24 Şubat 2014 11:36

Urla'da polis gözetiminde organize saldırı!

Urla'da dün HDP'lilere dönük ırkçı saldırının sosyal medya üzerinden örgütlendiği ve polisin grupların saldırabileceği ihtimaline rağmen önlem almadığı ortaya çıktı. Saldırıda yaralanan tanıklar, tüm provokasyon uyarılarına rağmen polisin görevlerini yerine getirmekten imtina ederek saldırıyı izlediğini anlattı.

Urla\'da polis gözetiminde organize saldırı!
Paylaş

Urla'da dün HDP'lilere dönük ırkçı saldırının sosyal medya üzerinden örgütlendiği ve polisin grupların saldırabileceği ihtimaline rağmen önlem almadığı ortaya çıktı. Saldırıda yaralanan tanıklar, tüm provokasyon uyarılarına rağmen polisin müdahale etmek yerine ırkçı gruplarla birlikte İstiklal Marşı okuduğu ve görevlerini yerine getirmekten imtina ederek saldırıyı izlediğini anlattı. 7 kişinin yaralandığı olayların ardından ilçede linç saldırılarının gelişmesi HDPli yurttaşları tedirginlik içerisinde bıraktı.

HDP İzmir İl Örgütü tarafından seçimlere hazırlık çalışmaları kapsamında dün Urla ve Karşıyaka'da gerçekleştirilmek istenen seçim bürosu açılışlarında ırkçı grupların saldırına uğrandı. İlk olarak Urla'da HDP'lilere dönük gerçekleşen ırkçı saldırı da 4'ü ağır olmak üzere 7 kişi yaralandı. Bu saldırının ardından bu kez Karşıyaka'da HDP'liler benzer şekilde bir saldırıya maruz kaldı. Saldırıların fitilinin ateşlendiği ilk yer olan Urla'da, HDP'nin seçim bürosu açacağını öğrenen ırkçı gruplar, sosyal paylaşım siteleri üzerinden Urla Meydanı'nda toplanma kararı alarak, saldırıya zemin hazırladı. Meydanda toplanın ırkçı güruh, küfür ve sloganlar atmaya başladı. Bunun üzerine HDP Urla İlçe Örgütü yöneticileri polise haber vererek provokasyon yaratılmak istendiği konusunda uyarıda bulundu. Yapılan bu uyarıya rağmen bölgeye birkaç polisin dışında bir kuvvet gönderilmedi.

Her geçen dakika artan gerilim İzmir Büyükşehir Belediyesi Eş başkan Adayı Osman Özçelik ve HDP yöneticilerinin içinde bulunduğu seçim otobüsünün ilçeye gelmesiyle yükseldi. Irkçı güruh, açılışı yapılacak seçim bürosunun önüne gelen seçim otobüsüne ellerindeki taş ve sopalarla saldırına bulundu. Atılan taşlar nedeniyle otobüsün tüm camları kırıldı ve otobüsün üzerinde yer alan partililer yaralandı.

'KIYAFETLERİMİZİ VERELİM, BİZİM GÖREVİMİZİ SİZ YAPIN!'

Olaylar esnasında ırkçı grup üyeleri, HDP seçim bürosunun olduğu sokağı da abluka altına alarak, linç girişimde bulundu. Hızını alamayan ırkçı grup olayları takip eden basın mensuplarını da darp etti. HDP'liler ise polislerin gözetiminde ilçeyi terk etmek zorunda kaldı. Olaylar devam ederken polislerin ırkçı grubun İstiklal Marşı'nı okunduğu sırada saygı duruşunda bulunmaları ve HDP'lilere "kıyafetlerimizi verelim, bizim görevimizi siz yapın" demeleri saldırıya nasıl müsaade edildiğinin kanıtı oldu. İlçede olaylar devam ederken, partilileri taşıyan bir seçim otobüsü de Buca'dan ilçeye geldi. Bu partililer de yine ırkçı gruplar tarafından linç edilmek istendi. Maruz kalınan saldırıda yaralanan 7 kişi arasında bulunan Talip Çabuk ve Fazıl Toplayıcı yaşadıklarını anlattı.

'TAŞ, SOPA, BALTA, DEMİR İLE BİZE SALDIRIDA BULUNDULAR'

Urla'ya giden seçim otobüsüne saldırı haberini almaları üzerine hemen ilçeye doğru hareket ettiklerimi belirten BDP Buca Eş Başkanı Fazıl Toplayıcı, olayı şu sözlerle anlattı: "Urla'nın girişinde aradığımız arkadaşlarımızın nerede oldukları tam öğrenemedik. İlçe binasının olduğu yere gittiğimiz gibi ise saldırıya uğradık. Kalabalık bir güruh bize saldırdı. Taş, sopa, balta, demir ile bize saldırıda bulundular. Bunlar yaşlanırken polisler ise hiçbir müdahalede bulunmadı. Kitleye yardım ediyorlardı. Bir binaya sığındık ama bina sakinleri de bizi oradan çıkartmaya çalıştılar. Bir iki polis geldi arkadaşımızın başı kanıyordu binanın içi hep kan oldu. Çağırdığımız ambulans ancak yarım saat sonra gelebildi. Ambulans 4 kişiyi aldı ve diğer arkadaşımızın akıbetini öğrenemedik. Arkadaşlarımızın nerede olduğunu da bilmiyorduk. Polis çemberinde bizi ambulansa bindirdiler Urla Devlet Hastanesi'ne yatırmak istediler ama itiraz ettik. Direk İzmir'e gelmek istedik. Neticede kafamda 25'e yakın dikiş attılar. Kafımın sol tarafında ezik ve çatlak var."

'POLİS DEVLET BİRLİKTE YAPTILAR'


Saldırıdan yaralı olarak kurtulmayı başaran bir diğer isim olan BDP Buca İlçe yöneticisi Talip Çabuk da ilçe merkezine girdiklerinde binlerce kişiyi karşılarından gördüklerini ifade etti. Her taraftan taş yağmuruna tutulduklarını ve ellerinde bıçak, sopa, demir çubuklar bulunan saldırganların saldırısına uğradıklarını dile getiren Çabuk, "Biz arabandan çıktık üzerimize geldiler. Bana binlerce taş, sopa ve yumruk geldi. 30-40 çevik kuvvet polisi ordaydı. Hiçbiri müdahalede bulunmadı. Hiçbir şey yapmadılar. Hatta ben inanıyorum polis onlara gidip 'vurun öldürün' demiştir. Sonra bir vatandaş geldi, beni aldı, kazağını çıkardı ve kanamamı durdurmaya çalıştı. Ondan sonra tekrar bir saldırı yaşandım. Elimi bıçakladılar vücudumun birçok yerinde darp izi var. Ben tek başıma kaldım, yarı baygındım ve zar zor kendimi bir köşeye attım. Ondan sonra bir taksi beni aldı. Aslında beni Urla Devlet Hastanesi'ne götüreceklerdi ama taksi şoförünün 'oraya da saldırırlar' uyarısı üzerine beni Buca Devlet Hastanesi'ne getirdiler. Polisler gözlemci gibi bakıyorlardı. Polis devlet birlikte yaptılar" dedi.

'BİZİ ÖLDÜRMEYE GELDİLER'

Saldırganlar için "Bunlarda ne insaf var ne merhamet var ne Müslümanlık var" diyen Çabuk, "Yasal bir seçime giriyorsak ve bunları yaşıyorsak, bizim ayıbımız değildir. Hakkımızı kullanacağız. Bizi öldürmek için geldiler. Ölüm darbesini bu vurdular ama ölmedik. Bizi böyle metropollerde sopalarla bizi yıldıramazlar. Bu düşmanca hareketleri onların ayıbıdır. Bunların amaçları başkadır, amaçları Kürtleri sürgün edip şehirden çıkartmaktır. Biz mücadelemizi şimdiye kadar nasıl vermişsek, bundan sonra daha güçlü devam etmeye çalışacağız. Seçim çalışmalarımız daha hızlı daha güçlü yapmaya çalışacağız" diye belirtti.

OLAYDAN SONRA SALDIRILAR DEVAM ETTİ

Söz konusu tanıklar yaşanan saldırının ne şekilde gerçekleştirildiğini ve nasıl zemin hazırlandığını bu sözlerle ortaya koyarken, ilçede yaşanan saldırı bununla da sınırlı kalmadı. Nesil Boral isimli HDP'li yurttaş, kıraathanede oturduğu sırada 10 kişi tarafından yumruk ve sandalyelerle darp edildi. Hiç kimsenin herhangi bir müdahalede bulunmadığı saldırı ancak polislerin gelmesi ile son bulurken, darp edilen Boral hastaneye kaldırıldı. Boral'ın şu an için durumunun iyi olduğu ve hastaneden taburcu olduğu öğrenildi. Yine Ali Haydar Çakal isimli başka bir yurttaş da sokakta linç edilmek istendi. Gece işten çıktıktan sonra evine gitmek istediğini sırada 5 kişilik bir grup tarafından önü kesilerek darp edilen Çakal'ın durumunu şimdilik iyi olduğu öğrenildi. Öte yandan ilçede gerginliğin devam ettiğini ve ilçede yaşayan HDP'lilerin can güvenliğinin olmaması sebebiyle dışarıya çıkamadıkları öğrenildi. (İzmir/DİHA)
 

ÖNCEKİ HABER

ODTÜ’de otobüs eylemleri sürüyor

SONRAKİ HABER

İşçilerden refüjde kahvaltılı eylem

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...