10 Şubat 2014 06:00

Sendikacılar işçileri anlamaya çalışmalı

Ben Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sio Otomotiv fabrikasında çalışan işçilerden biriyim. Ben de bu mektubumu ismimi vererek yazmak isterdim. Ama son günlerde fabrikamızda işçilerin işten atılması ve üyesi olduğumuz sendikanın hiçbir şey yapmamasından dolayı işimi kaybetmek korkusuyla adımı vermeden bu mektubu yazmak zorunda kalıyorum.

Sendikacılar işçileri anlamaya çalışmalı
Paylaş

Ben Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sio Otomotiv fabrikasında çalışan işçilerden biriyim. Ben de bu mektubumu ismimi vererek yazmak isterdim. Ama son günlerde fabrikamızda işçilerin işten atılması ve üyesi olduğumuz sendikanın hiçbir şey yapmamasından dolayı işimi kaybetmek korkusuyla adımı vermeden bu mektubu yazmak zorunda kalıyorum.
Geçen dönem toplusözleşmeden beri daha öncede var olan sendikayla işçiler arasındaki kopukluk daha da büyüdü. İşçilerin onayı alınmadan imzalanan TİS, sendikamızın yıllardır örgütlü olduğu Disa Otomotivde sendikacıların basiretsizliği ve mücadele kaçkınlığından dolayı Türk Metal’e kaptırıldı. Bu süre içinde merkezin sürekli şubeye müdahalesi sonucu şube başkanının değişmesi ve en son temsilci seçimleri ve işten atılmalar biz Sio işçilerinin sendika ile bağlarının daha da zayıfladığını hissediyorum. Burada kimin haklı veya haksız olduğu önemli değil. Bütün bu süreç içinde sendikayla işçiler arasındaki bağlar zayıfladı ve fabrika yönetimi kendi ihtiyaçlarına göre üretimi planlamaya çalışıyor. İstenildiği zaman fazla mesai yaptırıyor, istediği zaman işçi çıkarıyor. Fabrika yönetiminin her istediği olacaksa sendikalı olmanın ne anlamı kalıyor.
İşte Sio işçileri bu duygu içindedir. İşçiler arasında güven, kendi örgütlü gücüne ve sendikaya güvenme yerine kendi başının çaresine bakma anlayışı gittikçe daha hakim olmaya başlıyor. Bir de buna son dönemlerde hem fabrika yönetiminden hem de sendika yönetiminden yayılan korku hakim olunca bizler de kendi kabuğumuza çekiliyoruz. Bu durumu gören sendika, işçiler arasındaki bağı kurmak ve örgütlülüğü güçlendirmek yerine yönetimi ürkütmeden durumu idare etmek istiyor. Çünkü işçilere güvenmiyor. Bunu da söylemleri ve hareketleriyle işçilere hissettiriyor. Bundan dolayı işçilerde sendikacılara güvenmiyor.
İşçiler arasında sendika yönetimine içten içe tepki gelişiyor. İşte yedi aylık işçi olan Hasan Ihlamur’un temsilci seçilmesinin altında yatan da bu duygudur. Hasan daha tanınır bir kişi olsaydı birinci temsilci dahi seçilirdi. Ama sendika “yönetmenlik” diyerek süreci dahi yönetemedi. İşçileri anlamak yerine kendi ihtiyaçlarına göre dayatmalara kalktı. Biz de bunu anlamıyoruz. Sendika derhal Sio işçilerine bir dayatma yapmadan bizleri anlamaya çalışarak bu duruma müdahale etmelidir. Hasan Ihlamur’un atılmasından sonra bizlerin sendikanın ve örgütlülüğün gücüne olan inancımız daha da azalmıştır. Sendikacılık yapmak isteyen bir işçinin iş güvencesini sağlanamadığı taktirde hangi işçi sendikacılık yapabilir veya yapmaya cesaret eder.

Sio Ootomotiv işçisi/Çorlu

ÖNCEKİ HABER

Yolsuzluklara karşı mücadele çağrısı

SONRAKİ HABER

Roboski’yi haber yapmamakla övünmüş

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa