Tanınmasın diye yüzündeki ben kesildi
Faili meçhul cinayetlere kurban giden ya da kaybedilen yakınlarının bulunması ve faillerinden hesap sorulması için adalet arayışlarını sürdüren Cumartesi Anneleri, oturma eylemlerinin 463’üncü haftasında da Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.
Faili meçhul cinayetlere kurban giden ya da kaybedilen yakınlarının bulunması ve faillerinden hesap sorulması için adalet arayışlarını sürdüren Cumartesi Anneleri, oturma eylemlerinin 463’üncü haftasında da Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.
Eyleme İstanbul Gezi davasından serbest bırakılan Gezi direnişçileri de destek verdi. Eylemde ilk olarak konuşan 17 Ocak 1996 tarihinde, Yüksekova Dağ Komando Tabur Komutanlığı’na bağlı askerlerce gözaltına alınıp işkence ile katledilen Abdullah Canan’ın oğlu Tayip Canan, babasının kaybediliş hikayesini anlatarak olayın sorumlusunun Yüksekova Dağ Komando Tabur Komutanı Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul olduğunu söyledi.
Babasının arabasının iki jandarma karakolunun arasında bulunduğunu cenazesinin ise başka bir jandarma karakoluna yakın bir alanda bulunduğunu anlatan Canan, babasının tanınmaması için yüzündeki benin kesildiğini ifade etti.
Canan’ın ardından söz alan 1981 yılında gözaltında kaybedilen Süleyman Cihan’ın kardeşi ve İHD avukatı Ahmet Cihan, iktidarın demokrasiyi kendilerine göre işlettiğini belirtti. “Var olan sistemin mağdurlarıyız biz. Bu olaylarda hukukçular çözümsüz kalıyor. Karakol’a her giden herkes işkence görmüştür. ‘Ama karakolda işkence yok’ diyorlar bunu engelliyorlar biz bu gerçekleri çıkmak için mücadele edeceğiz” diye konuşan Cihan, kaybedilenlerin ölüm nedeni Adli Tıp Kurumu’nun gizlediğini kayıp olaylarında noter gibi davrandığını söyledi.
(İSTANBUL)