06 Şubat 2014 06:00

Çağlayan’da kuralsız adalet

Çağlayan’da, ASGPARK’a bağlı fason üretim yapan bir atölye iflas ettiğini açıkladı. Bu atölyede çalışan 30 işçi aylardır para alamıyor ve adeta açlıkla boğuşuyor. Paralarını kurtarmak için çareyi makinelere el koymakta bulan işçilerin başına gelmeyen kalmadı!

Çağlayan’da kuralsız adalet
Paylaş

Ercüment AKDENİZ
Bahadır KILIÇ
İstanbul


Çağlayan’da, ASGPARK’a bağlı fason üretim yapan bir atölye iflas ettiğini açıkladı. Bu atölyede çalışan 30 işçi aylardır para alamıyor ve adeta açlıkla boğuşuyor. Paralarını kurtarmak için çareyi makinelere el koymakta bulan işçilerin başına gelmeyen kalmadı!

İşçileri polise şikâyet eden patronlar, içlerinde daha savunmasız gördükleri Suriyeliler hakkında, hırsızlık yaptıkları gerekçesiyle davacı oldu. Zira işyerinde çalışan işçilerin yarısı Suriyeli sığınmacılardan oluşuyor. İşçiler ise asıl hırsızlığı patronların yaptığını söylüyor ve emek hırsızlığına tepki gösteriyor. Böylece Çağlayan işçisi, kuralsız çalıştırmadan sonra kuralsız adaletle de tanışmış oldu.

Çağlayan adliye sarayının hemen yanı başındaki mahallede, göz göre göre vicdanları kanatan bir insanlık dramı yaşanıyor. Polisler de savcı da son kertede işçilere “haklısınız” diyor ama işletilen kanun onlar hakkında hırsızlıktan işlem başlatıyor. İş müfettişleri yine ortada yok…

İşçileri, fason atölyeler aracılığıyla kayıt dışı çalıştıran firmalar Çağlayan’da yıllarca haksız kazanç elde ettiler. Bu son olayda da görüldü ki; firmalar için Suriyeli mülteciler yeni bir gelir kapısı olmuş.

TAM BİR TEZGAH

İşçilerin derdine yetişen ve onlar için gönüllü koşturan Avukat Murat Çelebi şöyle diyor: “Ortada tam bir tezgâh var. Ana firmalar, fason firmalar eliyle işçileri kuralsız çalıştırıyor ve olağanüstü kazançlar elde ediyorlar. İşçilerin asıl muhatabı ASGPARK’tır. Bizim açacağımız davada, hiçbir kaydı olmayan Suriyeli sığınmacıların davacı olmaları bir emsal olacak.” Alacakları paraları gasbedilen işçilerle yaptığımız röportajlar durumu tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor ve başka söze gerek bırakmıyor.

Neyse ki işçilerin başını sokabileceği bir yerleri, dayanışmayı ve direnci ördükleri bir dernekleri (Çağlayan İşçi Derneği) var. Dernek, tüm Çağlayan işçilerini eyleme geçen işçilerle dayanışmaya çağırıyor.

Başına ikinci kez böyle bir olay geldiğini dile getiren Mehmet Güler, “Bu işyerinin sahibi, önceden Hürriyet Mahallesi’nde bir atölye çalıştırıyordu. Sonra ana firmayla ortaklık yapıp Çağlayan’a geldi. Adam sıfır sermaye ile iş kurdu, borçlanarak 30 makine aldı. Biz de 30 makineyi görünce dedik ki; herhalde burası sağlamdır. Adam paramızı vermez oldu. Biz pardösü dikiyoruz. Normalde bir pardösü 40 liraya dikilir, biz 22 liraya dikiyorduk. Patron emeğimizin karşılığını vermiyordu. Artık dayanamadık ve ikinci ayın başında tepki gösterdik. Ana firma olan AGSPARK yöneticileri geldi ve dediler ki; ‘alacaklarınızdan vazgeçin, bu adam bu işi beceremedi; siz artık bana bağlısınız ve her şeye sıfırdan başlayacağız.’ Ben de dedim ki; sen ahlaksız teklif yapıyorsun. Sen sadece başımızdaki çobanı değiştiriyorsun, peki bizim alacaklarımız ne olacak? Savcılığa gittik. Bizi iş mahkemesine gönderdiler, dava açmak için. Dilekçeye kişi başı 40 lira istediler. Toplam 600, 700 lira para yapar. Cebimizde beş kuruş yok, nasıl dava açalım?​” diye sordu.

GÖÇMENLER AÇ KALDI  

“Biz üç ay düzenli olarak maaşlarımızı aldık. Sonra giderek 50 lira 100 lira harçlık vermeye başladılar. Maaşlarımızı alamaz olduk. Zaten yemek, yol ve sigorta da yok. 50 lirayla ne yapacaksın? Biz 6 aydır her gün 2 liraya tavuk dürüm yiyoruz. Anlayacağınız hepimiz tavuk olduk. Ay başında paramız verilmeyince eylem yaptık” diyen Cesim Yıldırım, o gün ceplerinde para olmadığı için birçok arkadaşının eve yürüyerek gittiğini söyledi.

Suriyeli Cuma ise “Savaştan kaçıp Türkiye’ye geldim. Ailem önce Halep’te yaşıyordu. Evlerimiz bombalandı, yerle bir oldu. Mecburen Afrin’e gitmek zorunda kaldık. Hepsi benim maaşa bakıyor. Bu işyerinde beş aydır çalışıyorum. İşyerimizde çalışan 30 kişinin yarısı benim gibi Suriyeliydi. Suriyelilere Türkiyeli işçilere nazaran 100 ya da 70 lira az ücret veriyorlar. Onu da geçtik şimdi paramızı alamıyoruz” dedi.

Suriyeli Omar da şöyle konuştu, “Evliyim, 3 çocuğum var, kirada otuyoruz. Atölyenin sahibi Ali bize oyun oynadı. Önce 450 lira haftalık veriyordu. Sonra maaşa çevireceğim dedi, maaşımızı 1600 lira yaptı. Yani ücretimizi düşürmüş oldu. Bu sefer paraları ödemez oldu. Haftada 50, 100 lira vermeye başladı. İtiraz edince ‘istemeyen çıksın’ dedi. Biz 3 aydır para alamıyoruz. Çocuklar aç olduğu için, Rusya’da yaşayan Suriyeli bir arkadaşımdan 500 dolar borç istedim. Şimdi o parayla idare ediyoruz.”

ÖNCEKİ HABER

Ferrarici patron sömürüde tam gaz

SONRAKİ HABER

İlk uçuşta çakıldılar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...