73 yaşında yatalak ama hâlâ cezaevinde

Sultan ÖZER
Ankara

Meclis İnsan Hakları Komisyonu Üyesi, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın Kandıra Cezaevi ziyaretindeki izlenimleri insanın kanını dondurur nitelikte. Veli Ağbaba Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyeleri ile Kocaeli F ve T tipi cezaevlerine 14 Şubat 2014’te yaptıkları ziyarete ilişkin izlenimlerini rapor haline getirdi. İşte o rapordan ağır hastalara ilişkin detaylar:

YÜRÜYEMİYOR
Kocaeli F Tipi Kandıra Cezaevinde bulunan 73 yaşındaki yatalak hasta Cabbar Özden, 9 yıldır yürüyemiyor. Ayrıca böbrek yetmezliği de olan Özden, Adli Tıp Kurumu rapor vermediği için hâlâ cezaevinde. 9 yıldır aynı durumda, sinir sistemi çökmüş, hareket edemiyor. Bakımını yeğeninin üstlendiği Özden, 3-4 kişinin çabasıyla zor taşınıyor. Özden, gardiyanların kendisini taşırken canının çok acıdığını ve onları ‘canımı acıtıyorsunuz’ diye uyardığını anlatıyor milletvekillerine.

18 YILDIR İÇERİDE
Başka bir ağır hasta ise Ergül Çiçekler. TKEP/L üyesi olmaktan müebbet hapis cezası alan Çiçekler, 18 yıldır içeride ve  Wernicke Korsakoff hastası. Cinayet suçundan cezaevinde olan Ali Tekin de hasta tutuklulardan. Sincan 2 No’lu Cezaevinde işkence gördüğünü söyleyen 1982 doğumlu Tekin, sara hastası olduğu halde reçetelerinin yazılmamasından şikayetçi.

TEK İSTEĞİ AİLESİNİN YANINDA ÖLMEK

1978 Trabzon doğumlu Tahsin Akyüz de ağır hasta. Cinayetten dolayı cezaevinde olan Akyüz bir yıldır Pankreas kanseri. 72 gün hastanede kalan ve 21 kilo kaybeden Akyüz için raporda, “Bir gün bile içeride kalması cinayettir” deniliyor. Mesane ameliyatı olan, kalın ve ince bağırsaklarına kadar yayılan kanser yüzünden durumu oldukça ciddi olan Akyüz, 7-8 ay önce Adli Tıp’a başvurarak tahliye istemiş. Akyüz, “Bari Trabzon’a sevk edin de ailemin yanına öleyim” diyor.

1996’da 66 gün, 2000’de de 150 gün ölüm orucunda kalan  TKEP-L davasından cezaevinde olan Sami Özbil de ağır hasta. Wernicke-Korsakoff teşhisi ile 2003’te tahliye edilen ve (MLKP) davasından tekrar tutuklanan Özbil, aynı zamanda iltihabi bir bağırsak hastalığı olan Crohn hastası. Mahkemenin müebbet hapis cezası verdiğini, sonra ‘müebbet hapis cezası yetmez 1.5 yılını hücrede geçirsin’ dediklerini belirten Özbil, babasının öldüğünü gidiş geliş için sadece 10  saat izin verdiklerini belirterek “Sabah uçakla gidip akşam uçakla geri dönmek zorunda kaldım” dedi. Crohn hastalığı yüzünden Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesinin verdiği özel diyet için, “iaşe bedeli aşıldığı” gerekçesiyle kabul edilmediğini, itiraz ettiği infaz hakimliğinin ise “kendi imkanı ile alsın” dediğini ama buna da cezaevi yönetiminin izin vermediğini söyledi.

KIRKAYA’DA BAĞIRSAK SENDROMU

DİHA Ankara Temsilcisi Kenan Kırkaya da ‘bağırsak sendromu’ hastası. Kırkaya da milletvekillerine ‘Sürekli çıplak arama dayatılıyor’ dedi. Kırkkaya’nın dile getirdiği şikayetler şöyle:
“Görüşler 40-50 dakika; ince arama var. Çok fazla arama yapılıyor, spor faaliyetlerine kış aylarında ayda sadece 1 defa izin veriliyor. Yemekler çok kötü, tatsız-tuzsuz ve vitaminsiz. Sıcak su haftada sadece 3 gün ve 1 saat veriliyor.”

MUHALİF KANAL İZLETMİYORLAR

Çağdaş Hukukçular Derneği Eski Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı da görüşülen tutuklulardan. “Görüş odasının penceresi tek camlıydı. Sesin dışarıya çıkmasını engelleyebilmek adına çift cam taktırmak için eylemler yaptım. Sonucunda 25 disiplin cezası, 3 yıl mektup yasağı aldım” diyen Kozağaçlı, haftalık 10 saat olan yasal sohbet hakkının ayda ancak 12.5 saat verdiklerini, türkü söylemelerine, müzik dinlemelerine izin verilmediğini söyledi.

Cem TV yayını olduğunu, ancak Yol, Hayat TV, İMC TV gibi muhalif kanalların olmadığını belirten Kozağaçlı, “20 kanal 27’ye çıkarıldı ancak bu artırım mahpusların taleplerine göre yapılmıyor” dedi.