Emek, öğrenci, sanat ve bilim çöpe, para cebe
Türkiye'deki okulların, özellikle liselerin bir dolu sorunu var. Ankara Lisesi de bu sorunların görüldüğü, Ankara'nın 'ranthanelerinden' biri. Hükümetin okullarımıza ayırdığı bütçenin yetmediğini; bütün öğrenciler toplanan fotokopi, spor paraları; okul bahçelerinin otopark haline getirilmesi,
Türkiye'deki okulların, özellikle liselerin bir dolu sorunu var. Ankara Lisesi de bu sorunların görüldüğü, Ankara'nın 'ranthanelerinden' biri. Hükümetin okullarımıza ayırdığı bütçenin yetmediğini; bütün öğrenciler toplanan fotokopi, spor paraları; okul bahçelerinin otopark haline getirilmesi, ihaleler sebebiyle yüksek kantin fiyatlarından biliyordur. Bunun dışında okulların kendi kaynaklarını kendi yaratması bir nevi "ranthane" olarak kullanılması hükümet tarafından izlenilen liberal politikalar sebebiyle teşvik ediliyor.
Okulumuzda kantinin işletmesinin ihale ile verilmesi ve ihalede ilk önce öğrenci yerine okulun döner sermayesi düşünülmesi sebebiyle kantin fiyatları normalin üstündedir. Ayrıca kantinde okul hademeleri çalışmaktadır. Kantin ürünleri yetkili tarafından denetlenmeyip, öğrenci sağlığını tehdit etmektedir.
Okulumuzun büyük sorunlarından biri de otoparktır. Okulumuzun konumu sebebiyle önemli bir otopark potansiyeli vardır. Ankara tarihinin ilk liselerinden birisi olma özelliğini taşıyan Ankara Lisesi'nin öğrencilere ayrılmış geniş bahçesi öğrencilerin değil otoparkın hizmetindedir. Okulumuzun bahçeleri bu yüzden işgal altındadır ve kimse sesini çıkarmaz. Çünkü bal tutan parmak yalar. Ayrıca okulumuzun spor salonunu da kiralayanlar yine aynı kişilerdir. Bahçemizdeki otoparkın resmi bir kurum mu, vergisini verir mi bilmeyiz. Kimse de söylemez. Resmi ise mülki amirler denen kişiler buna nasıl göz yumar? Değilse yine o koltuk sevdalıları neden göz yumar. Tabi ki 6 TL olan ve sayısız aracın girip çıktığı bu yer belli ki birilerinin iyi bir kazanç kapısıdır.
Okulumuzun tiyatro grubu Aziz Nesin'in Atmasyonya Berberi adlı oyununu ilçe genelinde sundu. Okul idaresi tiyatroyu okul içinde sunulmasına izin vermedi. Gerekçe olarak da oyun içerisinde argo ve erotizm bulunduğunu ve Aziz Nesin'in de siyasi bir kişilik olduğunu öne sürdü. İnsanlık anıtına "ucube" diyen zihniyetin hükümetinin, okulunun, idarecisinin "sanat neymiş!!!", sanatçı kimmiş!!!" demesi insanları yönetenlerin ne kadar despotlaştığını, alçaldığını göstermektedir. Okulumuzda kantin boykotu gibi otoparktaki lüks araçlara zarar verme gibi eylem planlarımız idarecilerin kulağına gidince "Sizi galeyana getirenleri okuldan atarım" gibi tehditlerde bulunuldu.
Seçimlere yaklaştık ve okulumuzun seçimlerden beklentileri sorunlarımıza çözüm bulmasını, özellikle okullarımızın ticarethane olmaktan çıkarılmasını, bahçenin otomobillere değil, sadece öğrencilere ait olmasını, öğrencilerden toplanan paraların kalkması için devletin eğitime daha fazla bütçe ayırmasını, okullarımızdaki kantinlerin kamulaştırılmasını ve denetlenmelerini istiyoruz. Eğitim siteminin öğrencileri ezberci sınavlarla üretmekten, düşünmekten nefret ettirmesini değil, insanları düşünmeyi ve üretmeyi sevdirme üzerine kurulmasını istiyoruz. Sanatsal aktivitelere engellemeyecek, teşvik edecek idarecilerin görevlendirilmesini istiyoruz. İdareciler kadar okul ÖTK'larının da okul yönetiminde söz sahibi olmasını talep ediyoruz.