31 Ocak 2014 15:35

‘Üyelerimiz yok sayılıyor’

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın taşeron işçilerin sendika ve toplu sözleşme hakkına gelince sessizliğe büründüğünü belirten DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, "Bütünüyle keyfi bir uygulamayla sendikamız üyesi binlerce taşeron sağlık işçisinin talebini, üyelik formlarını, noter beyanlarını istatistiklerde yok sayıyor" dedi.

‘Üyelerimiz yok sayılıyor’
Paylaş

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın taşeron işçilerin sendika ve toplu sözleşme hakkına gelince sessizliğe büründüğünü belirten DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, "Bütünüyle keyfi bir uygulamayla sendikamız üyesi binlerce taşeron sağlık işçisinin talebini, üyelik formlarını, noter beyanlarını istatistiklerde yok sayıyor" dedi.

Dev Sağlık-İş üyeleri, taşeron sistemine ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, "Emeğimizi çalıyorlar. Taşeron köleliğine karşı diren işçi" pankartı açılırken, sık sık "Köle değil işçiyiz, örgütlüyüz güçlüyüz", "Sendika hakkımız engellenemez", "Taşeron gidecek güvence gelecek" sloganları atıldı. Dev Sağlık-İş üyelerine SES ve Sosyal-İş yöneticileri tarafından da destek verildi. Burada açıkDİSK Genel Sekteri Arzu Çekezoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın sendikaların yetki sürecini belirleyen Ocak 2014 istatistiklerinin iki gün önce yayınladığını belirterek, "Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren istatistiklere göre sendikamız Devrimci Sağlık-İş'in üye sayısı bin 178. Bu rakam taşeron sorununu çözmek için müjdeler veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın taşeron işçiyi yok saydığının ilanıdır" dedi.

'AÇTIĞIMIZ DAVA İLE HUKUK DA HAKLILIĞIMIZI TESCİLLEDİ'


Hakları gasp edildiği için taşeron işçilerin büyük sorunlar yaşadığını söyleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın sıra taşeron işçinin sendika ve toplu sözleşme hakkına gelince sessizliğe büründüğünü söyleyen Çerkezoğlu, "Bütünüyle keyfi bir uygulamayla sendikamız üyesi binlerce taşeron sağlık işçisinin talebini, üyelik formlarını, noter beyanlarını istatistiklerde yok sayıyor" dedi. Çerkezoğlu, yeni yasayla işçilerin sendika üyeliklerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı kayıtlarına göre değil, SKG kayıtlarına göre tanımlandığını belirterek, şunları belirtti: "Üyelerimizin SGK kayıtları da çalıştırıldığı şirketler üzerinden ve şirketlerin tek taraflı beyanlarına göre belirleniyor. Taşeron şirketi, işçilerin SGK kaydını sağlık işkolu yerine inşaat, nakliye, turizm, gıda, genel hizmetler gibi kendi istediği farklı alanlarda gösteriliyor. Yani yıllardır hastanelerde hasta bakıcı, laborant vb. olarak çalışan sağlık işçileri bir anda 'inşaat işçisi, nakliye işçisi' olarak gösteriliyor. Bu durum ise sendika üyeliklerinin düşmesine yol açıyor." "Bu süreç sendikamız tarafından hem filli hem de hukuki mücadelenin konusu oldu. Örgütlü bulunduğumuz işyerinde üyelerimiz, düzenlediğimiz referandumlarda hastane personel kimliklerinin fotokopisini pusula olarak kullanarak, 'sağlık işçisiyim Devrimci Sağlık-İş üyesiyim' şeklinde irade beyanında bulundu" diyen Çerkezoğlu, şöyle devam etti: "Bakanlığın istatistiklerine karşı açtığımız dava ile hukuk da haklılığımızı tescilledi. Ankara 12'inci İş Mahkemesi Ocak 2013 istatistiklerinde bin 234 olan üye sayımızın 7 bin 899 olarak düzeltilmesini ve işkolundaki örgütlülük oranımızın yüzde 2.8 olduğuna hükmetti. Buna rağmen binlerce arkadaşımızın yok sayıldığı bir tablo karşımıza çıkarılıyor."

DEV SAĞLIK- İŞ'İN TALEPLERİ

Çerkezoğlu, taşeron işçilerinin bazı talepleri olduğunu belirterek, talepleri şu şekilde sıraladı: "Taşeron sağlık işçileri hastanelerin asli ve sürekli işçileridir, güvencesini istiyoruz. Ücretlerimiz açlık sınırının bil altında asgari ücrettir. Bütün işçilerin hakkı olan yılda iki ikramiye hakkı istiyoruz. Aylık toplu taşıma abonman ücreti kadar yol parası ve İş Kanunu'nda öngörülen yıllık izinlerimizi istiyoruz. SGK kayıtlarımızın gerçek biçimde sağlık işkolundan yapılmasını ve bu yolla gasp edilen sendika hakkımızı istiyoruz. Başta işçi sağlılığı ve İş güvenliği kurulları olmak üzere yönetimde söz hakkı istiyoruz. Bu taleplerle Türkiye'nin dört bir yanında örgütlü olduğumuz 58 hastane ve 20'nin üzerinde kentte fiili toplu sözleşme sürecini başlatıyoruz. Bizlerin emeğini ve kimliğini yok saymak, sendika örgütleme hakkımızı ayak oyunları ile gasp etmek isteyenlere ve her konuştuğumuzda bize 'haklısınız' diyenlere sesleniyoruz: Bizler taşeron işçisi değil, sağlık işçisiyiz. Öyle üç beş kişi değil, yüz binlerceyiz." (Ankara/DİHA)
 

ÖNCEKİ HABER

Gülsuyu raporu: Saldırılar planlıydı

SONRAKİ HABER

Narlıdere halkı belediyeyi işgal etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa