21 Şubat 2014 10:40

'Anadili Günü’nün temelini halkların mücadelesi oluşturur'

EMEP, BDP, HDP ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), yaptıkları açıklamalarla 21 Şubat Dünya Anadil Günü'nü kutladı.

\'Anadili Günü’nün temelini halkların mücadelesi oluşturur\'
Paylaş

EMEP, BDP, HDP ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), yaptıkları açıklamalarla 21 Şubat Dünya Anadil Günü'nü kutladı.
 

Dünya Anadili Günü vesilesiyle Emek Partisi (EMEP) tarafından yapılan yazılı açıklamada, eğitim biliminin temel ilkesini oluşturan anadilinde eğitim hakkının yok sayılmaya devam edildiği Türkiye’de, Kürtler, Araplar, Lazlar, Çerkezler gibi bir çok halkın anadillerinde eğitim hakkına sahip olmadığı vurgulandı. Açıklamada, anadilinde eğitimin yasak olduğu Türkiye’de, asimilasyoncu politikaların sonucu olarak onlarca dil yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğu belirtildi.

"AKP Hükümetinin ‘demokratikleşme’ adına yaptığı düzenlemelerle, Kürtçe’nin ve diğer dillerin şartlara, kurallara, saatlere bağlanarak, televizyon kanalına hapsedilerek ve özel okullarda okutulmasını sağlamalarını gelişme saymaları kabul edilemez" denilen açıklamada, anadilinde eğitimin önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiği kaydedildi.

EMEP açıklaması şu şekilde devam etti:

"Başta AKP Hükümeti olmak üzere CHP, MHP ve tüm sistem partileri Türkçe dışındaki anadillerinde eğitim yapılmasına karşı çıkmaktadırlar. ‘Anadilinde eğitim ülkeyi böler’ safsatasını sürdürmektedirler. Irkçı, inkar ve asimilasyon politikalarında ısrar etmektedirler. Ancak hiçbir baskının, inkar ve asimilasyon politikasının halkların dillerini yok etmeye yetmediğini başta Kürt halkı olmak üzere tüm mücadeleci halklar göstermiştir. Fiili ve yasal tüm engeller kaldırılmalı, Kürt halkının ve tüm halkların anadilinde eğitim hakkı talepleri karşılanmalıdır."

DÜNYA HALKLARININ ANADİL GÜNÜNÜ KUTLUYORUZ'

BDP Genel Merkezi tarafından 21 Şubat Dünya Anadil Günü vesilesiyle "Dünya halklarının Dünya Anadil Günü'nü kutluyoruz" başlığıyla yazılı açıklama yaptı. 21 Şubat'ın 2000 yılından bu yana Birleşmiş Milletler'in kararıyla bütün dünyada Dünya Anadil Günü olarak kutlandığının belirtildiği açıklamada, "Dili yasaklanarak baskı ve zulme uğramış bütün halklar için bugünün tarihsel anlamı oldukça büyüktür. Bu kararın alınmasında, Bangladeş halkının anadili için verdiği mücadele önemli rol oynamıştır. 21 Şubat 1952'de Bangladeş Dil Eylemleri Komitesi'nin çağrısına uyan Dakka Üniversitesi gençliğinin yaptığı eylemler, insanlığın bilincinde yer etmiş ve bu mücadeleyi anmak amacıyla UNESCO bugünü 'Dünya Anadil Günü' olarak kabul etmiştir" denildi.

Anadillerin korunması ve gelişiminin sağlanması yönünde oluşturulan uluslararası çerçeve sözleşmelerin önemli bir aşamaya geldiğinin ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin de, anadillerin korunmasını öngören önemli bir sözleşme niteliğinde olduğunun belirtildiği açıklamada, şunlar kaydedildi: "Egemenlik altına alınan halkların ulusal değerlerini yok etme, dil yasağı ile başlar. Anadilini öğrenme ve toplumsal yaşamın her alanında onu kullanabilme, her insanın toplumsal olarak sahip olduğu bir haktır. Anadilde eğitim kavramı da, ülkemizde Kürtçe eğitim ile özdeşleşmiştir. Ancak Kürtçe dışındaki anadillerin de eğitim, öğrenim ve basın yayın alanında kullanılma hakkı aynı yasaklara tabidir. Ülkemizde halen Lazcadan Çerkezceye, Arapçadan Süryaniceye kadar hiçbir dilin özgürlüğü yoktur. Türkiye'de, hala tekçi anlayışla hareket eden resmi devlet ideolojisi, tek dilli bir toplum yaratmak adına Kürtçe başta olmak üzere farklı dilleri yok sayarak, yasaklayarak bu ülkeye büyük zararlar verdiler/veriyorlar. Öyle ki, halen Kürtçe ve diğer dillerin varlığını ve kullanımını yasal güvence altına alıp geliştirmekten söz etmek bir yana, yasaklayıcı hükümler varlığını anayasa ve yasalarda korumaktadır."

'ANADİL BİR İNSANIN ONURUDUR'

Anadilleri yasaklayan anayasa ve yasaları değiştirmeme konusunda ısrarını sürdüren hükümetin de yasakçı, asimilasyoncu geleneğe sahip çıktığının, bu çağ dışı uygulamalara ortak olduğunun belirtildiği açıklamada, "Tüm bu tekçi ve yasakçı zihniyet, anadili için mücadele yürüten halkların haklı ve meşru yürüyüşünü engelleyemeyecektir. 90 yıldır engelleyemediler, bu halkı kendi anadilinden vazgeçiremediler, bundan sonra da başaramayacaklar. Çünkü anadil bir insanın onurudur ve kimse onurundan asla vazgeçmez, vazgeçmeyecektir" diye belirtildi.

'ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALINMALIDIR'

Açıklamada, Türkiye'nin çağdaş demokratik ülkeler sıralamasında yerini almak istiyorsa bu çağdışı yasakları, asimilasyoncu politikaları bir an önce terk etmek zorunda olduğu belirtilerek, şu önerilerde bulunuldu: "Anadil yasağı bir insanlık suçudur. İnsanlık tarihi adına bir utanç tablosudur. Türkiye bu ayıbından, bu utancından sıyrılmak istiyorsa yasakları kaldırmalı, anadillerin özgürce kullanımının önünü açmalıdır. Yerel yönetimler, eğitim, kültür-sanat, basın-yayın kurumları ve kamusal alanın tamamında anadillerin kullanımı önündeki bütün yasaklar kalkmalı, bu dillerin geliştirilmesi ve teşvik edilmesi anayasal-yasal güvence altına alınmalıdır. Çağdaş, evrensel, toplumu kucaklayıcı, etnik ve dilsel farklılıklara birçok alanda özgürlük tanıyan yeni demokratik bir anayasa hazırlanmalıdır. Anadilde eğitim talepleri kültürel ve siyasal çoğulculuğun gerekleri olarak algılanıp insan hakları ve demokrasi kapsamında yaklaşılmalı ve ilköğretimden üniversiteye anadilde eğitim olanakları geliştirilmelidir. Milli Eğitim Temel Kanunu, Yüksek Öğretim Kanunu ile Radyo ve Televizyon Kanunu, Türkiye'nin çok dilli ve çok kültürlü toplum gerçeği dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir. Tek etnik ulus, tek dil ve kültür yaklaşımı terk edilmelidir. Bu noktada, farklı Anadolu dillerinde kültür-sanat etkinliklerinin hazırlanması ve sunumu, idari ve mali olarak desteklenmelidir. Mahalli İdareler Yasası gözden geçirilmeli, yerel hizmetlerden halkın daha fazla istifade edebilmesi için 'Çok Dilli Yerel Yönetimcilik' önündeki engeller kaldırılmalıdır. Anadiller üzerindeki yasakçı uygulamaların son bulacağına olan inancımızla, bütün dünya halklarının Dünya Anadil Günü'nü kutluyoruz."

'ANADİLİNDE EĞİTİM HAKKI AKP TARAFINDAN ÇİĞNENİYOR'


HDP eş genel başkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Anadilin insani ve toplumsal varoluşun ayrılmaz bir parçası olarak tanımlandığı açıklamada, “Bireyin anadili en temel insan haklarından; anadilin engellenmesi de en büyük insan hakkı ihlallerinden, insanlık suçlarından biridir” denildi.

Açıklamada, Türkiye’nin farklı anadillerin ve kültürlerin, kimliklerin var olduğu bir ülke olduğu hatırlatılarak, şunlar kaydedildi: “Bu farklılıkların eşit ve demokratik bir ortamda var olmaları için, farklı kültürlerin ve anadillerin geliştirilmesi büyük önem taşır. Kürt halkının anadili için verdiği muazzam mücadele, Türkiye’de yaşayan diğer halkların da anadil yasağını kırmalarına yol açmıştır. Bugün anadilinde yayıncılık, habercilik yapılıyorsa, bu hak için ödenen büyük bedeller unutulamaz. Ama buna rağmen mevzuattaki yetersizlikler sürmektedir.” İlköğretimden üniversiteye kadar anadilinde eğitim hakkının AKP hükümeti tarafından çiğnendiğinin belirtildiği açıklamada, “Asimilasyoncu ve inkarcı politikalardan uzak durmak için anadilinde eğitim bir kamu hizmeti olmalıdır. Herkesin anadilinde parasız, bilimsel ve eşit eğitim hakkı vardır. Anadillerine vurulan zincirler parçalanmadıkça, farklı kimlik, kültür ve inançlar üzerindeki baskılar da sona ermeyecektir” denildi.

SES: NİTELİKLİ SAĞLIK HİZMETİ ANADİLDE OLMALI

21 Şubat Dünya Anadil Günü vesilesiyle Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Merkez Yönetim Kurulu tarafından da yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, "Nitelikli sağlık hizmeti için anadilinde eğitim ve hizmet sunumu olmalıdır" denilerek, şu önerilerde bulunuldu: "Ülkenin çok kimlikli, çok kültürlü ve çok dilli yapısına uygun olarak eğitim sistemi yeniden düzenlenmeli ve anadilinde eğitim olanakları anaokulundan üniversiteye kadar tüm yurttaşlar için ücretsiz ve eşit olarak sağlanmalıdır. Bu kapsamda sağlık alanında eğitim veren okullar da çok dilli bir yapıya kavuşturularak, yabancı dillerden önce Türkiye de yaşayan yurttaşların kullandığı farklı dil ve lehçelerde dil eğitimi alması özendirilmeli. Eğitim sisteminde bu temel değişiklikler yapılıncaya kadar; Türkçe'den farklı dil ve lehçelerin kullanıldığı bölgelerdeki sağlık emekçilerine kullanılan dilin öğretilmesi için ücretsiz kurslar açılmalıdır. Farklı dil bilen sağlık emekçilerinin bildikleri dilin kullanıldığı bölgelere gönüllü tayin olması için özlük haklarında iyileştirmeler yapılmalı ve özendirici tedbirler alınmalıdır."


 

 

 

 

ANADİLİ GÜNÜ NEDİR?
Bengal Dil Hareketi'nin, 1952′de dilleri üzerindeki baskıları protesto etmek amacıyla eylemler yapması üzerine polis saldırısında 5 üniversite öğrencisinin öldürülmesinden bu yana 21 Şubat, Dünya Anadili Günü olarak anılıyor. (ANKARA)

ÖNCEKİ HABER

\'Kılıç şakırtılarından feryatlar duyulmuyor\'

SONRAKİ HABER

ODTÜ öğrencileri otobüs işgal etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...