11 Şubat 2014 18:43

Diyarbakır Barosu: TMK kalkmadan olmaz!

ÖzelYetkili Mahkemelerin kaldırılmasına yönelik kanun teklifine ilişkin bir açıklama yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, tasarıda önerilerine yer verilmesini istedi.

Diyarbakır Barosu: TMK kalkmadan olmaz!
Paylaş

ÖzelYetkili Mahkemelerin kaldırılmasına yönelik kanun teklifine ilişkin bir açıklama yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, tasarıda önerilerine yer verilmesini istedi.

Baro Adli Yardım Bürosunda, baro yöneticileri ve çok sayıda avukatla birlikte açıklama yapan Tahir Elçi, Özel Yetkili Mahkemeler ile ilgili kanun teklifinin 17 Aralık operasyonlarının ardından TBMM Adalet Komisyonuna gelmesinin, soruşturmanın bazı Hükümet üyeleri, onların yakınları ve bazı üst düzey bürokratları da içine alan rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasına ilişkin tartışmalardan kaynaklandığını belirterek, teklifin bazı pozitif düzenlemeler içerdiğini ancak düzenlemenin hukuksal, beklentilere yanıt vermediğini belirtti. “TMK’nin 10. maddesi uyarınca kurulan ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması ile birlikte bu mahkemelerin olağanüstü niteliğine hukuksal zemin oluşturan TMK’nin yürürlülükten kaldırılması öngörülmemiştir” diyen Elçi, “Başta kişi özgürlüğü ve adil yargılama hakkı olmak üzere birçok temel hak ve özgürlüğü ihlal eden uygulamaların temel dayanağı, bu mahkemelere olağanüstü nitelik kazandıran ve bu mahkemelere olağanüstü yetki veren temel hukuksal enstrüman olan TMK’dir. Bu nedenle adından ‘özel yetkili’ kavramını çıkarsanız da aynı amaçları gerçekleştirmek üzere ve aynı araçları başka mahkemelere verdiğiniz de o mahkemeyi gerçekten kaldırmış olmazsınız” şeklinde konuştu.

Baronun önerilerinin dikkate alınmasını isteyen Elçi önerilerini şöyle sıraladı; “TMK’nin ‘Terörün tanımı’ başlıklı 1. maddesi değiştirilmeli, suçlar arasında eşitsizlik ve adaletsizliğe yol açarak yarı oranında artıran bu yasanın 5. maddesi mutlaka yürürlükten kaldırılmalıdır. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin uygulanmasına dair kanunda suçlar arasında infaz eşitliğini öngören ‘Koşullu salıverilme’ başlıklı 107. maddesinde eşitsizliği giderici bir düzenlemeye gidilmelidir. TCK’nin ‘Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyenler örgüt üyesi gibi cezalandırılır’ biçimindeki 220/6 maddesi yürürlülükten kaldırılmalı, TCK’nin 314/2 maddesinde düzenlenen ‘silahlı örgüt üyeliği’ tanımına açıklık getirilmelidir. Yaşam hakkının mutlak ve sınırlamaz niteliği ile bu hakkın her türlü kamusal yarardan üstün ve önceliği gözetilerek, gerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesi ve gerekse 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleri Uygulaması Hakkında Kanunu’nun 16. maddesinde değişiklik yoluna gidilmelidir.”
 

ÖNCEKİ HABER

Anayasa Komisyonu’nda ‘Türk düşmanı’ tartışması

SONRAKİ HABER

Sergiye Meclis sansürü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...