Sancaktepe’de geleceği kazanacağız

Ahmet ERGİN
Şener DOĞAN
İstanbul

HDP Sancaktepe Eş Başkan Adayları Engin Aras ve Nahide Kılıç, Sancaktepe’de şeffaf, eşitlikçi ve özgürlükçü bir yönetim ve yerinde dönüşümle betonlaşmaktan kurtarılmış bir kent tasarlıyor. Eş başkan adayları iddialı ve “Birinci olmasak bile geleceği kazandığımızı göstereceğiz” diyorlar.

HDP’nin Sancaktepe’deki geçmiş belediyelerden farkı ne olacak?

Engin Aras: Sancaktepe; Samandıra, Yenidoğan ve Sarıgazi beldelerinin birleştirilmesinden oluşan bir ilçe. 1985-90’lı yıllarda buralar köydü, bakir alanlardı. Belediyeler arazilerin büyük bölümünü sattılar. Gelişigüzel beton yığınlar, merkezi dahi olmayan koca bir köy oluşturuldu. Halkın köy yaşamı dışında bir yaşamı yok, insanlar evlerine hapsolmuş. Biz kenti betonlaşmaktan kurtaran yeni bir imar anlayışıyla, doğayı bozmayan, yeşil alanları çoğaltan yeni bir imar planıyla yeni bir kentleşme sağlamaya çalışacağız. 

Sancaktepe Belediyesi, sahra hastanesi olarak ayrılmış arsayı da sattı. Çocukların ve gençlerin oyun ve spor alanı, parkları yok. Sancaktepe’nin yeşil alan sorunu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Nahide Kılıç: Sancaktepe gibi bir yerde bir tane devlet hastanesi yok. Özel hastaneler var ve emekçiler oralara gitmek zorunda.
Sancaktepe betonlaştı, nefes alabileceğimiz yeşil alan kalmadı. Yaptıkları parklar bile beton. Yeşil alanlar şirketlere devrediliyor yeni siteler yapılması için.
Çocuklarımızın gidebileceği park yok, gençlerin gidebileceği bir tane alan bile göremiyoruz. Kültür merkezlerinde gençlere yönelik tek bir faaliyet yok. Gençlerimizin bilgiyle donanması, kültürel, sanatsal, sportif faaliyetlerde bulunması gerekiyor.
Engellilere dönük proje yok, rehabilitasyon merkezleri yok. Binalar, kaldırımlar yapılırken engellilere uygun yapılmıyor. Erkek engelli arkadaşlarımı tekerlekli sandalyeyle bile olsa sokağa çıkabiliyorlar ama kadın arkadaşlarımız maalesef evine mahkum. Biz engellilerin de hayata katılmalarını sağlayacak düzenlemeler yapacağız.
Kenti tamamen yıkmayacağız ama, yerinde dönüşümlerle herkesin yararlanabileceği alanlar yaratacağız.

Engin Aras: Gerçekten şu an çok kaygılıyım. Sancaktepe’de halkımızın nefes alabileceği genişlikte bir yeşil alan bırakmadılar. Veysel Karani’den Yakacık’a uzanan alanda Aydos Ormanları var. O yeşil alan 49 yıllığına kiraya verilmiş, insanlar para ödeyerek girebiliyorlar. O tür alanları halkın hizmetine açacağız
Samandıra kışlasının kurulu olduğu çok büyük bir alan var. Muhtemelen bu askeri alan da başka bir yere taşınacak. O alanda dünyanın en modern kent parkının, yaşam alanının kurulabileceğini düşünüyorum.

Belediyeciliği sadece yol, su, kanalizasyon hizmeti olarak ele almadığınızı anlıyoruz…

Engin Aras: HDP’nin temel anlayışı: “Kendimizle birlikte kentimizi de yönetelim.” Bizler belediye saraylarında oturarak şu mahallede şu, bu mahallede bu ihtiyaç var demeyeceğiz. Bizatihi mahallelerde kuracağımız meclislerle, kadın ve gençlik meclisleriyle, sivil toplum örgütlerinin katılımıyla yöneteceğiz Sancaktepe’yi. İhtiyaçları yerinden tespit edeceğiz, önceliklerimizi halkla birlikte belirleyeceğiz.
Alabildiğine şeffaf olacağız. Halktan gizlenmiş hiçbir hesabımız olmayacak. Belediye meclis toplantılarını, belediyenin hesaplarını, gelir giderlerini halka açacağız.
Eşitlikçi olacağız. İlçemizde değişik inançlarda, değişik yörelerden gelmiş insanlar var. Bütün inançlara, kimliklere eşit mesafede olacağız.
Özgürlükçü olacağız, çift dilli belediyeciliği geliştireceğiz. Halkımızın dilini ve kültürünü yaşayabilmesi için çaba göstereceğiz.

Hedefiniz nedir? Kazanacak mısınız?

Nahide Kılıç: Tüm emekçilerin oylarına talibiz. Kazanmak, birinci olmasak bile geleceği kazandığımızı gösterebilmektir. Biz bunu başaracağız ve Sancaktepe halkı, gelecek seçimlerde, iktidar adayı olduğumuzu görecek. Birlikte kazanacağız, Sancaktepe işçilere, emekçilere, ezilenlere, kadınlara aittir. Ortak akılla, ortak iradeyle, bütün emekçilerle birlikte kentimizi de kendimizi de yöneteceğiz.
 

‘KADINLARIN SIĞINMAYA DEĞİL DAYANIŞMAYA İHTİYACI VAR’

Partinizin Sancaktepe’de kadınlara yaklaşımını değerlendirir misiniz?
Nahide Kılıç: Biz kadınlar siyasette görünür bir yerde değiliz, sözümüzü söyleyemiyoruz. Öncelikli olarak kadın aklının ve iradesinin siyasette görünür olması, siyasetin merkezinde olması, gerekiyor. Biz eşit temsiliyetten yanayız. Eş başkanlık sistemini de bundan dolayı önemsedik.
Sancaktepe’de yaşayan işçi kadınlarımız, emekçi kadınlarımız, ev emekçisi kadınlarımız tüm ülkedeki kadınlarla hemen hemen aynı sorunları yaşıyor. Kadınların mutfağı terk edip siyaset alanına akması gerekiyor.

Kadınlara dönük özel planlamalarınız var mı?

Nahide Kılıç: Sancaktepe’de ve diğer ilçelerde çok önemli sorunlar yaşıyoruz: Mesela kreş sorunu. Çalışan kadınlara kreş imkanı sunulması için yasal düzenlemeler var fakat uygulanmıyor. Özel kreşlerin fiyatları çok fahiş. Ayrıca servis bedeli de alınıyor. Biz sadece çalışan kadınların değil, ev emekçisi kadın arkadaşlarımızın da yaralanacağı kreşler temin edeceğiz. Çünkü ev içerisinde 24 saat çocukla, ev işleriyle ilgileniyorlar; sokağa çıkamıyorlar, hiçbir kültürel ve sanatsal faaliyetten yararlanamıyorlar.
50 binden fazla nüfusu olan yerlerde kadın sığınma evleri açma zorunluluğu var, ancak uygulanmıyor. Ki ben “sığınma evi” sözüne karşıyım, çünkü kadınların sığınmaya değil dayanışmaya ihtiyacı var. Kadın dayanışma evlerinin kurulması gerekiyor. Kadınların sadece eşlerinden kaçıp sığındıkları bir alan değil, kültürel sportif faaliyetlerini yapabilecekleri alanlar olmalı.

‘BELEDİYENİN BÜTÜN İŞÇİLERİ, KADROLU  OLACAK’

Belediyelerde taşeronlaştırma çok yaygın, buna yönelik ne yapacaksınız?

Engin Aras: Taşeronu tamamen kaldıracağız. Belediyenin bütün işçilerini, çalışanlarını belediyenin kadrolu elemanı olarak kabul edeceğiz. İşçi ve emekçilerin ekonomik ve sosyal hakları toplusözleşme düzeni içerisinde belirlenecek. Emekçiler arasında siyasi görüşüne veya onu işe alan yönetime bakarak ayrımcılık yapmayacağız.

Nahide Kılıç: Şunu da ekleyelim, belediyede artık her 4 işçiden 3’ü taşeron işçi. Taşeronlaştırma aynı zamanda örgütsüzleştirmedir. Taşeronda ücretler çok düşük, çalışma saatleri çok uzun. Tüm işçiler sendikalı olmalı.