05 Mart 2014 06:00

Hataylılar: Yüreğin varsa yüzümüze söyle

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin adalet bakanı ve şu an AKP Hatay Büyükşehir Belediye başkan adayı olan Sadullah Ergin arasında geçen ses kaydında 'O hakim Alevi' diyerek Alevi hakimi Başbakana şikayet eden Ergin’i Arap Alevilerinin (Nusayri) yoğun yaşadığı Hatay halkına sorduk.

Hataylılar: Yüreğin varsa yüzümüze söyle
Paylaş

Halil İMREK
Gürbüz ŞAHİN
İzdihar DEDE
Hatay


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin adalet bakanı ve şu an AKP Hatay Büyükşehir Belediye başkan adayı olan Sadullah Ergin arasında geçen ses kaydında yargıdaki davalara müdahaleler konuşuluyor. Bu görüşmeler esnasında Başbakan, kaybedilen bir davadan dolayı Ergin’i eleştiriyor. Ve Ergin’in cevabı manidar: “O hakim Alevi.” Alevi hakimi Başbakana şikayet eden AKP Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Sadullah Ergin’i Arap Alevilerinin (Nusayri) yoğun yaşadığı Hatay halkına sorduk. Konu hakkında konuşan vatandaşların tümü, mezhepçi politikalardan vazgeçilmesini istiyor. Ergin’in Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı seçilme ihtimalini düşünemediklerini belirten vatandaşlar, “Yiğitse oy isterken de çıksın telefon konuşmalarında söylediğini halka söylesin ve oy istesin” diye tepkilerini dile getiriyor.

ALEVİLER TEPKİ GÖSTERMELİ
Antakyalı Mühendis İbrahim Yıldırım, İskenderun Küçük Sanayide esnaflık yapıyor.  Arap Alevisi İbrahim Yıldız, Alevileri hedef alan son kasete şaşırmadığını söylüyor. “Beklediğimiz” bir şey diyen Yıldırım, tape vesilesi ile Alevilerin AKP’ye karşı net durmasını istiyor. Az da olsa AKP’ye destek olan Arap Alevilerin olduğunu hatırlatan Yıldırım, “Hakim Alevi diye hedefe konuyor. Bu şikayeti yapan eski adalet bakanı şimdi Hatay Büyükşehir Belediye başkan adayı. Ona karşı olduğunu söyleyen CHP, AKP belediye başkanını aday gösterdi. Arap Alevisi arkadaşlar. Bu partilere bu zihniye karşı net duruş göstermeli. Ben bir Arap Alevisi olarak HDP’de İskenderun belediyesi meclis üyesi oldum” dedi.

HEDEFE KOYUYOR
Arsuz ilçesinde oturan Rasim Demir AKP’nin yargıyı kendine bağlamak için ayrım yaptığını belirtiyor. Arap Alevi halkının hedefe koyulduğuna dikkat çeken Demir şöyle konuşuyor: “Hep Alevileri hedefe koydular. Zaten halkın birbiriyle bir sorunu yok. Yargıyı kendine bağlamak için her yolu deniyorlar mezhepsel ayrımları kışkırtıyorlar.”

İŞYERİ BİLE AÇAMAYACAĞIZ
Antakya’da yaşayan ve senaflık yapan Faris Demirel, Sadullah Ergin’in zihniyetini kınayarak başlıyor konuşmasına. Demirel, daha önce de yolsuzluklarla (Ali Dibo) adı anılan bir bakanın illerinden Büyükşehir belediye başkan adayı olmasının, hem rant hem de mezhepçi politikalar açısından kendilerini tedirgin ettiğini anlatıyor. Demirel, “Bu zihniyetteki birinin belediye başkanlığını kazanması ihtimali bizi oldukça tedirgin ediyor. Biz Aleviler belki de artık işyeri bile açamayacağız. Bize yaşam hakkı tanınmıyor” diye tedirginliklerini aktarıyor.  
Adını vermek istemeyen bir esnaf ise Ergin seçim çalışmalarında “Ben kazanmazsam Aleviler Antakya’ya Suriye bayrağını dikecekler” diye bir söylem gerçekleştirdiğini söyleyerek, “Ayrımcılık had safhaya varmış durumda. İnsanları ayrıştırıyorlar. Toplumu çatışmaya götürüyorlar” dedi.  

Mithat Attar adlı vatandaş ayrımcılığı hoş görmediklerini belirterek, “Şu anda yaşadığımız günler biz Alevilerin iyi günleri. Dışarıdan göründüğü gibi sakin bir ortam yok” diyor. Antakya’nın patlamaya hazır bir bomba gibi olduğunu söyleyen Attar, “Diken üstünde yaşıyoruz. AKP’nin tüm mezhepçi politikalarına karşı, kışkırtmalara gelmeyeceğiz” diye konuşuyor.  
Sadullah Ergin’in kazanmasından endişeli olduğunu söyleyen Mesut Yeşildağ, “AKP’nin kazanmasını istemiyoruz. Bu kadar hırsızlık ve yolsuzluk varken, hükümetin istifa etmesi gerekirken, belediyelere aday oluyorlar” diyor. AKP’nin Belediyeyi aldığında Alevi bölgelerine hizmet vermeyeceğini vurgulayan Yeşildağ, “Antakya’da ilçe belediyelerin sınırları belirlenirken insanları Alevi ve Sünni diye ayırdılar. Sınırlar buna göre belirlendi” diyor. Ev kadını Sercan Mansuroğlu, “Sadullah’ın kazanma ihtimali beni çok çok çok tedirgin ediyor. Bütün Alevileri damgalamışlar” diyor. Suriye’deki savaşın Antakya’ya taşındığı söyleyen Mansuroğlu, “Eli kanlı çetelerin burada katliam yapacağından korkuyoruz. Çocuklarımızı akşam 18.00’den sonra dışarı gönderemiyoruz” diye konuşuyor.

Pazar esnafı Akın Yener, “Dün parkta Suriyeliler, gece 22.00 sularında bana saldırdılar. Can güvenliğimiz yok, mezhep çatışması bizi çok korkutuyor, Hatay diken üstünde” diye anlatıyor yaşadıklarını.

İSTEDİKLERİNİ YAPMAYANLAR HEDEFE KONULUYOR
Kendisi de Arap Alevisi olan Emek Partisi Hatay İl Başkanı Yusuf Ertaş, AKP hükümetinin bilerek ve isteyerek çatışmayı, Alevi-Sünni, cemaat-paralel gibi noktalara çektiğini söyledi. “O Hakim Başbakanın istediğini yapsa, AKP’nin istediği karara onay verse o zaman onun Aleviliği öne çıkacak mıydı?​” diye soran Ertaş “Kendi istediklerini yapmayanları, kendisine muhalif olanları marjinalleştiriyorlar. Düşmanlaştırıyorlar. İstediklerini yapmayanları belli kimlikler üzerinde hedefe koyuyorlar ve yağmalarının talanlarının üstünü böylece örtüyorlar. Hakimin verdiği karar doğru mu yanlış mı bu değerlendirilmiyor. Bellik istedikleri karar çıkmamış ve hakim doğru karar vermiş o zaman. Hakimin Arap olmasından dolayı böyle karar verdiği öne çıkarılarak. Hedefe konuluyor” dedi. Sadullah Ergin’in Hatay halkını yüzüne nasıl bakacağını soran Ertaş şöyle konuştu. “Bu ses kaydı sadece yargıya müdahalenin değil AKP’nin mezhepçi politikasının da bir itirafıdır. Biz bunu Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ağzından defalarca duyduk. Başbakan dün, Reyhanlı’da 52 Sünni vatandaşımız öldü’ diyerek mezhepçi ayrımcılığı kaşıyordu. Siz bakmayın Suriye’de alevi düşmanlığı üzerinden paramiliter cihatçı güçlere, TIR’larla silah ve teçhizat yardımı yapan da aynı AKP. AKP dış politikasının esasını bu ayrımcı ve saldırgan politika oluşturuyor.”

NASIL OY İSTEYECEK?

İskenderun Alevi Kültür Araştırma Derneği (AKAD) Başkanı Nihat Yenmiş, ülkenin Başbakanın ve Adalet Bakanın ayrıştırmaktan yana, mezhepçi yaklaşımının kaygı verici olduğunu söyledi. Yenmiş, “Bırakalım Başbakanı, bakanı sağduyu sahibi hiçbir insan ayrımcılık yapmaz. İnsanları mezhebine göre ayrıma tabi tutmaz. Mezhepsel kategorilere ayırarak hukuku etkilemez. Bu yaklaşım hangi anlayışa hangi vicdana sığar. Söz konusu olan hukuk, yargı, adalet” dedi. Yenmiş, ortaya çıkan son konuşmaların yürütme eliyle yargıya açık bir müdahale olduğunu gösterdiğini söylüyor. Yenmiş, AKP’nin Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sadullah Ergin için de “Yiğitse oy isterken de çıksın telefon konuşmalarında söylediğini halka söylesin ve oy istesin” diyor.

ALEVİ DÜŞMANLIĞI BELİRLENDİ
HDP Defne Belediyesi Başkan Adayı Mehmet Karasu, “Başbakan ve Sadullah Ergin arasındaki ses kayıtları, AKP iktidarının ırkçı ve mezhepçi iktidar anlayışını bir kez daha ele vermiştir” diyor. Hatay’da Alevilerin Suriye savaşından dolayı yaşadıkları tedirginliği gördüklerini belirten Karasu şöyle konuşuyor: “Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayının Alevi düşmanlığının belgelenmesi, Hataylıların kaygılarının boş olmadığını göstermektedir.”

ALEVİLER HEDEFTE
Arsuz ÖDP İlçe Başkanı Emin Bol, Arsuz ve Defne ilçelerinin belirlenmesini de Arapları tecrit eden onları aynı yerde toplayan yaklaşımın bir ürünü olduğunu söyledi. Arap Alevilerinin Suriye’ye müdahaleden bu yana AKP tarafından hedefe konulduğunu söyleyen Bol, “Son olarak alevi hakimin hedef haline konulması. AKP’nin her alanda kadrolaşması ve Alevileri tecrit etmesi politikasının devamı olarak görüyor” dedi.

BAŞBAKAN MAHKEMEYE BÖYLE TALİMAT VERMİŞ
Başçalan isimli sosyal medya hesabından yayımlanan ve Başbakan Erdoğan ile dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği ileri sürülen iki ses kaydından bazı bölümler ise şöyle:
1.Görüşme
BAŞBAKAN ERDOĞAN: Şimdi bir dosya konuşmuştuk ya. Bu Aydın Doğan.
SADULLAH ERGİN: SPK’yla ilgili evet.
ERDOĞAN: Yarın onun galiba duruşması varmış, alt mahkemede.
SADULLAH ERGİN: Evet Efendim
ERDOĞAN: Olayı hızlandırma şeyleri var, bazı çirkin şeyler işin içerisinde. Ya uzatma yolunu seçecekler, öyle bir durumda söz konusunu, SPK’daki bağlantılar da biraz dikkate alınması lazım. Yani sen yakın takibe şey yaparsın, salı günü de olabilir duruşma.
SADULLAH ERGİN: Anlaşıldı Efendim.
ERDOĞAN: Onu bir takip et de yani ihmale uğramasın yazık olur.
SADULLAH ERGİN: Anlaşıldı, zaten takipteydik.
2. Görüşme
ERDOĞAN: Ya şimdi geçenlerde bakanlar kurulunda da getirdi. Aydın Doğan’la ilgili dava meselesinde.
SADULLAH ERGİN: Evet Efendim.
ERDOĞAN: Dedin ki böyle böyle dava görülmedi filan falan diye. Dava görüldü.
SADULLAH ERGİN: Mahkemeden aldığımız duruşma gününü yazıp vermiştim size bilgi notu olarak.
ERDOĞAN: Ama işte bak dava görüldü. Yani kararı verdi adam.
SADULLAH ERGİN: Mahkemenin hakiminin Alevi olduğu yönünde bir bilgi de vardı.
ERDOĞAN: Tamam ama işte adam 2 Temmuz’da kararı verdi. ve tek tek Abuzer Kara.
SADULLAH ERGİN: Evet...

AYDIN DOĞAN DAVASI NEYDİ?
Başbakan Erdoğan’ın Eski Adalet Bakanı na “beraat” nedeniyle çıkıştığı Aydın Doğan, yurt dışındaki off-shore şirketleri üzerinden gerçekleştirerek Sermaye Piyasası Kanununa (SPK) muhalefet ettiği iddiasıyla yargılanmıştı. Hürriyet ve Doğan Gazetecilik SPK’nin suç duyurusu üzerine yurt dışındaki off-shore şirketleri üzerinden gerçekleştirerek Sermaye Piyasası Kanunu’na muhalefet ettiği iddiasıyla açılan davada beraat etmişti. Beraat kararını ise Ergin’in “Alevi” olarak fişlediği hakim Abuzer Kaya vermişti.

ÖNCEKİ HABER

Valiliğin ‘Kürtçe’ sürgününü aklama çabası

SONRAKİ HABER

Rusya füze denemesi yaptı!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa