29 Ocak 2014 13:35

ÖYM\'yi kaldırmak yetmez, radikal değişim gerekli

Sevdiye Ergürbüz
Öykü Dilara Keskin


Hükümet yetkilileri Özel Yetkili Mahkemelerin (ÖYM) kaldırılacağı ve TMK'nın değiştirileceği yönünde açıklamalar yaparken hukukçular, yargıda değişmeyen zihniyetin yeni yapı ile kendini sürdüreceğine işaret ediyor.

Toplumun temel ihtiyacının köklü radikal bir yargı reformu olduğunu ifade eden Avukat Ercan Kanar, "2005'ten sonra yargılamalarda bir sis bombası gibi savunma hakkını engelleyen yargının önünü karartan gizli tanık uygulamasına son verilmesi gerekir" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İran ziyareti öncesi "Özel Yetkili Mahkemeler (ÖYM), bunu kaldırmayı kesinlikle hedeflemiş durumdayız. TMK'yı aynı şekilde kaldırmayı, ama buradaki TCK'na aktarılması gereken maddeleri aktarma gibi bir hedefimiz var" açıklaması yaptı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin yasal düzenlemenin, Meclis tatile girmeden önce yapılacağını aktardı. Geçtiğimiz haftalarda ise, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Akil İnsanlar Heyeti ile yaptığı görüşmede, TMK'nın kaldırılmasının gündemde olduğunu aktarmıştı.

'RADİKAL DEĞİŞİM GEREKLİ'

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan deneyimli hukukçu Ercan Kanar, değişikliklerin içeriğinin şu an için bilinmediğini ancak yapılış tarzı göz önüne alındığında, sorunları çözmeyen değişikliklerin yapılma olasılığının yüksek olduğuna vurgu yaptı. Toplumun temel ihtiyacının köklü radikal bir yargı reformu olduğunu ifade eden Kanar, "TMY'nin tamamen kaldırılması gerekir. ÖYM ve devamı olan TMK ile 'terör mahkemelerinin' kaldırılması gerekir. Ayrıca Türk Ceza yasasında hala düşünceyi ifadeyi suç sayan maddelerin kaldırılması gerekir örneğin Türk Ceza kanunu 215, 216, 217, 299, 300, 301, 305, 318 ve 319 maddelerinin kaldırılması gerekir" diye kaydetti.

'CEZALAR KATLAMALI VERİLİYOR'

Türk Ceza Kanunu'nda 2005 yılında yapılan yeni düzenleme ile katlamalı ceza getiren düzenlemeler yürürlüğe girdiğine dikkat çeken Kanar, "Örneğin TCK 225/5 eskiden örgüt üyeliği ile suçlananların sadece üyelik cezası ile karşılaşıyordu. Şimdi hem üyelik cezası hem de parça parça tüm fiillerden ayrı ayrı ceza veriliyor. Bu katlamalı ceza düzenlemesinden ceza kanununun arınması gerekiyor. Yine üye olmakla birlikte üyelik gibi yapılan değerlendirmelere yol açan ya da yardım fillini üyelikle eş tutan 220 / 6- 7 maddelerinin kaldırılması gerekiyor" dedi.

'ÜYELİK İÇİN SİLAHLI HAREKET ŞARTI ARANMALI'

Yine örgüt üyeliğini düzenleyen 314. Maddenin demokratikleştirilmesi gerektiğini ifade eden Kanar, "Üyelik için mutlak silahlı hareket şartı aranması gerekir. Bunun dışında 2911 yasalı yasanın demokratikleştirilmesi gerekir. Yani her türlü barışçıl gösterilerin, barışçıl toplanmaların izne bağlı olmadan yapılmasının yolu açılması gerekir. Keza yürütmeye bağlı olmayan tamamen savcılığa bağlı olan bağımsız bir adli kolluk kurumun kurumlaşması gerekir" diye konuştu.

'GİZLİ TANIK KALDIRILMALI'

"2005'ten sonra yargılamalarda bir sis bombası gibi savunma hakkını engelleyen yargının önünü de karartan gizli tanık uygulamasına son verilmesi gerekir" diyen Kanar, gizli tanıklık uygulaması yargı pratiğinden kaldırılması gerektiğini söyledi. Kanar, "Tanık koruma kanunu pratikleştirilmelidir. Onun dışında önleyici dinleme dediğimiz mahkeme kararları olmadan iletişim denetlemesine yol açan uygulamalar son bulmalıdır" diyerek, mahkeme kararı ile de olsa dinlemenin çok sıkı kurallara bağlanması gerektiğinin altını çizdi. İddianamenin kabulü sürecinde savunmanın da müdahil olabilmesi gerektiğin söyleyen Kanar, "Ayrıca katalog suç uygulamasına yol açan düzenlemenin kaldırılması gerekir. Ağır cezalık suçlarda tutukluluk süresinin, yargılamanın hiç bir şekilde 1 seneyi geçmemesi düzenlenmeli. Esas olanın tutuksuz yargılama olduğu pratiğe yansımalı. Şu anda bazı mahkemeler yeniden yargılama yapıyor gibi gözüküyor ama eski karar ortaya çıkıyor. Ancak gerçek anlamda yeniden yargılamaya uyma diye bir şey mahkemelerde söz konusu değil" diye konuştu.

'ANADİLDE SAVUNMA HER AŞAMADA OLMALI'

Kanar, anadilde savunma hakkındaki eksikliklere de değinerek, "Şu anki düzenlemede bu uygulama çok kısır. Sadece iddianame ve mütalaaya karşı yapılan savunmalarda anadilde savunma yapılabiliyor. Oysa kişi gözaltına alındığı andan itibaren kovuşturma ve soruşturmanın her aşamasında insanlar anadilleri ile özgürce kendilerini savunabilmeli. Bunun yolu açılabilmeli" değerlendirmesi yaptı.

İlk 24 saatteki görüşme kısıtlamasının kaldırılması gerektiğine vurgu yapan Kanar, "İlk 24 saatte de şüpheli avukatı ile görüşebilmeli. Ayrıca bazı ülkelerde olduğu gibi kavuşturma başlamadan hukuka aykırı delillerin dosyadan kaldırılması yönünde hâkimin karar vermesini sağlayacak bir düzenleme yapılmalı. Askeri yargı kaldırılmalı. Roboski takipsizlik kararı da göstermektedir ki askeri yargının hiç bir biriminden adil yargılanma hakkına uygun bir karar çıkmaz" diye konuştu. (İstanbul/DİHA)


ÖYM YETMEZ, TMK DE TAMAMIYLA KALDIRILSIN
Diyarbakır'daki hukukçular, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "ÖYM'leri kaldıracağız" açıklamasını değerlendirdi. Sadece ÖYM'lerin kaldırılmasının yeterli olmayacağını, TMK'nin de tamamıyla kaldırılmasını isteyen hukukçular, "Biz bu mahkemelerin mağdurlarıyız ve kaldırılmasını hep istedik" dedi.
Diyarbakır Barosu eski Başkanı Mehmet Emin Aktar, yıllarından beri özel yetkili mahkemelerin kaldırılması gerektiğini ifade ettiklerini belirterek, "Biz yıllardır bu mahkemelerin kaldırılmasını istiyorduk. Biz bu mahkemelerin mağdurları olarak bunu istedik. Türkiye'de yargının tarafsız olmasının teminatı olarak biz bunun kaldırılmasını istiyoruz" dedi.

EREN: TMK'NIN TAMAMIYLA KALDIRILMASI LAZIM

Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Av. Nahit Eren, bunu yıllardır dile getirdiklerini belirterek, "Biz bunu mahkemelerde ısrarla dile getirdik. Bu mahkemelerin yapmış olduğu yargılamaların özel yargılama olduğunu her defasında dile getirdik. Son süreçte yargıda meydana gelen olaylar bunun ayyuka çıkmasına sebep oldu" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın, TMK'da yer alan maddelerin TCK'nın içine yerleştirileceğine dair sözlerine de değinen Eren, TMK'nın tamamıyla kaldırılmasını talep ettiklerini, TCK'nın içine yerleştirilmesinin hukuki olamayacağını belirtti.

ÇELEBİ: ADİL YARGILAMA İSİM DEĞİŞTİRİLMEKLE SAĞLANAMAZ


İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkan Yardımcısı Av. Serdar Çelebi ise, Başbakan Erdoğan tarafından Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılacağının söylenmesinin olumlu olduğunu ifade ederek, "ÖYM'ler başlı başına adil yargılamaların önünde bir engel teşkil ediyor. Adil yargılama mahkemelerin isimlerinin değiştirilmesi ile sağlanamaz. Siz yargı üzerine tahakküm kurduğunuz zaman isimlerin değişmesinin bir anlamı kalamaz. Bunun için adil yargılamanın önünde ki engellerin kaldırılması gerekir" diye konuştu.

ÖZEN: ÖYM'LERİN KALDIRILMASI YETERLİ DEĞİL

Av. Servet Özen de, sadece Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasının yeterli olmayacağını ifade ederek, TMK'nın da kaldırılması gerektiğini ifade etti. (Diyarbakır/DİHA)


 

Evrensel'i Takip Et