11 Şubat 2014 07:09

OBKT, 50. yılını kutluyor: Bir Şehnaz Tango

Ordu- Bu yıl 50. Kuruluş yılını kutlayan Ordu Belediyesi Şehir Tiyatrosu (OBKT), (ışıklar içinde yatsın) Turgut Özakman’ın toplumun geçmişinden gene “kıssadan hisse” çıkardığı “Bir Şehnaz Oyun”unu sahneliyor. İki saat yirmi dakika süren oyun, kalabalık kadrosunun yanında müzik ve dans öğeleriyle de güçlendirilmiş.

OBKT, 50. yılını kutluyor: Bir Şehnaz Tango
Paylaş

Üstün AKMEN
İstanbul

Ordu- Bu yıl 50. Kuruluş yılını kutlayan Ordu Belediyesi Şehir Tiyatrosu (OBKT), (ışıklar içinde yatsın) Turgut Özakman’ın toplumun geçmişinden gene “kıssadan hisse” çıkardığı “Bir Şehnaz Oyun”unu sahneliyor. İki saat yirmi dakika süren oyun, kalabalık kadrosunun yanında müzik ve dans öğeleriyle de güçlendirilmiş.
I. Dünya Savaşı öncesi müttefik ülkelerin İstanbul’a geldiği günleri konu edinen oyun,  Osmanlı İmparatorluğu’nun son günlerinde halkın içinde bulunduğu durum çerçevesinde betimleniyor; günümüzde yüzler, kişiler, kimlikler değişse de günün aynı gün olduğu iletisini veriyor.   

DEMİRBAŞ’IN REJİSİ

Devlet Tiyatrolarının başarılı oyuncu/ yönetmeni T. Murat Demirbaş’ın sahneye koyduğu oyunda, Turgut Özakman’ın kurgu ustalığı bir kez daha somut olarak kanıtlanmış. Demirbaş, yazılı metnin göstermeci tiyatro biçeminin epik tiyatro kesimlerini öne çekmiş, kesitlerden bir bütün oluşturarak çokluk ve çeşitlilik yoluyla ampirik bütünsellik kurmayı denemiş. Oyuna, Çehov tiyatrosuna benzer tablolar da eklemiş, ama eylemi tek bırakmamış, rejisini düz bir çizgi üzerine oturtmamış, çeşitlilik ve karşıtlıklar içinde geliştirmiş. Sonuç itibarıyla, tiyatro tarihimize başarılı bir çizik çiziktirmiş.
Oyunun dekor tasarımını, dekorun varlığını hareketle birleştirerek,  dekoruna yorumu aktarıcı bir işlev yükleyerek Erzurum Devlet Tiyatrosunda “On İkinci Gece”deki tasarımıyla tanıştığım Emre Satı yapmış. Diğer taraftan, Ankara Devlet Tiyatrosu Baş Işık Uzmanı Çetin Atay’ın ışık tasarımının eleştirilecek yanları olmasına karşın hiç de kötü olmadığına değinmeliyim. Fradiy Kondzalitzse’nin koreografi anlayışının eskiliğini eleştirebilirim, ama adım, hareket, anlatım üçlüsündeki başarısını göz ardı etmemeliyim.

OYUNCULUKLAR

Kaynaşmış oyuncu kadrosu, rollere dönük tüm yaklaşımları biliyor ve bunları iyi kontrol ediyor. Onur Çelikkol, Kenan Gürsoy, Osman Çakmak, İsa Küçük, Mustafa Kırca, Bülent Reisoğlu, Erdinç Şentürk ve Hüseyin Akdal Yönetmen T. Murat Demirbaş sayesinde duygularını sürekli harekete geçiren ve dolayısıyla fiziksel skorlarına yaşam veren yönelimleri aramışlar ve bulduklarını oyun içinde belli ediyorlar. Ali Kemal Tandoğan ile Murat Saylan, Ramazan ile Murtaza’ya biraz abartılı, ama kanlı canlı yaşam vermekte.
Gazino İşletmecisi’nde Soner Şensoy iyi.

ŞEN, ‘AFERİN’İ HAK EDİYOR

Anlatıcı’da Hikmet Altan içsel güzelliğini su yüzüne çıkarabiliyor. Hakan Altan, Cavit Bey’in içsel oynama kışkırtıcılarını bulmuş. Bülent Öztürk, rolü üzerinde iyi düşünmüş, imgelemini iyi çalıştırmış, hiç aşırılığa kaçmadan İt Hurşit karakterini sempatik kılıyor. Zaptiye amirinde Rıfat Çol, amacından sapmayan bir oyunculuk örneği veriyor. Cemil Gündüz, Müştak’ın duygularını, iradesini, aklını, tüm varlığını harekete geçirmek için gerekli olan derinlikli tutkularını başarıyla ortaya seriyor.  
İlk kez izlediğim Aslı Selin Öztürk Şen, yönetmen ne verdiyse onunla yetinmemiş, abartısız hırçınlıkta ve sertlikte bir Şehnaz çizmeyi becermiş, benden bir güzel “aferin”i hak etmiş. 

ÖNCEKİ HABER

Südor’un kadınları

SONRAKİ HABER

Mapushane Kapısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa