13 Haziran 2011 11:03

"Yoksulluk, güvencesizlik, Kürt gençligi ve seçimler"

12 Haziran genel seçimlerine az bir süre kala, İstanbul 3. bölge Bağımsız Milletvekili Adayı Abdullah Levent Tüzel'in seçim bölgesinde bulunan Küçükçekmece'de, seçim çalışmalarına katılan Kürt gençleriyle süreci değerlendirdik. Bu topraklarda yaşayan her genç gibi işsizliğin, yok

Paylaş

12 Haziran genel seçimlerine az bir süre kala, İstanbul 3. bölge Bağımsız Milletvekili Adayı Abdullah Levent Tüzel'in seçim bölgesinde bulunan Küçükçekmece'de, seçim çalışmalarına katılan Kürt gençleriyle süreci değerlendirdik. Bu topraklarda yaşayan her genç gibi işsizliğin, yoksulluğun hayatlarında büyük bir sorun haline geldiği Kürt gençleri, fırsat buldukça seçim çalışmalarına katılıyorlar. Sigortasız, güvencesiz çalışma koşullarında tekstil işçiliği yapan gençler, Abdullah Levent Tüzel'i mecliste görmeyi çok istiyorlar.       

Mustafa Hocaoğlu (20), tekstil sektöründe çalışıyor. Kürtçe müzik dinlediği için patrondan azar yediğini söyleyen Hocaoglu, buna tepki olarak işten ayrılmış. Bir süredir seçim çalışmalarına katıldığını belirten Hocaoglu, halktan aday için iyi tepkiler aldığını söyledi. Abdullah Levent Tüzel'i 2007'deki genel seçimlerden bu yana tanıdığını dile getiren Hocaoglu, seçimin genelinde Emek Demokrasi ve Özgürlük Blok bileşenlerinin, diğer partilerden daha iyi çalıştığını belirtti. Ailesinin de bloku desteklediğini söyleyen Hocaoglu, Barış ve Demokrasi Partisi olmasaydı Emek Partisi'ne oy vereceğini vurguladı. Kürtçe dinlediği için kendisini işten atan patronun "Kürt ancak Saadet Partisi'ni desteklediğini" belirten Hocaoğlu dillerinden, müziklerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi.  Abdullah Levent Tüzel'in yaptığı konuşmalarda, beklentilerini karşıladığına dikkat çeken Hocaoglu, blokun tek seçenek olduğunu dile getirdi. Çalıştığı tekstil atölyesinde bir ustanın Diyarbakırlı olduğunu öğrenince "siz olmasaydınız 5 bin Lira maaş alıyordum" diyerek hakaret ettiğini söyleyen Hocaoglu, "tekstilde çalışmak çok zor. Bir güvencemiz yok. Daha rahat edebileceğim bir işte çalışmak istiyorum" diyerek çalışma koşullarının zorluklarını vurguladı.

Mahsun Alpaküt (19) ise milyonlarca genç işsizden biri. Daha önceleri ayakkabı sektöründe işçilik yaptığını söyleyen Alpaküt, AKP'ye çok kızgın. AKP hakkında "iyi şeyler" düşünmediğini söyleyen Alpaküt, AKP'nin işsizliğe karşı çözüm üretmediğine vurgu yaptı. Çılgın projeler sunmanın ve kanallar açmanın işsizliği ve ülkenin en temel sorunu olan Kürt sorununu çözemeyeceğini dile getiren Alpaküt, Türkiye'de öncelikle Kürt sorununun çözüme kavuşturulması gerektiğine dikkat çekti. Kürtlerin, devlet politikaları yüzünden batıda hakarete, saldırıya uğradığını vurgulayan Mahsun, Kürt sorunu çözülmeden işsizliğinde ortadan kalkamayacagını söyledi. Düzen partilerinin işsizliği çözme vaatlerinin gerçekçi olmadığını aktaran Alpaküt, AKP'nin sadece yaptıklarını anlatarak ciddi sorunları görmezden geldiğini belirtti.

Adnan Ateş (18), yoksulluktan dolayı liseyi bitirememiş bir genç. Siirt'te okulu bıraktıktan sonra ailecek İstanbul'a geldiklerini dile getiren Ateş, ailesinin de seçim çalışmalarına katıldığını vurguladı. Okulu bıraktıktan sonra tekstilde çalışmaya başladığını söyleyen Ateş, 20 kişilik bir atölyede sigortasız, 550 TL'ye  çalıştığını vurguluyor.  Abdullah Levent Tüzel'i 2007 seçimlerinden tanıdığını belirten Ateş, Emek Partisi'nin de kendi partisi olduğunu söyledi. Daha iyi bir iş bulursa tekstili bırakacağının söyleyen Ateş, AKP'nin işsizliği çözeceğine inanmadığına dikkati çekti. Savaşın artık durmasını istediklerini aktaran Ateş, Türk ve Kürt annelerinin daha fazla ağlamaması için Meclise girecek partilerin ve adayların gerekeni yapmasını istedi.

Adem Oğur (19), yine tekstil sektöründe çalışan bir Kürt genci. Çalışma koşullarının kötü olduğunu söyleyen Oğur, paralarını düzenli alamamalarından şikayetçi. Babasının inşaat işçisi olduğunu aktaran Oğur, 400 TL kira ödediklerini ve babasının ev kirasını, kendisinin de evin faturalarını ödediğini söyledi. Seçim çalışmaları için ev ziyaretleri yaptığında olumsuz tepkiler ile karşılaştıkları kimi evlerde barış istediklerini belirtince, olumsuz tepkilerin azaldığını belirten Oğur, AKP'nin Kürt halkına verebilecek bir şeyin olmadığını söyledi.

ÖNCEKİ HABER

Blok emeğin sesi olacak

SONRAKİ HABER

Başkanlık da, tek başına anayasa da hayal

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa