06 Mart 2014 06:00

Greenpeace’den de radyasyon uyarısı

Greenpeace, gazetemizin gündeme taşıdığı Manisa’nın Köprübaşı yakınlarındaki uranyum madeninde yaptığı bağımsız ölçüm sonuçlarını açıkladı. Bölgede kısıtlı bir alanda da olsa insan sağlığına zarar verebilecek ölçüde yüksek radyasyon bulunduğunun tespit edildiğini belirten Greenpeace, yetkilileri gerekli tedbirleri almaya çağırdı.

Greenpeace’den de radyasyon uyarısı
Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Greenpeace, gazetemizin gündeme taşıdığı Manisa’nın Köprübaşı yakınlarındaki uranyum madeninde yaptığı bağımsız ölçüm sonuçlarını açıkladı. Bölgede kısıtlı bir alanda da olsa insan sağlığına zarar verebilecek ölçüde yüksek radyasyon bulunduğunun tespit edildiğini belirten Greenpeace, yetkilileri gerekli tedbirleri almaya çağırdı.

50 KAT YÜKSEK RADYASYON

Greenpeace’in raporuna göre, elde edilen yüksek radyasyon değerlerinin bir kısmının nedeni bölgedeki doğal uranyum varlığı olsa da, en yüksek değerlerin elde edildiği alan bundan 30 yıl önce pilot uranyum madenciliği projesinin gerçekleştiği bölge. Radyasyon değerlerinin bölgedeki ortalamanın 50 katına (4 mikrosievert/saat ila 6,5 mikrosievert/saat arasında) ulaştığı bu alan, Köprübaşı ilçesi Kasar köyünün 500 metre ilerisinde, hemen yol kenarında bulunuyor. Alanın yüzeyinin yapısı ve yerel halktan alınan bilgiler ışığında uzmanlar, bu alanın geçmişte uranyum madenciliği çalışmasının yapıldığı alan olduğu sonucuna ulaşıyor.

Kasar çevresinde yüzeyi bozulmamış, doğal uranyum varlığına işaret eden alanlarda ise radyasyon seviyeleri yakın çevredeki benzer alanlarda yapılan ölçümlerden 1.5 ila 15 kat daha yüksek.

HER DOZU ZARARLI

Greenpeace Radyasyon Uzmanı Jan Beránek, “Uluslararası radyasyondan korunma prensiplerine göre radyasyonun hiçbir dozu zararsız olacak kadar düşük risk kabul edilemez. Bu yüzden, kaynağı ne olursa olsun radyasyona maruz kalma sınırı olabildiğince düşük tutulmalıdır” dedi.

Türkiye’de yetkililerin sorundan uzun zamandır haberdar olduğunu ifade eden Greenpeace Akdeniz Kampanyalar Yöneticisi Hilal Atıcı ise “Bölgede yer altı su kaynaklarında uranyum varlığına işaret eden bilimsel raporlar bulunuyor. Ancak bugüne dek bu konuda hiçbir önlem alınmadı. Bu durum bir kez daha gösteriyor ki, Türkiye’de radyasyon güvenliği konusunda yasal düzenlemelerde büyük açıklar var. Durum bu iken, Çevre Bakanlığı, nükleer santral için sicili hiç de temiz olmayan Rosatom’un sunduğu Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna onay vermeye hazırlanıyor. ÇED onayının verilmesi ileride halk sağlığı için geri dönüşü olmayacak ciddi sonuçlar doğurabilir.

GREENPEACE ADIM ATMAYA ÇAĞIRDI:

* Radyasyonlu alanlar temizlenmeli. Bu yapılana kadar da bu noktalardan geçen kişilerin radyasyona gereksiz maruz kalma durumunu engellemek için uyarı levhaları konulmalı.
* Yerel halk, yüksek dozlu uranyum içeren su kaynaklarını uzun süreli kullanmalarının zararları hakkında bilgilendirilmeli. Durum düzenli olarak izlenmeli ve gerek duyulursa temiz su kaynaklarına erişim sağlanmalıdır.
* Kasar yakınında çıkarılmış uranyumun Köprübaşı yakınında bir tesiste sarı pasta adı verilen uranyum konsantrasyonunu oluşturmak için kullanıldığı MTA tarafından rapor edilmiş, fakat bu işlem sonucunda ortaya çıkan radyoaktif atığın nerede depolandığı hakkında bilgi verilmemiştir. Bu türden atıklar, yer altı veya yer üstü suların kirlenmesine neden olabilir ve  radon gazının havaya karışması söz konusu olabilir. Bu yerin açıklanması ve bağımsız ölçümlerin yapılmasına izin verilmesi gerekmektedir.

ÖNCEKİ HABER

Uyar Madencilik\'ten acılı işçi ailesine şartlı tazminat

SONRAKİ HABER

Tapeye ne hacet; Okmeydanı halkı gerçeği biliyordu!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa