27 Mart 2014 06:00

Lafa değil yurda bak

KYK yurtlarında öğrenciler 6 ile 8 arasında değişen odalarda kalıyor. İnternet’e erişim var ancak çok yüklenme olduğu için video ya da film izlenemiyor. 6 ile 8 kişi arasında değişen odalarda sadece bir masa ve 4 sandalye var. Odadaki öğrencilerin hepsi aynı anda masaya oturup ders çalışamıyor. Etüt odalarının kapasitesi yetersiz, öğrenciler sınav zamanı oldukça zorluk çekiyor.

Lafa değil yurda bak
Paylaş

Tuba GÜNGÖR
İstanbul


Seçime günler kala AKP’nin son günlerde televizyonlarda dönen reklamlarından bir tanesi özellikle çok dikkat çekiyor. Üniversiteyi yeni kazanan Zeynep, Kredi Yurtlar Kurumuna (KYK) bağlı öğrenci yurdunun ne kadar rahat olduğundan bahsediyor. Kalabalık bir yurt beklerken otel konforunda bir yurt bulduğunu söyleyen Zeynep, İnternet’i, olduğunu burs aldığını söyleyerek “Lafa değil icraata bakarım” diyor. Reklamda, yurt odalarında iki kişi kalınıyormuş gibi bir izlenim bırakılıyor. Biz de İstanbul’da KYK yurtlarındaki yemek fiyatları, öğrencilerin kaç kişilik odalarda kaldıklarına, sorunlarına baktık sonuç pek de Zeynep’in anlattığı gibi çıkmadı.

KYK yurtlarında öğrenciler 6 ile 8 arasında değişen odalarda kalıyor. İnternet’e erişim var ancak çok yüklenme olduğu için video ya da film izlenemiyor. 6 ile 8 kişi arasında değişen odalarda sadece bir masa ve 4 sandalye var. Odadaki öğrencilerin hepsi aynı anda masaya oturup ders çalışamıyor. Etüt odalarının kapasitesi yetersiz, öğrenciler sınav zamanı oldukça zorluk çekiyor.

KİTAP KOYACAK YERİMİZ YOK!

Anadolu Hisarı Öğrenci Yurdunda kalan Açelya Akgül, 6 kişilik odada kaldıklarını belirterek yaşam alanlarının da 20 metrekareden ibaret olduğunu söylüyor. Dolapların küçük olmasından ve üniversite öğrencisi olmalarına rağmen kitap koymak için hiçbir yerlerinin olmamasından şikayetçi. 6 kişilik odada bir masa ve dört sandalyelerinin olduğuna dikkat çeken Akgül, odadaki arkadaşlarıyla aynı anda hep birlikte bir masada oturamadıklarını söylüyor. Odada ders çalışamadıkları için etüt odalarına gitmek zorunda kaldıklarını aktaran Akgül, etütlerinde tıkış tıkıl olduğunu ve sınavlara çalışamadıklarını anlatıyor. İnternet’in de yeterli olmadığına dikkat çeken Akgül, her siteye giremediklerini sistemin idare tarafından  denetlendiğini vurguluyor, öğrencilerin tek tek denetlediğini ve uyarıldığını aktarıyor.

‘SÜMEYYE’NİN YURTLARINA BENZEMİYOR’

Bir başka öğrenci Özge Serdar’a bir dokunuyoruz bin ah işitiyoruz. Serdar, başlıyor anlatmaya: “KYK yurtları için uzun zaman sıra beklerken torpillerin havada uçmasını mı? Odaların 6 kişiden az olmayışı, kitapları bile koyacak yerimizin olmayışını mı? İzin sisteminin hâlâ İnternet üzerine dökülemeyişini mi?, Yasal olarak bile özgür iradeye sahip olduğu kabul edilen kişilerin yüz yüze izin alması gerekliliğini mi? Üstelik yılda yalnızca 60 günle sınırlı. Kadın ve erkek yurtlarındaki çifte standardı mı? Kadın yurtlarında erkek personel çalıştırılmamaya çalışılmasını mı? Ben hangisini hatırlatmalıyım Erdoğan’a?​”

Başbakanı eleştiriyor Serdar: “Sümeyye’yi yurt dışında öyle yurtlarda yaşattıysa bilemem ama biz her şeyin farkındayız” diyor. Serdar, kendilerinin parasız eğitim ve barınma imkanlarının AKP’lilerin yatağının altındaki ayakkabı kutularında da olduğunu söylüyor ve  “Farkındayız, hesabını soracağız” diye ekliyor.



‘HİÇ DE EVİMİZDE DEĞİLİZ’

Aynı yurtta kalan bir diğer öğrenci olan ve soyadını vermek istemeyen Kadriye yurdun girişinde bulunan ve Gençlik ve Spor Eski Bakanı Suat Kılıç’a ait yazıyı aktarıyor: “Evinize hoş geldiniz”

Kadriye, “Kendimizi devlet yurtlarında hiçbir zaman evimizde gibi hissetmiyoruz. Reklamdakinin aksine 6 kişilik odalarda -o da en iyimserlerinden- koğuş ranzalarından ve dolaplarından faydalanıyoruz. Yemekhanemiz desen yurt mevcudunun yarısını bile alacak kapasitede değil. Sandalyeler dışında oturup vakit geçirebileceğimiz bir oda ya da salon dahi yok. Yani biz devlet yurtlarına muhtaç gençler olarak hiç de evimizde değiliz.”

ODADA KİŞİ BAŞINA 1 SANDALYE BİLE DÜŞMÜYOR

Kadırga Erkek Öğrenci Yurdunda kalan ve yurtta görevlilerle ilgili sorun yaşamak istemediği için ismini vermekten çekinen bir öğrenci, bir odada 6 kişi kaldıklarını söylüyor. Odanın darlığına dikkat çeken öğrenci, yataklar arasında iki kişinin yan yana gelemediğini aktarıyor. Onun da sıkıntılarından en başında ise yurttaki odalarında ve etüt odasında ders çalışamamak. Bu durumu, “Bir kişiye bırakın bir masayı bir sandalye bile düşmüyor” diye özetliyor: “6 ay önce çamaşır makineleri getirildi. Ancak kullanamıyoruz. Depoya kaldırıldı. Hâlâ bekliyor depoda. Sabah saatlerinde sıcak su olmuyor. Ayrıca malzeme eksiğimiz çok fazla. Arkadaşlarla merak edip yurttaki malzemelerim öğrenci başına ne kadar düştüğünü hesaplamıştık. Durum çok dikkat çekici. 12 kişiye yurtta bir duş düşüyor. 10 kişiye bir tuvalet. 108 kişiye ise bir ütü masası...”

ÖNCEKİ HABER

Hükümetin besleyip büyüttüğü IŞİD

SONRAKİ HABER

Adana’da çok ihtimalli seçim

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...