Muharrem’i zatürre değil sizler öldürdünüz
Size gerçeği anlatıyorum ölen sadece 3 yaşındaki çocuk değildi. Belki de tek yaşayan ölümsüzleşen oydu. Ölen çağrı merkezi çalışanıyla, hastanesiyle, personeliyle, ambulansıyla, helikopteriyle, karakoluyla, kara yolları ekipleriyle, kaymakamıyla yani olayda ihmali olan ve hatta olmayan kurumlarıyla birlikte bütün bir düzendi. Ölen devletti.
Size gerçeği anlatıyorum ölen sadece 3 yaşındaki çocuk değildi. Belki de tek yaşayan ölümsüzleşen oydu. Ölen çağrı merkezi çalışanıyla, hastanesiyle, personeliyle, ambulansıyla, helikopteriyle, karakoluyla, kara yolları ekipleriyle, kaymakamıyla yani olayda ihmali olan ve hatta olmayan kurumlarıyla birlikte bütün bir düzendi. Ölen devletti.
Düzen takır takır işliyordu. Devlet zaten alışkındı insanların ‘ölmesine’ hem de çok alışkındı ve bütün savunması çoktaaan hazırdı. Yetkililer çıkıp topu sürekli başkalarına atıyor sonra çok çok yetkili bir yetkili çıkıyor ve olayı araştırdıklarını, ihmali olanları en kısa zamanda bulacaklarını söylüyor, vatandaşların yüreğine su serpiyor, yüzlerini gülümsetiyordu. (duyduğuma göre ‘Hı hı tabii bulursunuz. Roboskî’yi de buldunuz, Reyhalıyı da buldunuz bunu da bulursunuz’ diyen birkaç kişi olmuş. Ancak bunların tabii çok önemi yok. Yetkiliden iyi mi bilecekler! )
Medya haberi çok yüksek edebi cümlelerle veriyor anlattıkça anlatıyor. İnsanın yüreğini burkuyordu. (Yetkilinin açıklamasından önceydi bu. Açıklamadan sonra olay aydınlanmış, sorumlular yargılanmış kadar oldu ve herkes evlerine dağıldı.) Size soruyorum sayın yargıç ne oldu şimdi?
*3 yaşındaki ölüsü babasının sırtında, torbada taşınan muharremden geriye ne kaldı şimdi?
* Annesinin, babasının acısı ne olacak, kim paylaşacak?
* Onun ölümünü izleyen kılını kıpırdatmayan ‘yetkililere’, düzene, devlete ne demeli?
Unutulup gidecek diğer bütün unutulanlar gibi... İşte buna itirazım var sayın yargıç. Siz adaleti sağlamakla yükümlüsünüz. Ancak görüyorum ki siz…
Canınız cehenneme yasalarınızın, kurallarınızın, prosedürlerinizin, yasaklarınızın, canı cehenneme.
Muharrem’i zatürre değil sizler öldürdünüz. Siz unutsanız da üstünü örtüp unuttursanız da sizi de Muharrem’i de unutmayanlar olacak.
İğreniyorum sizlerden. Sizin şahsınızda bütün saydıklarımdan, bu bozuk düzenden iğreniyorum.
Servet vergisi
Geride kalan
Kent hakkı bağlamında çocuklar
Mahsus selamlar
BAĞLANTILAR-9 | Ticaretten afetlere, güvenlikten tiny house'a konteyner çağı
İşlevini arayan alet: Yapay zekâ
Gordion Düğümü
Atış Serbest!
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Vatan millet ıstakoz
Istakozun faturası!
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
