30 Ocak 2014 06:00

Mültecilere 'basına konuşursanız göndeririz' tehdidi

Fatih’te metruk bir binanın çökmesiyle ortaya çıkan Suriyeli onlarca ailenin harabeler arasındaki yaşamı şimdi de 'sizi buradan göndeririz' tehditleri nedeniyle tehlikede. Basına tepki gösteren mülteciler 'Basına konuşursanız buradan gönderilirsiniz' diye uyarıldıklarını söylüyorlar.

Mültecilere \'basına konuşursanız göndeririz\' tehdidi
Paylaş

Eda YILDIRIM
Ercan  ENSARİ
İstanbul


Fatih’te metruk bir binanın çökmesiyle gündeme gelmişti Suriyeli Kürtlerin dramı. Gazetecilerin bile her an yıkılacak korkusuyla çekim yapmaya korktukları binalarda süren yaşamların yoksulluğunu gazetemiz evrensel, “Bina çöktü, Halep göründü” başlığıyla duyurmuştu. Yeniden gidiyoruz o mahalleye. Ancak görüyoruz ki değişen tek şey baskı ve korkunun artması. Konuşmak istediğimiz herkes yetkililerin “Basına konuşursanız buradan gönderilirsiniz” diye tehdit ettiklerini söylüyor.

Bu korkuyla 20 kişi bir göz odada, her tarafı yıkık binalarda süren yaşamlarından bile olmamak için bizimle röportaj yapmayı reddediyorlar. Bu nedenle bu kez kalem, kağıt ve fotoğraf makinesi ne varsa çantamıza geri koyduktan sonra iletişim kurmaya çalışıyoruz.

YENİ BİR SAVAŞ BAŞLADI

Hava oldukça soğuk. Binalar arasında rastladığımız çocukların üzerinde mont yok. Sadece bir kazakla kendilerini soğuktan korumaya çalışıyorlar. Kadınların durumu da farklı değil.
Binanın çöktüğü gece, naylondan bir çadırın altına sığınan 25 kişilik ailenin yanına gidiyoruz. Şimdi başka bir binaya geçmişler. Ancak bu bina da çökme tehlikesiyle karşı karşıya. İçeride çok sayıda kadın ve çocuk var. Çocuklar meraklı, kadınlar ise kızgın gözlerle bakıyor. Hem medyaya hem de devlete öfkeli olduklarını söyleyerek, “O kadar bizi çektiniz ama buraya bize yardım etmeye gelen kimse olmadı” diyorlar. Yakın zamanda bir yardım yapılmış ancak sadece sokağın üst tarafında kalanlar bu yardımları alabilmiş. Aşağıdaki evlere varmadan yardım bitmiş. Sayıları o kadar çok çünkü...

Ailenin yanına Suriye’den yeni gelenler de olmuş. 17 veya 18 yaşlarında bir genç, otobüs biletini göstererek  sabah saatlerinde yanında iki küçük çocukla Urfa üzerinden İstanbul’a geldiğini anlatıyor. Aileler artık İstanbul’da kendileri için yeni bir savaş başladığını ifade ediyor.

‘TAZİYE VARKEN ÇADIR YIKILDI’

Bu kez mahallenin üst tarafına gidiyoruz. Bu kısımda genelde Halep’ten gelen Kürt aileler yaşıyor. 6 yaşlarında bir çocuk, penceresine naylon çekilmiş evini gösteriyor. Naylonlar yanmasınlar diye teneke kutular geçirilmiş soba boruları görünüyor. Evin annesi pencereye çıkıp, “Taziyemiz varken, zabıtalar gelip çadırlarımızı yıktı. Çadırda kalırken yaşlı bir beyimiz vardı. Suriye’den yaralı getirmiştik onu. O da çadırda kalıyordu. Adam öldü. Bizim çadır büyük olduğu için taziyeyi burada yaptık. Ama zabıta geldi ve taziyemiz var dememize rağmen çadırımızı yıkıp bizi bu barakaya aldılar. Şimdi siz daha bizim ne söylememizi istiyorsunuz?​” diye isyan ediyor.

Başka bir Halepli genç yanaşıyor bu arada. Neler yaptıklarını, nasıl ısındıklarını, nasıl geçindiklerine ilişkin sorular soruyoruz. Türkçe bilmediği için kimsenin kendilerini işe almadığını söylüyor, eğer yardım gelirse onlarla idare etmeye çalıştıklarını anlatıyor.

ÖNCEKİ HABER

Sansür yasası için Meclis fazla mesai yapacak

SONRAKİ HABER

Türkiye’nin ilk kadın müzesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...