24 Şubat 2014 06:00

Suriye; Hesapları değiştiren ülke

Suriye krizi bölgedeki gelişmeleri birincil derecede etkileyen faktör olmaya devam ediyor. Lübnanlı yazar Semih Saab Irak’ta yayımlanan el Sabah gazetesi için kaleme aldığı yazıda Suriye’deki çatışmaları “hesapları değiştiren çatışma” olarak nitelendirdi.

Suriye; Hesapları değiştiren ülke
Paylaş

Ali KARATAŞ/Yusuf ERTAŞ

Suriye krizi bölgedeki gelişmeleri birincil derecede etkileyen faktör olmaya devam ediyor. Lübnanlı yazar Semih Saab Irak’ta yayımlanan el Sabah gazetesi için kaleme aldığı yazıda Suriye’deki çatışmaları “hesapları değiştiren çatışma” olarak nitelendirdi. Gerçekten de Suriye krizi devam ettikçe bir yandan bölge ülkelerini etkilerken diğer yandan müdahil ülkelerin Ortadoğu’ya ve özellikle Suriye’ye yönelik  politikaları yeniden ve yeniden şekilleniyor. Kriz, bir türlü dikiş tutmayan dışarıdan güdümlü muhalefeti de etkilerken sürekli yeni arayışlara ve oluşumlara yol açıyor.

Suriye’deki çatışmalar nedeniyle siyasi krize sürüklenen Lübnan’da hükümet düşmüştü. Lübnan’da Gulf News, ülkede gerçekleşen iki patlamadan sonra yayımladığı başyazısında, Suriye’deki çatışmalardan birincil derecede etkilenen Lübnan’da hükümet konusunda aylar sonra sağlanan uzlaşmanın son derece kırılgan olduğu görüşüne yer verdi.

BANDAR GİTTİ ESAD DURUYOR

Suriye ile ilgili değişen diğer bir hesap ise Suudi Arabistan’ın Suriye politikasının birincil sorumlusu istihbarat teşkilatı başkanı Bandar bin Sultan’ın Suriye dosyasından el çektirilmesi. Gelişme, Suudi Kralı Abdullah’ın, “Suriye’de ve başka yerlerde savaşan şiddet yanlısı gruplara karşı olduğu” açıklamasından sonra geldi. Suudi Arabistan’ın el Kaide dahil olmak üzere özellikle Suriye’de savaşan örgütlere her türlü yardımı sağladığı sık sık gündeme gelmişti.

Sayfada yer verdiğimiz diğer bir makalede Tarık el Hamid Sadr’ın siyasetten çekilme nedenleri irdeleniyor. El Hamid, Sadr’ın siyasetten çekilme kararının Maliki’nin muhaliflerini tasfiye hareketinin bir parçası olarak yorumladı.

MISIR’DA GREV DALGASI

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanan Mısır bu sefer grev dalgası ile sarsılıyor. Mısır’ın Mahalla kentindeki tekstil işçilerinin grevi seçimler sonrasına ertelendi. Ancak el Ahram gazetesi,  kamu sektöründeki grevlerin Mısır’ı teslim aldığını yazdı. Gazete, asgari ücretin belirlenmesinden bu yana ülkenin çok sayıda greve sahne olduğunu kaydetti.  Toplu Taşıma İşçileri Sendikası Pazar günü için genel grev çağrısı yapmıştı.

MISIR’DA İLK KADIN PARTİ BAŞKANI

Mısır’daki diğer önemli gelişme ise bir kadının ilk kez bir partinin genel başkanlığına seçilmesi.  Mısır’da sol ve laik bir çizgide siyaset yapan Destur Partisi’nin başkanlık yarışını Hala Şükrallah kazandı. 1954 yılında doğan Şükrallah, Kanada’da eğitim görmüş ve Mısır’da sosyal alanda birçok faaliyette bulunmuş. Hala Şükrallah faaliyetleri yüzünden birçok kez tutuklanmış. Destur Partisi 25 Ocak Devriminin ardından Muhammed Baradey, George İshak gibi isimler tarafından kurulmuştu.

KAOSUN İÇİNDEKİ LİBYA

El Kuds el Arabi gazetesi Libya’da, Muammer Kaddafi’nin devrilmesine yol açan olayların üçüncü yıl dönümündeki genel durum için ‘’dramatik, korku dolu ve sürrealizm içeren kara komedi’’ olarak nitelendirdi. Gazete başyazısında gelinen durumun vahametini “devrimin hedeflerinin gerçekleşmesi açısından çok uzak bir yerde ve sonuçları öngörülemeyecek bir iç savaşa çok yakın bir yerde durmaktadır” cümlesi ile özetledi.


SURİYE DOSYASI BANDAR BİN SULTAN’DAN ALINDI

El Kuds El Arabi

Diplomatların Perşembe günü AFP haber ajansına verdikleri beyanata göre, Suudi Arabistan Suriye dosyasını, istihbarat başkanı Emir Bandar bin Sultan’dan aldı. İçişleri Bakanı Emir Muhammed bin Naif bu dosyanın bütün yönleri ile ilgilenen kişi oldu.
Muhammed bin Naif geçen hafta Washington’da Suriye’deki durumu görüşmek üzere gerçekleşen ve Suriye ile ilgili batılı ve Arap yetkililerin bulunduğu toplantıya katılmıştı. Diplomatik kaynaklar,  ABD’nin Suriye konusunda Bandar bir Sultan’ı eleştirdikleri bilgisine yer verdi.
Bandar bin Sultan, veliaht Emir Sultan bin Abdul Aziz yerine 2012 Temmuz’unda istihbarat örgütünün başına getirilmişti. Bandar bin Sultan, 22 yıl boyunca Suudi Arabistan’ın Washington Büyükelçiliği görevinde bulunmuştu. Ocaktan beri, Suudi Arabistan gazetelerinde Bandar’ın açıklamaları yer almıyordu.
Suriye medyası Bandar bin Sultan’ı aşırılık yanlılarını desteklemekle suçluyordu. Ama Emir Muhammed bin Naif, el Kaide’ye karşı savaşta lider bir pozisyonda olan Naif bin Abdulaziz’in oğlu.


‘ŞAM (LEVANT) ORDUSU’ KURULDU

EL Arab haber sitesi, “’Şam Ordusu’ bölünmesi ‘Özgür Ordu’daki krizi derinleştiriyor” başlıklı haberinde Suriye muhalefeti içindeki muharebe tugaylarının “Şam Ordusunu” oluşturduğunu yazdı. El Arab haber sitesine göre,  ‘Davud Tugayı’, ‘Hakikat Kılıçları Tugayı’, ‘Ensar Allah Tugayı’, ‘Doğu Şahinleri Tugayı’, ‘Allah’ın Fakirleri Tugayı’, ‘Şugur Köprüsünde Askeri Devrim Konseyi’, ‘Fetaya El İslam Tugayı’, ‘Esvad El Gab Tugayı’, ‘İslam Kartalları Tugayı’ bir araya gelerek “Şam Ordusu” adı altında yeni bir oluşumu ilan etti.
‘AHMET CARBA YENİ DİKTATÖR’
Öte yandan BBC Arabic, “Selim İdris: Suriye Devriminde Ahmet Carba yeni diktatör” başlıklı haberinde ÖSO Eski Kurmay Başkanı Tümgeneral Selim İdris’in, Suriye Muhalefet Koalisyonu Başkanı Ahmet Carba’yı suçladığını yazdı. İdris, kendisinin Genelkurmay Başkanlığı görevinden alınmasını Carba’nın şahsi kini olarak açıkladı ve Carba’nın Suriye devrimi için yeni diktatör olduğunu söyledi. BBC’ye verdiği bir röportajda İdris bu görevden alma işlemini yasadışı bulduğunu ve tanımadığını söyledi.


LÜBNAN’IN KIRILGAN BARIŞI TEHLİKEDE

Gulf News

GULF News İnternet sitesi, başyazısında Lübnan’da hükümet konusunda sağlanan uzlaşmanın son derece kırılgan olduğuna dikkat çekti. Yazıda, Çarşamba günü yaşanan iki bombalı intihar saldırısı, Başbakan Tammam Salam yönetimi altındaki yeni hükümet için doğrudan bir meydan okuma olarak değerlendirildi. Makalede “Bombalar, Nasrallah’ın güçlerini Suriye’den çekmesi taleplerine asla boyun eğmeyeceğini söylediği Hizbullah’a güçlü destek olan Güney Beyrut’ta büyük ölçüde Şii bir bölgede infilak etti. El Kaide bağlantılı bir grup olan Abdullah Azzam Tugayları saldırının sorumluluğunu üstlendi. Aynı grup İran Büyükelçiliği yakınlarıdna geçen yıl yaşanan bombalı saldırının da arkasındaydı. Suriye’deki korkunç şiddet günlük siyasi yaşamın içine yayılırken, Lübnan’ın kırılgan barışı kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya” denildi.
Bu arada Middle East gazetesi,  Suriye rejimini destekleyen Lübnanlı bir Alevi partisinin üst düzey yöneticisinin Perşembe günü Trablus’ta öldürülmesi ve dört kişinin yaralanması ile sonuçlanan çatışmaları tetiklediğine dikkat çekti.


LİBYA’DA MİLİSLERİN DARBESİ

El Kuds el Arabi
Başyazı

Libya'da, Kaddafi’nin devrilmesine yol açan intifadanın 3. yıl dönümündeki genel durum için ‘’dramatik, korku dolu ve sürrealizm içeren kara komedi’’ vasıflandırmasını yapmak en yakın tanımlama olacaktır.
Milis kuvvetlerin komutanları, yüzleri açık şekilde medya organlarının karşısına geçip, halk kongresi ve parlamentoya yönetimi terk etmeleri için ihtar veriyor. Genel durum içinde korkunun kaynağı, bu milislerin ülkedeki en önemli güç olarak ihtar vermeleridir. Normal koşullarda, parlamentonun geçiş süreci için tanınan zaman 7 Şubatta sona eriyordu. Ancak parlamentodaki İslami kesimin ‘’anayasal düzen ve seçimlerin’’ garantiye alınması amacıyla sunduğu öneri kapsamında bu süre uzatıldı. Bu durum bazı kesimler arasında öfkeye neden oldu hatta parlamento karşıtı ve yandaşı silahlı grupların çatışmaya girmesine yol açtı. Açıktır ki, parlamento, güvenli ortam ve hukuk devleti inşa etme gibi konularda başarısız oldu. Özellikle Libya halkına başvurulmadan parlamentoya tanınan sürenin uzatılması, halkın isteklerinin parlamento ya da bazı siyasi partilerin umurunda olmadığını göstermektedir. Şu an cehennemin kalbindeki gerçek; ortada devletin olmayışı, milislerin zorbalığı, ırk, kabile ve ideoloji bağlamındaki bölünmeler, çıkar savaşları ve bölgeler arasındaki rekabet. Kaddafi’nin devrilmesini kurtuluşun işareti sanan Libya halkının acılarını ve sıkıntılarını daha da arttırmıştır.  NATO müdahalesi ve Kaddafi’yi deviren gelişmeler, radikal grupların Libya’da kontrolü ele geçirmesine bir davet niteliğindeydi. Bugün maalesef Libya, devrimin hedeflerinin gerçekleşmesi açısından çok uzak, sonuçları öngörülemeyecek bir iç savaşa ise çok yakın bir yerde duruyor.


SADR VE SİYASETTEN İKİNCİ KAYBOLUŞ

Tarık ELHAMİD
Şark el Awsat

Sadr, Irak siyasetinde ikinci kez emekliliğini ilan etti. Geçenlerde eğitimini tamamlamak için uzaklaştığını açıklamıştı. Şimdi siyaseten nihai olarak emekliğini açıkladı. Sadır niye emekli oluyor? Ve çıkarı ne?
Aslında çok da soruşturmaya gerek yok. Durum açık. Seyyid Sadr, üçüncü kez başbakanlık arayışında olan Nuri el Maliki hakkında konuşmaktan çekinmiyor. Hem de agresif ve doğrudan bir şekilde. Geçenlerde gazetecilere verdiği demeçte Maliki’yi diktatör, zorba ve otokrat olarak nitelendirdi. Bu durum ilk değil.  Doğal olarak bu Sadr’ın emekliliğinin ilk sebebi. İkinci sebep ise İran’ın Irak’a müdahalesi. Gazetecilere yaptığı açıklamada “Irak’a hükmedenler sınırların dışına sızdı” dedi.Bugün Irak siyasi sahnesi ilerleyeceği yol açısından açık hale gelmiştir. Özellikle ilerleyen günlerde olması beklenenler açısından. Maliki, bütün araçlarla rakiplerini sahneden uzaklaştırması eşliğinde Irak’ta üçüncü kez başbakanlığını tamamlayacak. Bugün açık olan şu ki İran, başkaca eğilimleri olan bir kişinin başbakanlığına izin vermeyecektir. Özellikle Beşar Esad’a muhalif olan birisinin.


GREVLER MISIR’I TESLİM ALDI

El Ahram
Tahrir


El Ahram,  kamu sektöründeki grevlerin Mısır’ı teslim aldığını yazdı. Gazete, asgari ücretin belirlenmesinden bu yana ülkenin çok sayıda greve sahne olduğunu kaydetti.  Haberde kamuda çalışan işçilerin, asgari ücretin 1200 Mısır paunduna çıkarılmasını istediği ve bu talepler doğrultusunda grevlerin düzenlendiği ifade edildi.  Gazete, ilerleyen günlerde yeni grevlerin başlayacağının altını çizdi.  Ocak ayında Mısır, 21 farklı kentte 55 greve sahne olmuştu.  Mısır Ekonomik ve Sosyal Haklar Merkezinin verilerine göre Şubatta bu sayı arttı. İnsan Hakları Merkezi ise grevlere dikkati çekerek kötü gidişata vurgu yaptı. Kötü gidişatla ilgili sorumluluk Başbakan Biblavi’ye yüklenirken hükümetin, krizi çözecek bir plana sahip olmadığı ifade edildi.
Diğer yandan Mahalla’daki tekstil işçilerinin grevi 60 günlüğüne ertelendi. Tahrir gazetesinin haberine göre, kentin valisi, işçilerden eylemlerini ve taleplerini cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonrasına ertelemelerini istedi. İşçiler bu isteği kabul etti. Bölgedeki işçi temsilcilerinin Tahrir gazetesine verdikleri bilgilere göre işçiler, ücretlerinin arttırılması konusunda 2011 yılında yönetimle yaptıkları ve çıkarlarının korunmasını sağlayan anlaşmanın yürürlüğe konmasını talep ediyor. Tekstil işçileri ayrıca, herhangi bir güvenlik kovuşturmasına veya idari soruşturmaya tabi tutulmayacakları konusunda hükümetin kendilerine güvence vermesini istiyor.

ÖNCEKİ HABER

1920’ler Almanya’sı ile korkutan benzerlik

SONRAKİ HABER

Trabzonspor - Kayserispor: 2-1

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...