14 Şubat 2014 06:00

Dünya Öykü Günü

14 Şubat Sevgililer Günü aynı zamanda Dünya Öykü Günü olarak kutlanıyor. Sait Faik, ‘Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey’ diyor. Biz, ‘Paylaştıkça, çoğaldıkça bir anlam kazanır’ diye ekledik ve Sait Faik’in bu sözünden hareketle Dünya Öykü Günü’nün kutlanacağı gün olarak 14 Şubat’a karar verdik.

Dünya Öykü Günü
Paylaş

Sennur SEZER

14 Şubat Sevgililer Günü aynı zamanda Dünya Öykü Günü olarak kutlanıyor. Uluslararası Ankara Öykü Günleri Derneği Genel Başkanı Özcan Karabulut “Sait Faik, ‘Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey’ diyor. Biz, ‘Paylaştıkça, çoğaldıkça bir anlam kazanır’ diye ekledik ve Sait Faik’in bu sözünden hareketle Dünya Öykü Günü’nün kutlanacağı gün olarak 14 Şubat’a karar verdik.”  Karabulut’un çıkardığı Düşler Öyküler dergisi, 1997 yılında Ankara Öykü Günleri’ni başlatmış.  Kasım 2003 ‘te 69. Uluslararası PEN Dünya Kongresi’nde Dünya Öykü Günü onaylanmış.  14 Şubat Dünya Öykü Günü bu yıl yaklaşık 20 kentte Uluslararası Ankara Öykü Günleri Derneği tarafından çeşitli kurum ve kuruluşlarla ortak olarak düzenleniyor. Her yıl bir öykücü Dünya Öykü Günü bildirisini yazıyor. Bu yıl bildiriyi Necati Tosuner yazdı. Tosuner’in bildirisi Türkçe, Kürtçe, İngilizce, Japonca, Arapça ve Almanca dillerine çevrilerek dünyanın pek çok yazar örgütüne gönderildi.
2014 Yılı 14 Şubat Dünya Öykü Günü Bildirisi’ni kısaltarak yayınlıyoruz.
(...)
Çocukken, bir toprak testim vardı. İbiğinden üfleyince öterdi. Kuş sesi çıkartırdı bardağa su doldururken. Testinin o yuvarlaklığının sırtıma benzediğini daha biliyor değildim. Daha birçok şeyi biliyor değildim. Sonraları, her şeyi biraz erkence öğrenmek zorunda kalmış olmak, beni yazar olmaya yöneltti.
Böyle kendini yazmak, acı çekmek de olsa kalemi kendine batırmak, o içtenlik, inadına gerçeğin üstüne üstüne varmak, bana çok yardım etti.


Yaşamak konusunda da...
 Bu yüzden, benim için –çoğunlukla- bir dert yanma işi olmuştur öykü yazmak.
Söylenecek bir şey taşımak, söylemeden edemeyiş, söylemiş olmak... sonra da, söylemeye alışmış olmaktır. Karşımda biri var, -okuyucu. Artık, ona ne söyleyeceğim, söyleyip söylemeyeceğim değildir sorun. Nasıl söyleyeceğimdir. Nasıl söylersem, anlatmak istediğimi gereğince aktarmış olurum?..
 (...)
 Bir de bazı öyküler vardır, küçük bir duygulanımdan yola çıkar, alır seni götürür. Bir olay ağırlığı taşımıyordur. “Öykü zamanı” neredeyse “bir an”a indirgenmiştir.
Enseye tokat atıp kaçar.
Yazarlığımı birinci tür öykülere borçlu olduğum kesin. Ama ikinci tür öyküleri yazınca daha mutlu olurum.
Evet, kimse bavulunun üstüne başkasının adını yazmaz.  Yazarlık da ne getireceği belli olmayan uzun bir yolculuktur.  Demek ki, dünyanın ekseninin öyle biraz eğri olmasına çok şey borçluyuz...
Yaşadığınız öyküler dilerim güzel bitsin!

ÖNCEKİ HABER

Sevginin öyküsü

SONRAKİ HABER

Maraş\'ta kavga: 1 ölü 5 yaralı, 5 gözaltı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...