26 Şubat 2014 06:00

Sivil faşistlerin ve darbecilerin hedefleri

Ukrayna’da geçtiğimiz hafta 19-20-21 Şubat tarihlerinde ayyuka çıkan olayları takip eden sivil faşist darbe sırasında ve hemen ardından ülkenin Sovyet ve Sosyalizm mirasının en önemli ve simgesel hedeflerine yönelik adeta çığrından çıkmış, alçakça bir saldırı kampanyası başladı.

Sivil faşistlerin ve  darbecilerin hedefleri
Paylaş

Okay DEPREM

Ukrayna’da geçtiğimiz hafta 19-20-21 Şubat tarihlerinde ayyuka çıkan olayları takip eden sivil faşist darbe sırasında ve hemen ardından ülkenin Sovyet ve Sosyalizm mirasının en önemli ve simgesel hedeflerine yönelik adeta çığrından çıkmış, alçakça bir saldırı kampanyası başladı. Başta, CIA ve Batı Avrupa beslemesi; antikomünist ve antiSovyetik Batı vilayetlerinde olmak üzere sadece birkaç gün içinde ülkede onlarca Lenin heykeli yıkıldı ve parçalandı. Hatta kimsenin beklemediği; normalde Rusya yanlısı olan, dahası ağırlıklı olarak Rusça konuşulan ve de her şeye rağmen geçmişine halen daha bağlı bölgelerden olan Poltava, Dnyepropetrovsk ve Nikolayev oblastlarında da (vilayet) başta kent merkezlerinde olmak üzere devasa Lenin heykelleri yerlerinden indirildi. Bundan dolayı en başta Kharkov’un eski ismiyle Felix Cerjinskiy Meydanı’ndaki ünlü Vladimir İlyiç Ulyanov Lenin’in heykeli olmak üzere, bazıları vatandaşlar tarafından koruma çemberine alınmak suretiyle başında gece gündüz nöbet tutulmaya başlandı.

LENİN’E KARŞI VANDALİZM KAMPANYASI

Daha önceki gün örneğin, Lenin’in adını taşıyan ve eskiden Odessa’ya bağlıyken bugün bir saat mesafede batı yönünde yer alan İlyiçyovsk (İlyiçyevsk) kentinde, aynı adlı caddenin başında duran Lenin anıtına birkaç kişi dokunmak isterken, birileri de tabancalarını o sırada ateşleyerek onları vurmak suretiyle heykel devirme girişimini engellemeyi başardılar. Hatta dizginlerinden boşalmış bu vandalizm kampanyası öyle bir noktaya vardı ki, “Özgürlük Partisi” adlı faşist siyasi oluşumun kalesi sayılan Lvov (Lviv) ve komşu eyaletlerde bulunan bazı Sovyet askeri anıtları ve zamanında Büyük Anayurt Savaşı anısına dikilen meçhul asker anıtlarına bile saldırılar baş göstermeye başladı. Her şeye karşın düne kadar kimsenin dokunmaya cüret dahi edemediği ve edemeyeceğini düşünülen, ülkenin Sovyet mirası konusunda üzerinde herkesin ortaklaştığı bu maddi sembollere el uzatılması Ukrayna’nın belirli bölgelerinde kesinlikle infial yarattı.  

SİVİL FAŞİSTLER İÇ SAVAŞ PROVOKASYONUNDA…

Geçtiğimiz hafta Kiev’in Nejalesnosti (Bağımsızlık) Meydanı ve çevresinde resmi kayıtlara göre 82, gayriresmi sayılara göre ise 100 küsur kişinin öldüğü çatışmalar boyunca basına, televizyon ve İnternet’e sızan ve en çok tartışılan görüntülerin başında, başkentin çevresindeki yüksek ve stratejik binalardan bir tanesine yerleşen keskin nişancı her iki taraftan da kişileri hedef alarak vurmaları geldi. “Sağ Blok”a ait olan Zapadentsı (Batıcılar) adı verilen kesimden oldukları kısa süre içinde açığa çıkan bu meçhul kişiler bir yandan devlet güçlerine zayiat verdirirken bir yandan da güya kendi taraftarlarını vurarak, ‘Devlet başkanı kitle katliamı yaptı’, ‘Bizden şu kadar kişiyi öldürttü’ propagandasına girişmek üzere uğraş vermekteydiler. Aynı günlerde ve özellikle, darbeciler iktidarı ellerini kollarını sallayarak aldıkları saatlerin akabinde ülke sathında olağanüstü gelişmeler yaşanmaya başlandı. Ukrayna’nın batısından ve ülkenin kısmen orta kesimlerinden radikal ve terörist unsurlar adeta kontrgerilla havasına bürünerek otobüs ve minibüslerle, ülkenin karşı kampta yer alan güney ve doğu bölgelerine sızma girişimlerine başladılar. Aslında söz konusu grup ve fraksiyonların bu bölgelerde temsilcileri az da olsa yok değildi ancak sayısal olarak azdılar ve silah mühimmatları da doğal olarak sınırlıydı. Ne var ki, sivil darbenin ayak seslerinin hissedildiği günlerde, “Tituşka” adı verilen ve genellikle dövüş sporları ile uğraşan ve iktidar partisinin sokaktaki sivil güçleri olan birlikler yeniden ve daha güçlü organize edildi. Odessa, Sevastopol, Donetsk, Kharkov, Kerç gibi kentlerde fiilen halk savunma güçleri halini almaya başladılar. Dahası Odessa ve Sevastopol başta gelmek üzere, bizzat Gorodskiy Sovyet’e (kent konseyi) ve emniyete bağlı yerel güvenlik birimleri çoğu zaman söz konusu gençlik kesimlerini kendileri mobilize etmeye soyundular. Bu da gösteriyor ki, yeni gayrimeşru iktidar ile birlikte, söz konusu güney ve doğu vilayetlerinin kentlerinde yeni merkezi otoritenin iradesi siliniyor ve otonom siyasi yapılar evrilmeye başlıyor…

AMAÇ: RUSYA’YI VE RUSYA YANLILARINI KIŞKIRTMAK

Şimdi kısaca, son günlerde yaşanan silahlı provokasyon ve terör eylemlerinden bazı örnekleri hatırlayalım: Belarus’un (Beyaz Rusya) Gomel kentinden Ukrayna Karpatlarına tatile gelen ve aralarında Rusyalıların da olduğu bir turist otobüsü tarandı, çok sayıda ve ciddi yaralılar var. Ülkenin tam ortasında bulunan Çerkasi Eyaleti’nde Kiev – Odessa kara yolu üzerinde antifaşist ve darbe karşıtı güçleri taşıyan otobüs durdurulup, içindekiler tekme tokat indirilip araç da ateşe verildi… Ternopil, İvanafrankovsk gibi batı illerindeki şehirlerarası yollar kontra güçlerin eline geçti, gelen geçen her araçta hem kimlik kontrolü hem de sorgulama yapılarak, faşist darbe yanlısı olmadığı anlaşılanlar alıkonulmak suretiyle geçişlerine izin verilmedi ve kimi zaman da araçları yakıldı… Bu satırların yazıldığı dakikalar ve öncesindeki günlerde Odessa, Nikolayev, Zaparojye eyaletleri adeta patlamaya hazır bir bombaya dönmüştü. Halkın ve gençlik kesimlerinin çoğunluğunu oluşturan antifaşist kuvvetler ile sivil darbe yanlıları arasında sokak, meydan ve parklarda kavga ve çatışmalar yoğunlaştı.

HEDEF: ETNİK-UKRAYNA DEVLETİ YARATMAK

Şu an itibarıyla iktidarı gasbetmiş görünen faşist grup ve fraksiyonlar şimdiden ülkede Rusça’nın eğitim ve kamu dili olarak tamamen yasaklanacağı ve gemi azıya alarak Komünist Partinin varlığına son verileceği çığırtkanlığı yapmaya başladılar. İlerici Sosyalist Partinin Lideri Natalya Vitrenko geçenlerde haklı olarak, ülkede olası bir etnik Rus temizliği yaşanabileceğini çünkü Batı destekli sivil faşistlerin bu emellerini gizlemediklerinin altını çiziyordu. Ülkenin yarısına yakını Rusça konuşsa bile etnik olarak Rusların oranı bu kesim içinde çok daha ufak bir orana tekabül ediyor (10-15 milyon arası). Dolayısıyla, 1991 sonrasında Orta Asya ülkeleri ve Kuzey Kafkas otonom ve muhtar cumhuriyetlerinden Rusya Federasyonu’na dönük olarak Rusların hepsi olmasa da kitleler halinde geri dönmeleri örneğinin uzun bir aradan sonra daha kitlesel olarak tekrarlanabileceği kaygısı egemen şimdi. Çünkü Ukrayna’nın giderek faşiste ve teröriste edilen darbe destekçisi bölgeleri farkındalar ki; ülkedeki Rusların, hatta Rusça konuşan ve Rusya yanlılarının fiziksel varlıkları sürdüğü müddetçe; arzu ettikleri gibi bu toprakları Sovyetler ile Rus ve diğer eski Sovyet halklarıyla olan ortak geçmiş ve değerler dizgesinden ve kolektif belleğin bir parçası olmaktan çekip alabilmeleri mümkün olamayacak. Etnik olarak Ukraynalı aynı zamanda tarihsel olarak antikomünist, antiSovyetik ve antiRus bölgelerin uzun yıllardır en büyük hedefleri AB’ye ve eş zamanlı olarak NATO’ya girmek. Her şey bir yana; SSCB’nin dağıtılmasının üzerinden geçen 22 yıl sonucu kolektif belleğin bilhassa genç kesimlerde son derece zayıflamış olması rüzgarını arkalarına almak suretiyle, eğer bu kritik süreçten başarıyla çıkarlarsa şayet, okullarda okutulan tarih kitaplarını yeniden yazmaları, 7 Kasım ve 9 Mayıs gibi eskiden devralınan en önemli tarihsel anma günlerini yasaklamaları, Sovyet Sosyalizminin her türlü mimari, yazınsal ve maddi mirasını temizleyip yok etmeleri kimse için sürpriz olmamalıdır…

YARIN: 18 – 22 Şubat tarihlerinde tam olarak neler yaşandı?..

ÖNCEKİ HABER

Ses kaydı vatandaşı ikiye böldü

SONRAKİ HABER

Bin yıldır bizi bekleyenler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...