04 Şubat 2014 08:24

HDP Adayı Tacar: Mevcut belediyecilik Kayseri'yi bölüyor

Milli Görüş’ten bu yana, AKP ve geleneğinin yönettiği bir kent Kayseri. 'Kayseri’de iki aday var, biri Kayseri’nin değişmeyeceğini düşünenler diğeri bizleriz' diyen HDP Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İshak Tacar ile yerel seçimleri konuştuk.

HDP Adayı Tacar: Mevcut belediyecilik Kayseri\'yi bölüyor
Paylaş

Ümit KARTAL
Kayseri

Milli Görüş’ten bu yana, AKP ve geleneğinin yönettiği bir kent Kayseri. Yerel seçimlerin heyecanlı geçmediği söylenebilir. Değişecek bir şey olmadığını düşünen fazlaca insan var. Ancak önümüzdeki seçimler, geçmiş seçimlere göre farklı olacağa benziyor. “Kayseri’de iki aday var, biri Kayseri’nin değişmeyeceğini düşünenler diğeri bizleriz” diyen HDP Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İshak Tacar ile yerel seçimleri konuştuk.

Yerel seçimlerde memleketçilik etkili oluyor. Siz Ağrılıların adayı mısınız?
İshak Tacar: Kesinlikle hayır. Yerel basında da öyle haberler çıktı. Kayseri’de 20 bini Ağrılı, 150 bin Kürt vatandaşımız var. Bırakın Ağrılıları, sadece Kürtlerin de adayı değilim. Ben Kayseri’nin değişmesi gerektiğini düşünenlerin adayıyım. Bütün ezilenlerin, yok sayılanların, farkında olmasa bile sistemden mağdur olanların adayıyım. Kaldı ki, partimiz HDP’de bunun için var. Türk, Kürt, Avşar, Çerkes, Alevi, Sünni tüm kadınlar ve gençlerden partimizi destekleyen binlerce taraftarımız var. Memleketimiz Kayseri’ye dair sözümüz var ve bu sözlerin hepsinin adayıyım.

HDP’nin merkezi olarak söylediklerinin dışında, siz Kayseri’ye dair neler söylemek istersiniz? Çünkü HDP’nin Kayseri’de güçlü destek bulamayacağını düşünenler var. Sizce de öyle mi?
Siyaseti, bundan önceki kalıpları ile düşünenler, HDP’nin Kayseri’de destek bulamayacağını sanıyorlar ama yanılıyorlar. Çünkü biz Halkların Demokratik Partisi olarak en büyük farkımızı siyaset yapma şeklimiz olarak görüyoruz. Kayseri’ye bakıldığında hemen şu göze çarpacaktır: Kayseri’yi yıllardır yönetenler, bu şehri bölmüşler. Nasıl bölmüşler? Cafcaflı bir şehir merkezi, süslenmiş zengin mahalleler ve diğer tarafta yoksul emekçi mahalleleri. Şehir merkezine alışveriş merkezleri, mahallelere aşevleri yapılan bir şehir haline gelmiş burası. Şehir merkezinde ya da zengin mahallelerde dolaşsanız, kendinizi Paris’te hissedebilirsiniz. AKP’de bununla övünüyor zaten. AB’den ödüller alıyorlar bu konularda. Ama bir de Kayseri’nin geri kalanını gezin, kötü ve korkunç bir film sahnesinde hissedersiniz kendinizi. Yıkık dökük mahallelerde yoksul çocukları tinerciliğe bulaşıyor. Çamurlu sokaklar, su birikintileri, yıkık evler... Mahallelerde park yok, aydınlatma yok, emekçilerin sosyal yaşama dahil olabileceği imkanlar yok. Yoksul mahallelerde belediyenin öncülük ettiği, zenginlerin de finanse ettiği aşevleri var. İnsanların, ellerinde tencere, ekmek ile rencide edilerek şükretmeleri sağlanmaya çalışılıyor.

ÜVEY GÖRÜLEN YÜZ BİNLERİN ADAYIYIZ
Sizce nasıl olmalıydı Kayseri? Belediyeler başka neler yapabilir ki?

Belediyeler, sadece ranta odaklı yaklaştıkları için gözlerini şehir merkezlerinden ya da toplu konutlar yaparak ayakkabı kutularını dolduracakları bölgelerden alamıyorlar. Tercihleri halka hizmet etmek değil, tercihleri rant elde etmek. Açıkça sormak istiyorum, Alparslan Mahallesi’ndeki çocukların, Belsin, Battalgazi, Eskişehir Bağları’ndaki çocuklardan farkı ne? Tek farkı var, o mahallelerde yoksul emekçi çocukları yaşıyor. Emekçiler yıkık dökük evlerden, mahalleler çöplüklerden kurtarılmalı. Sokaklar aydınlatılmalı. Kadınların gönül rahatlığı ile dolaşamadığı sokakların olduğu şehirler gelişemez. Çocuklar için parklar, eğitim merkezleri olmalı. Biz bunların daha önemli ihtiyaçlar olduğunu görüyoruz. Bizim yönettiğimiz belediyelerde bunlar olacak. Bunları halk toplantılarıyla yapacağız. Çünkü halkın ihtiyaçlarını en iyi halk bilir.

Nedir peki halkın ihtiyaçları?
Örneğin, Kayseri Büyükşehir Belediyesinin çok komik bir uygulaması var: “Raylı Kitap”… Tramvay duraklarında kitaplar varmış, insanlar okuyacakmış. Bunun reklamını yapıp, gümbürtüsünü kopardılar. Gerçekten ihtiyacı düşünseler, yoksul emekçi mahallelerine kütüphaneler kurarlar, çocuklar ve gençler ücretsiz bundan yararlanır. Mesela, her mahallede Kadın Sığınma evleri olmalı. Mahallelere ücretsiz kreşler açmak belediye için zor mu? Kadınlar çocuklarını bırakabilecekleri bir yer olmadığı için çalışma yaşamına katılamıyor. Kayseri aynı zamanda bir sanayi kenti. İşçi mahallelerinde, sendikalarla birlikte düzenlenen İşçi Dayanışma Merkezleri olmalı. Bu ihtiyaçları karşılamayan belediyeler ne yapacak başka? En net ifade ile mevcut belediyecilik anlayışı Kayseri’de bölücülük yapmıştır. Bir tarafta öz vatandaş, öz mahalleler, diğer tarafta üvey vatandaşlar ve üvey mahalleler. İşte biz, o üvey mahallelerde yaşayan ve sorunları görmezden gelinen yüz binlerce emekçinin adayıyız. Bunu gösterebilirsek, bizden daha güçlü bir siyasi hareket olamaz.

HDP’nin zayıf olduğunu düşünenler, HDP’ye verilen oyun boşa gideceğini iddia ediyor. Sizce de öyle mi?
Böyle bir şey olabilir mi? HDP’ye verilmiş her oy, bu bölücülüğe karşı verilmiş oydur. HDP’ye verilen oy bu taleplere verilmiş oydur. Biz, “Başka bir Kayseri mümkün” diyoruz. Bakın seçimlerden sonra, bunun mümkün olduğunu gören, asıl sorunlara işaret eden ve taleplerinin arkasında durarak HDP’ye oy veren ne kadar oy çıkacak…  

Diğer partilere göre daha az imkanınız var. Tüm Kayseri’ye seslenebileceğinizi ve kendinizi anlatabileceğinizi düşünüyor musunuz?
Farkımız da burada zaten. Biz seçim yardımı alan, sermaye gruplarından destek alan bir parti değiliz. Ancak diğerlerinden daha güçlü olduğumuz noktalar var. Gücümüz şu: Biz halkın zaten yaşadığı sorunlara işaret ediyoruz. Bunları, kapı kapı dolaşarak, ev toplantıları, mahalle toplantıları yaparak yüz binlerce Kayseriliye anlatmak için çabalayacağız. Örneğin diğer partiler halka gittiklerinde, Erciyes Dağı’ndan nasıl para kazanacaklarını anlatacaklar. Mevcut AKP’li belediye başkanı zaten bilboardlarda ‘Erciyes’in karı, Kayseri’nin kârı’ diyor. CHP ve MHP’nin de diyeceği başka bir şey yok. Biz, bundan 20 yıl sonra Kayseri’nin çeşme suyunun içilemez hale geleceğini anlatacağız. Çünkü Erciyes Dağı, betonlarla kirletiliyor. 4 çeşit bitki türü şimdiden yok oldu. Kayseri’nin kimyası ile oynanıyor. Bir bütün olarak, bu partilerin tamamından farklı bir sözümüz var. Bu söze sahip çıkanlar mutlaka olacaktır. (Kayseri/Evrensel)

‘KADINLAR PASTA YAPSIN, GENÇLER KARIŞMASIN’
KAYSERİ Büyükşehir Belediyesinde çalışan kadın oranı yüzde 5 civarında. Belediyeler bile kadınlara istihdam sağlamazsa, özel sektör bunu yapar mı? Mevcut anlayışlar kadınları görmezden geliyor. Belediye kadınlara ‘pasta börek kursu’ açıyor.  “Kadınlar kadınlığını bilsin” diyorlar. Gençler, “Kayseri’de bunalıyorum” diyor. Yerel yönetimler kadınları ve gençleri sadece oy potansiyeli olarak görüyor. Partimiz, Kayseri’de seçimlere giren en genç parti. Fikirleri de destekçileri de genç.

İSHAK TACAR KİMDİR?
1958 Ağrı doğumluyum. Kayseri’yi biraz tanıyanlar bilirler, Kayseri’de Ağrılı nüfusu yoğun. Ben de 1972’de çeşitli sebeplerle Kayseri’ye göç edenlerdenim. 40 yıldır Kayseri’deyim. İnşaat işçiliği, hamallık, terminalde işçilik yaptım şimdi de terminalde esnaflık yapıyorum. Yani Kayseri’nin bende benim Kayseri’de 40 yıllık hatırım var.

ÖNCEKİ HABER

Üsküdar\'da yıkım hazırlığı

SONRAKİ HABER

Okulumuzu kapatmayın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...