13 Haziran 2011 11:41

Üvey evlat MYO'lar

Yükseköğretim kurulu ve üniversite yönetimlerinin meslek yüksek okullarına bakış ve onları algılayışında sorunlar var. Meslek yüksek okulları sanki üniversite statüsünde değil, meslek lisesi statüsündeymiş gibi bakılıyor.

Paylaş

Ülkemizde meslek yüksekokulları, kamuoyunda bir ilgi ve beklenti oluşturamadı. Peki neden? Genel olarak bu okullar, üniversite yerleşke alanı dışında tutuluyor. Bu durum ise, meslek yüksekokullarına "üniversitenin bir bölümü" denmesini, MYO öğrencilerinin de "üniversite havasını soluma ve yaşamalarını engelliyor. Bu düşünce ile MYO lafı üniversite yönetimi tarafından üvey evlat olarak görülüyor. Yani hem maddi hem de manevi anlamdan uygulanan bu politikalar yüzünden MYO'lar hep ilgisiz kalacak ve gelişim gösteremeyecek.
Bugüne kadar YÖK ve üniversite yönetimlerinin, meslek yüksekokullarına bakışı ve onları algılayışında hep sorunlar oldu. MYO'ları anlamamak için her yolu deniyorlar.

Küçümsedikleri sorunlar ilerde büyük sorunlar ortaya çıkarıyor. MYO eğitiminde okul yeri, bina, atölye, laboratuar, ders araç-gereç ve iç donanımıyla ilgili olumsuzluklar ileri düzeyde. Aynı zamanda çok ileri derecede öğretim elemanı sıkıntısı var. Okul ve ders programlarının çağdaş beklenti ve ihtiyaçları karşılayamaması ve dinamik tutulamaması çok önemli bir sorun. Bu da verimli bir eğitim sunmuyor ve başarı oranı düşük oluyor. Öğretim üyelerinin azlığı, araç ve gereçlerin kısıtlı veya olmaması ve yoğun ders saatleri öğrencileri okuldan soğutuyor ve okul açıldıktan 1 ay sonra okulu bırakmalar oluyor. Bu öğrenciler nasıl başarılı olsun? Dünyada MYO'ları bitirme oranı %55 ama Türkiye'de  bu oran % 16 civarında. Peki neden? Derslerin çokluğundan, ders saatlerinin fazlalığından, ders konularının ağır olmasından ve bir günde 3 sınavın olmasından. Bunlar yaşanırken bitirme oranının yüksek olduğu bile söylenebilir. MYO'yu bitirip mezun olanların aslında sorunları devam ediyor.

Bugün AB ülkeleri, ABD, Japonya, Kanada gibi ülkeler ara eleman yetiştirmek üzere mesleki ve teknik eğitime önem vermektedir. AB ile müzakereler sürecinde ara eleman ihtiyacı ve bunların istihdam zorunluluğu gündeme mutlaka gelecektir. MYO'lar kalifiye ara eleman yetiştirirler; iş dünyası da bunları istihdam eder. Bununla beraber iş dünyasının bu okullardan beklenti, istek ve tutumları nedir, bunu soran ve tahlil eden ve gerekli dersler çıkaran olmadı. Üniversiteler, MYO'larında açılacak programları YÖK'e sunmadan önce İSO, TOBB, TÜSİAD ve sivil toplum kuruluşları ile fikir alışverişinde bulunmalı.

Bilindiği gibi şu anda 4 yıllık üniversite mezunları yedek subay olarak askerliğini yaparsa 12 ay, kısa dönem er veya erbaş olarak yaparsa 6 ay süre ile askerlik yapmaktadır. Yedek subaylıkta, 3 ay yedek subaylığa hazırlık eğitimi vardır. Kalan 9 ayda ise maaş alınarak askerlik yapılmaktadır. Okuma yazma bilmeyenler, ilköğretim mezunları, lise ve dengi okul mezunları ise 15 ay er veya erbaş olarak askerlik yapmaktadırlar. Meslek Yüksekokulu mezunları da aynen okuma yazma bilmeyenler, ilköğretim mezunları, lise ve dengi okul mezunları gibi 15 ay askerlik yapmaktadırlar. 4 yıllık üniversiteleri bitirenler askerlikte belirtilen avantajlara sahiptirler. Ancak 2 yıllık üniversiteyi bitirenler ise hiçbir avantaja sahip değildirler. Bu bir eğitim ayrıcalığıdır.

Meslek yüksekokullarına meslek lisesinden geçiş hakkı da sunuluyor. Aslında doğru bir hak. Ama MYO'lara yığılmalar oluyor. Bu da başarı oranının düşmesine neden oluyor. Belki bir taban puan olsa biraz önlem alınmış olur ama bu da yetmez. Meslek Yüksek Okulu sistemi değişmesi gerekiyor. Demokratik ve özgürlükçü yönetim olması gerekiyor. Öğrencilere sosyal aktivitelerin tanınması, öğrencilerin düşündüklerinden dolayı dışlanmaması gereken, demokratik, düşünce özgürlüğüne dayanan bir yönetimle MYO lar yönetilmelidir.

Öğrencilere işçi gözü ile bakılmamalıdır.
Meslek yüksek okullarından mezun olanların iş alanında iyi bir pozisyona gelmediği de görülüyor. Çünkü işçi düşmanı patronlar MYO ları maalesef üniversite mezunu olarak görmüyor. Aslında MYO mezunlarının tek sorunu bu değil. Bir de MYO mezunları lisans tamamlamak için Dikey Geçiş Sınavı (DGS) denilen sınava giriyorlar. Yani bu sınavda başarılı olanlar kendi bölümlerinin alanında lisans programlarına yerleştiriliyor. Başarılı olmak kolay ama kontenjanların azlığı maalesef başarılı öğrencileri başarısız gösteriyor. Sınavın zaman dilimi de yetmiyor. Kontenjanlar o kadar az ki neredeyse bir lisans programı Türkiye genelinde 4-5 kişi alıyor. Siz öğrencilerin önüne barikat kurarsanız gün gelir o barikat başınızda yıkılır.

MYO'ları cazip hale getirecek olan her türlü çalışmanın yanındayım. Öncelikle biz MYO öğrencileri olarak çözümlerimiz şunlar:

1- İKMEP kapsamında hazırlanan 5. seviye yeterlilikleri ile MEB tarafından hazırlanan 4. seviye yeterlilikleri, yeterli düzey farklılığı tanımlamaktan uzaktır.
2- Üniversitelerin Yönetim Kurulunda MYO'lar temsil edilmelidir.
3- MYO mezunlarının işsizlik/istihdam sorunları vardır. Yasadışı fazla çalıştırmanın önlenmesi ve haftalık iş saatlerinin azaltılması ile bu sorunlara çözüm bulunmalı.
4- Ders kredilerinin belirlenmesinde üniversiteler arasındaki farklılıklar giderilmelidir. Yatay ve dikey geçişteki sorunlar çözümlenmelidir. DGS kardırılmalıdır.
5- Eğer 4 yıllık üniversite bitirenler 12 ay yedek subaylık yapıyorsa, rütbesini takıyorsa ve maaşını alıyorsa, 2 yıllık üniversite mezunları da aynı süre ile yedek astsubaylık yapmalı, kendine göre rütbesini takmalı ve 4 yıllık üniversite mezunlarının en az yarısı kadar da maaş almalıdır.
6- Sınavsız geçiş sistemi büyük bir sıkıntı yaratmaktadır. Sınavsız geçiş kesinlikle kaldırılmalıdır. Hali hazırda meslek liselerinden gelen öğrencilerin alt yapıları çok yetersizdir.
7- Uygulama derslerinin azaltılması uygulamanın önemli olduğu meslek yüksekokullarında önemli bir eksikliktir. Ve bu dersler daha çok arttırılmalıdır.
8- Öğrencilere staj yeri bulmakta kolaylık sağlanmalı, ücretli ve iyi bir sosyal güvencesi olmalıdır.
9- MYO mezunlarına kamu ve özel sektörde gerekli önem gösterilmelidir.
10- MYO mezunları aldığı eğitime uygun olmayan işlerde çalıştırılmamalıdır.
11- MYO mezunlarının görev yetki ve sorumlulukları net olarak belli olmalıdır.
12- MYO'larda yeterli düzeyde yabancı dil eğitimi verilmelidir.

ARTIK YETER BİZ MYO ÖĞRENCİLERİN SESİNİ DUYUNUZ..!

ÖNCEKİ HABER

Üreticiyi duyan yok mu?

SONRAKİ HABER

Haziranda ölmek zor derdi Hasan Hüseyin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa