16 Haziran 2011 09:52

Her taş bir tarih

Diyarbakır’da asker baskısından köyden kentte göç etmek zorunda kalan 75 yaşındaki Yusuf Oruç, dünyanın birçok değişik kentlerinden getirdiği taşlardan koleksiyon yapıyor. Polonya, İtalya, Suriye, Hasankeyf, Cizre, Amara, Van, İzmir, Antalya, Midyat, İdil gibi tarihi dokulara sahip yerlerden getirdiği taşlarla evinde koleksiyon yapan Oru

Her taş bir tarih
Paylaş
Yılmaz Erkek

Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Kurudere (Sadîye) köyünden 1992 yılında koruculuğu kabul etmediği için askerler tarafından evi yakıldıktan sonra Bismil ilçe merkezine göç etmek zorunda kalan Yusuf Oruç (75), dünyanın birçok değişik kentlerinden getirdiği taşlardan evinde koleksiyon yapıyor. Oruç, “her taş bir tarih” fikrinden yola çıkarak evinin bahçesine kadar adeta bir “taş müze” oluşturmuş. Polonya, İtalya, Suriye, Hasankeyf, Cizre, Amara, Van, İzmir, Antalya, Midyat ve İdil gibi birçok yerden getirdiği taşlarla evin içinde taş koleksiyonu yapan Oruç, tarihin gizeminin taşlarda olduğunu ifade ediyor. Evinin bahçesinde bulunan havuz ve bahçe duvarı etrafına ise her biri bir insan ve hayvan görünümünde olan taşları bir araya getiren Oruç’un evine ilk adım atıldığında doğanın birçok rengini de bir arada görmek mümkün. Evinin bahçesinde yetiştirdiği keklik, tavus kuşları, çiçek ve ağaçlarla doğanın önemine işaret eden Oruç, taş ve doğadan huzur bulduğunu dile getiriyor.

Bir araya getirdiği taşların içinde birçok maden işlemeli taşların da bulunduğu söyleyen Oruç, birçok taşın insan, ayak, hayvan şekillerinde olduğunu dile getiriyor. Kendisine birçok ülkeden ve kentten taşlar gönderildiği ifade eden Oruç, “Bu taşları bana dostlarım, arkadaşlarım ve akrabalarım bulup getiriyor. Benim taşlara merakımı hepsi bilir ve hangisi nerede güzel bir taş bulursa bana yolluyorlar” diyor. Evin bahçesinde büyük bir havuz yapan ve havuzda çok sayıda balık besleyen Oruç, bahçesinde yetiştirdiği çok sayıda çiçek ve meyve ağaçların yanı sıra keklik ve tavus kuşları besliyor. Doğanın ve tarihin insan yaşamındaki önemine vurgu yapan Oruç, “taş kenti” olan Hasankeyf üzerine yazdığı şiiri okurken kelimelerin gırtlağından düğümlenip gözlerinin dolması dikkat çekiyor. (Diyarbakır/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Sigarasız hayat için uçtular

SONRAKİ HABER

Siyanür zehirlenmelerine dava hazırlığı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...