Hukuk, Kürt’e başka Türk’e başka işledi!

Erdal İMREK
İstanbul

Mecliste yapılan yasal düzenlemeyle tutukluluk süresinin 5 yıla indirilmesinin ardından Ergenekon ve Balyoz, Zirve Katliamı ve Hrant Dink cinayeti sanıklarının peşi sıra tahliye edilmesine rağmen KCK tutukluları için yapılan başvuruların hukuk skandalı denebilecek gerekçelerle reddedilmesi, hukukta çifte standart tartışmasını yeniden gündeme getirdi. Gelişmeleri Evrensel'e değerlendiren Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, “Mahkemeler skandal niteliğindeki bu kararları ve gerekçeleriyle ne kadar ön yargılı olduklarını bir kez daha göstermişlerdir. Görünen o ki yeni mahkemeler Özel Yetkili Mahkemeleri aratacak” dedi.

ERGENEKONA TAHLİYE VAR KCK’YE YOK
Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması ve tutukluluk süresinin 5 yılla sınırlandırılmasını sağlayan düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle Malatya’daki Zirve Yayınevi’nde 3 kişinin boğazlarının kesilerek öldürülmesi davasından yargılanlar, Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi olarak yargılanan ‘büyük ağabey’ Erhan Tuncel, Balyoz davası sanığı Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve son olarak çok sayıda Ergenekon sanığı da ardı ardına serbest kaldı. Tahliyelerle birlikte gözler KCK tutuklularıyla ilgili verilecek kararlara çevrildi. Ancak Kürt siyasetçiler için yapılan başvurular hukuk tarihine skandal olarak geçecek gerekçelerle, daha dosyaları dahi incelenmeden reddedildi. Ortaya çıkan tablo uzun süredir devam eden ‘Hukukun Kürtler için farklı uygulandığı’ eleştirilerini bir kez daha haklı çıkardı.

RET KARARINA SKANDAL GEREKÇE
KCK ana davası tutuklularından Hüseyin Yılmaz, Mehmet Nimet Sevim, Mazlum Tekdağ, Hasan Hüseyin Ebem ve Ercan Akyol için aynı yasa kapsamında önceki gün yapılan tahliye başvuruları Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Ret gerekçelerinden biri ‘kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olguların bulunması’ iken diğer gerekçe hukuk sakandallarına bir yenisini ekledi. Mahkeme, tahliye başvurusunu ‘Sanıkların örgütün dağ kadrosuna katılma şüphesinin varlığı’ gerekçesiyle reddetti.

‘HUKUK DEĞİL, ÖN YARGI’
KCK tutukluları için yapılan başvuruların reddedilmesinin ardından görüştüğümüz Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, skandal olarak nitelediği ret kararları için, “Hukuk tarihinde böylesi görülmedi” dedi. Mahkemenin tahliyesi istenen sanıklar hakkındaki dosyayı bile beklemeden, duruşma tutanaklarını incelemeden alelacele karar verdiğini söyleyen Elçi, “Bu kadar kısa sürede 7500 sayfalık dosyayı inceledi mi bu kararı verdi? Bu karar mahkemenin sanıklara karşı nasıl ön yargılı olduğunu açıkça gösteriyor. Hiçbir inceleme yapmadan tahliye talebine ret kararı verilmesi hukukun yok sayılmasıdır” dedi.

‘BÖYLE GEREKÇE HİÇ GÖRÜLMEDİ’
Mahkemenin ret kararındaki ‘Sanıkların örgütün dağ kadrosuna katılma şüphesinin varlığı’ gerekçesinin bu güne kadar duyulmuş şey olmadığını söyleyen Elçi, bu Türkiye tarihinde ilktir. Böyle bir gerekçe olamaz, bu hukukla bağdaşmaz. Mahkeme heyetine istihbarattan ‘bunlara dağa çıkacak’ bilgisi mi gelmiştir. Mahkemeler nasıl bu şekilde karar verebilir. Böyle bir gerekçe olamaz” dedi. Mahkeme heyetinin bu kararıyla, yeni yapının özel yetkili mahkemeleri dahi aratacağını gösterdiğini söyleyen Elçi, yasa çıkmadan önce yaptıkları uyarıların dikkate alınmamasının tam bir garabet yarattığını söyledi.

‘ÇİFTE STANDART’
Ergenekon sanıklarının tahliye edilmesine ilişkin de konuşan Tahir Elçi, “Düzenleme fırsat bilinerek müebet istenen, ağır suçlamalar yöneltilen kişiler, dosyaları dahi mahkemeye gelmeden serbest kaldı. İnsanların özgür kalmalarına bir şey demiyoruz. Keşke tüm cezaevleri boşalsa. Ancak böylesi bir çifte standardın uygulanması, KCK tutuklularının böylesine skandal gerekçelerle, dosyalarına dahi bakılmadan ön yargıyla tutukluluk halinin devam ettirilmesi kabul edilemez” dedi.