalışmaktadır.Yayınlanan ses kaydının, bizlere bir kez daha gösterdiği gerçek, siyasal iktidarın, kendi gücünü sürdürmek adına, derin ve illegal yapı ve ilişkilerden vazgeçmediğidir. Savaşa bu kadar hevesli, ancak barışa da bir o kadar mesafeli yaklaşan AKP Hükümeti, toplum genelinde meşruiyetini giderek kaybetmektedir. İç politikada gün geçtikçe daha fazla otoriterleşen, kutuplaştıran; dış politikada ise saldırgan ve iç politika endeksli diplomasi yürüten bir siyasal söylemin ve pratiğinin bu ülkede yaşayan halklara hiç bir şey kazandırmayacağı açıktır. Aksine, AKP siyaseti hem ulusal hem de uluslararası anlamda meşruiyet ve itibar kaybetmekte; halkları da kendi iktidarı için bir çıkmaza ve karanlığa sürüklemektedir. BDP olarak, demokratik kamuoyunu ve sivil toplum örgütlerini, AKP'nin bu savaş politikasına dur demeye, ve demokratik, özgürlükçü siyaseti hep birlikte yükseltmeye çağırıyoruz."


TKP, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

TKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Aydemir Güler, Suriye toplantısıyla ile ilgili internete düşen ses kayıtlarına ilişkin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu 4 kişi hakkında suç duyurusunda bulundu. 4 kişinin "Anayasa'nın 87. maddesi TBMM görev ve yetkilerini ihlal", "Anayasa'nın 92. maddesi Savaş hali ve silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme maddesini ihlal", "Devlete karşı savaşa tahrik", "Yabancı devlet aleyhine asker toplama", "Silah sağlama" ve "Görevi kötüye kullanma" iddiasıyla yargılaması talep edildi.

Türkiye Komünist Partisi (TKP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Aydemir Güler ve partililer Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplandı. TKP üyeleri, "Diktatöre ve çetesine sözümüzdür, yargılanacaksınız" yazılı pankart açtılar. Adliye önünde açıklama yapan Aydemir Güler, "Hepiniz hoşgeldiniz, bundan sonrasının da hoş olacağını düşünüyoruz. Türkiye bu suçlarla beraber yaşayamaz. Ortaya çıkan suç son derece alenidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanlığı'nda çeşitli görev sıfatları taşıyan insanlar biraraya gelmişler ama yaptıkları görevlerini ifa etmek değil. Bunlar bir çete olarak biraraya gelmişler ve komşu devlete karşı provokasyon planları yapıyorlar. Provokasyon planları tanımlı suçlara giriyor. Bunların kitapta yeri var alenen suç" dedi. Bunun Ak Parti'nin seçim kampanyası olduğunu savunan Aydemir Güler, "Bunların artık bir siyasi parti olarak seçime girdiğini düşünemeyiz. Artık ne yazıkki Türkiye'de seçimlere çeteler katılabiliyor. Bu bölgemizde savaş çıkarmaya çalışan bir suç örgütüdür" dedi.

Suç Duyurusu dilekçesinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler hakkında, "Anayasa'nın 87. maddesi TBMM görev ve yetkilerini ihlal", "Anayasa'nın 92. maddesi Savaş hali ve silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme maddesini ihlal", "Devlete karşı savaşa tahrik", "Yabancı devlet aleyhine asker toplama", "Silah sağlama","Görevi kötüye kullanma" suçlarından soruşturma yürütülüp kamu davası açılması talep edildi. (DHA)

ÖNCEKİ HABER

\'O fotoğraf çok sayıda genci dağa çıkardı\'

SONRAKİ HABER

‘Vatan hainleri’ bir tarafa...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...