324. haftada adalet arayışı devam ediyor

EVE SEÇMEN KAĞIDI GELDİ

Eylemde konuşan 1991 yılında gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigül'ün abisi Muzzafer Yedigül, kardeşinin oy pusulasının eve geldiğini belirterek, "Bir haftadır evimizde acı ve gözyaşı var. Ağlıyoruz. Bize bu acıyı yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Annem 85 yaşındadır. Neden bu acıyı bize yaşatıyorsunuz. Yeter artık. Bize oy pusulası değil abimin mezarının nerede olduğunu gösterin" dedi. AKP'ye seslenen Yedigül, Kenan Evren'in ifadesinin alınmasına atıfta bulunarak, 12 Eylül darbesinin iki kişinin ifadesinin alınmasıyla sorunun çözülemeyeceğini, iktidar partisi olan AKP'nin bugüne kadar ne yaptığını açıklamasını istedi. Yedigül, AKP'nin acıları üzerinden rant sağladığını söyledi.

'İSTİKRAR BUNUN NERESİNDE'

1993 yılında Urfa'da gözaltında kaybedilen Hüseyin Taşkaya'ın abisi Aziz Taşkaya, Başbakan Erdoğan'ın ülkede huzur ve istikrar olduğu yönündeki açıklamalarına değinerek, "Ailelerin cenazelerini çatışma bölgesinde aradığı ve insanların öldürülerek gözlerinin oyulduğu bir ülkede yaşıyoruz. İstikrar bunun neresinde Başbakan. Bu nedenle barışı isteyenlerinin işi çok zor. Yeni meclisten kayıpların aydınlatılmasını istiyoruz" dedi.

'ELİ KANLI İNSANLARIN GİRECEĞİ MECLİS ADALET SAĞLAYAMAZ'

Daha sonra konuşan kaybedilen Kenan Bilgin'in abisi İrfa Bilgin ise eyleme başladıkları tarihten bu yana annelerini babalarını toprağa verdiklerini, ancak adalet arayışlarının hale iktidarlar tarafından görülmediğini belirterek, "Başbakan ileri demokrasi diyor. Adalet diyor. Adalet sarayları kurduklarını söylüyor. Başbakan'ın adalet sarayı öğrencilerin tutuklanması, Kürtlerin kurşunlanmasıyla oluyor. Biz saray değil gerçekten bir adalet istiyoruz. CHP ve AKP eli kanlı insanları aday gösterdi. Bunların gideceği bir Meclis'in adalet getirmesi hayalidir" dedi.

'KATLİAM YAPANLAR, YARGISIZ İNFAZ YAPANLAR AKP, CHP'DEN ADAY'

Kayıp yakınlarının ardından İHD Kayıplara Karşı Komisyonu Üyesi Sebla Arca, basın açıklamasını yaptı. Yeni meclisin yarın yapılacak seçimle oluşacağını belirten Arca, parti başkanlarının seçim meydanlarında insanlara çeşitli vaatlerde bulunduğunu, ancak yakılan köylerin, toplu mezarların, kaybetmelerin, katliamların ve insanlığa karşı işlenen suçların soruşturulacağı, hesabının sorulacağının bu vaatler içerisinde olmadığını söyledi. Arca, "Konuşmalarında toplumsal barıştan, siyasetin herkese ayrımsız açılmasından, adil temsiliyetten, eşit yurttaşlıktan bahseden yok. Seçim meydanlarında barışın, çözümün, insanlığın, vicdanın, evrensel hukukun diliyle değil, savaşın, çözümsüzlüğün diliyle konuşuyorlar" dedi.

Partilerin aday listelerinde eylemlerinde defalarca kayıpların sorumluları olarak teşhir ettikleri isimlerin yer aldığını ifade eden Arca, "Binlerce faili meçhul cinayetin yaşandığı dönemde OHAL valiliği yapan Necati Çetinkaya AKP Adana adayı. İstanbul valisiyken başta Hrant Dink cinayeti olmak üzere birçok suçla ilgili ismi anılan Muammer Güler AKP Mardin milletvekili adayı. İçişleri Bakanlığı görevinde bulunduğu dönemde gözaltında kayıplardan, katliamlardan sorumlu tutuğumuz Abdulkadir Aksu, AKP milletvekili adayı. Urfa Valiliği yaptığı dönemde kayıplardan, yargısız infazlardan sorumlu tutuğumuz Tefik Ziyaeddin Akbulut AKP Tekirdağ milletvekili adayı. Genelkurmay'ın tercümanı Yıldırım Beğler'in ölüm listelerinin, ölüm kazanlarının sorumlusu olarak adını verdiği Özel Kuvvetler Komutanı, kontragerilla örgütlenmesinin resmi adı Özel Harp Dairesi Başkanı General Engin Alan MHP İstanbul adayı. 12 Eylül 'ün Ankara Valisi, Cemil Kırbayır'ın kaybedildiği dönemde Kars'ta görev yapan sıkıyönetim yetkililerin isim listesini Meclis Komisyon'una vermeyen Savunma Bakanı, 12 Eylül faşizminin kurumlarından YÖK'ün kurucu üyesi Vecdi Gönül AKP Antalya adayı. Neşet Bulut'un siyasi suikasta kurban giden eşi Necdet Bulut'un bile bile yanlış tedavi uygulayarak ölümüne neden olmakla suçladığı Dr. Mehmet Haberal, CHP adayı." "İşte önümüzdeki parlamento bu zihniyetin ürünü olacak" diyen Arca, "Bu zihniyetin Yunanistan'da, Şili'de, Arjantin'de, Güney Afrika'da olduğu gibi karanlık geçmişiyle kanlı tarihiyle hesaplaştıra bilir mi" diye sordu.

Arca, bu zihniyetin darbecileri, kaybedenleri, katledenlerin, ömür boyu hapse mahkum edebilecek iklimi yaratamayacağını ve bundan hukuk devletinin çıkamayacağını belirtti. Arca, diğer dünya ülkelerindeki faşist yönetimlerin fitilinin kayıp yakınları tarafından ateşlendiğini ifade ederek, Türkiye'de de kayıp yakınlarının bu ülkede tek bir kayıp kalana dek vereceği mücadele ile bu zihniyetin değişeceğini kaydetti. Açıklamanın ardından oturma eylemi, sesiz oturma eylemi ile sona erdi. (İstanbul/DİHA)