13 Mart 2014 22:31

Haklı olmanın gücü

Bir çocuğun ölümüyle ayağa kalkanlar TOMA’nın gazın hükmünü yine geçersiz kılarak sokakları doldurdu. İstiklal Caddesi ve sokaklarında akşam saatlerinde tüm engelleme ve polis saldırısına rağmen her yerde ‘Katil var’ ‘Berkin Elvan ölümsüzdür’ sloganları yükseliyor.

Paylaş

Vural NASUHBEYOĞLU

Bir çocuğun ölümüyle ayağa kalkanlar TOMA’nın gazın hükmünü yine geçersiz kılarak sokakları doldurdu. İstiklal Caddesi ve sokaklarında akşam saatlerinde tüm engelleme ve polis saldırısına rağmen her yerde ‘Katil var’ ‘Berkin Elvan ölümsüzdür’ sloganları yükseliyor. Her köşe başında cemseler halinde bekleşen çevik kuvvet ve TOMA’lar ara sokaklarda biriken insanlara su, gaz ve plastik mermilerle saldırıyor ama nafile. Nefesleri kesen gazdan sonra tekrar soluklanınca ‘Katiller’ sesi yükseliyor. Korkuyu çoktan bir kenara bırakmışlar. Gençler bir metre mesafede bulunan polislerin karşısına dikilip ‘Çocuk katilleri’ ‘Hırsızlar’ diye bağırıyor. Kimi orta yaşlılar polise ‘atar’ yapıyor. Haklı olmanın gücü var bu korkusuzlukta belli ki...
Taksim Metrosu girişinde bekleyen 6 kişilik bir liseli grupla konuşuyoruz. Öfkeliler. Gündüz liselerinde 70-80 kişiyle anma yapıp, cenazeye katılmak için gelmişler. ‘Korkmuyor musunuz’ sorumuza “Korkmaz mıyım?” cevabını veriyor içlerinden biri. Bir diğeri devam ediyor “Hepimiz korkuyoruz. İnsanlar ölüyor görüyoruz. Ama biz korkup çıkmazsak kim çıkacak sokağa, kim tepki gösterecek” diye soruyor. AKP’yle birlikte her şeyin kötüye gittiğini söylüyorlar.

CENAZEYE SU SIKILIR MI?

Herkes tepkili en çok da ‘Cenazesi olana müdahale edilir mi?’ isyanı var. Polis saldırısının yoğunlaştığı Taksim İlkyardım Hastanesi’nden aşağıya inen sokakta esnaf olan Muhteşem Beyazpolat, “Anadolu’da cenazesi olana müdahale edilmez, bizim kültürümüzde böyledir” diyor ve devam ediyor: “Cenaze alınmış, bir taşkınlık olmamış ama sen gelip yok yere su sıkıyorsun. Böyle bir devlet aklı olmaz. Benim devletimin benim paramla bana gaz sıkmasını kabul etmiyorum.” Büfe işleten Yılmaz Baltacı, iş yapamamaktan dert yanıyor: “Az önce otele sipariş götürdüm. O turist bir daha gelmez.” 15 yaşında ölen bir çocuk olduğunu hatırlatınca şunları söylüyor: “Evet bir yandan da 15 yaşında hayata gözlerini yuman bir çocuk var. Herkesin kafası çok karışık. Böyle giderse çok kişi hayatını kaybedecek.”
Taksim’den Cihangir’e inen sokakta polis saldırıyor, dağıtıyor ama kitle ‘Uyuma Cihangir Berkin uyanamadı’ ‘Berkin’in katili AKP’nin polisi’ sloganlarıyla tekrar toparlanıyor, tezahüratlarla polislerle dalga geçiyorlar. Diğer tarafta ise TOMA arkasından giden amirler, çevik kuvvete sürekli “Arkanızı kollayın, dikkat edin” uyarıları yapıyor.

GAZI TOMA’YI BİR SÖZ YENİYOR

Ve TOMA’nın barikatı yıkıp kitleyi dağıttığı, her yeri gaza boğduğu anda genç bir kadın çıkıyor ve polislere dönerek sürekli “Polis halkına ihanet etme” diye dakikalarca hiç durmadan bağırıyor. Genç kadının sürekli bunu tekrarlaması grubu dağıtan polislerin moralini bozuyor. Hatta bazı polisler “Sen misin halk” diyerek genç kadına müdahale etmek için harekete geçerken amirleri tarafından engelleniyor. Bu kez camlara çıkanlar polise tepki gösteriyor, ara sokaklarda saklananlar ortaya çıkıp genç kadının yanında birleşiyor. Ve polis çekiliyor barikat yeniden kuruluyor. Haklı bir söz tüm silahları yerle bir ediyor.

EN GÜZELİ ZABITA YOK

Seyyar satıcılık yapan Erdim Saraçoğlu, tüm meslektaşları gibi oldukça rahat: “Biz alıştık. Artık gaz beni etkilemiyor.” Bu ortamda turistlerin çok otelden çıkmadığını bunun işlerini etkilediğini anlatan Saraçoğlu “Bu durumun en güzel yanı zabıtanın olmaması. Onlarla uğraşmıyoruz, kaçmak zorunda kalmıyoruz.”