27 Ocak 2014 06:00

Çöken iktidarın ağaçla imtihanı

Yönetmenliğini Umut Toprak’ın yaptığı Yordan Radiçkov kaleminden Devrim Evin’in oynadığı tek kişilik oyun Bir İnsan, Bir Ağaç, Bir Köpek Adana Devlet Tiyatrosunda salı günü seyirci ile buluştu. Oyunun prömiyerinden sonra oyunun yönetmeni Umut Toprak ve Lazar’a hayat veren Devrim Evin ile oyun üzerine konuştuk.

Çöken iktidarın  ağaçla imtihanı
Paylaş

Volkan PEKAL
Adana


Yönetmenliğini Umut Toprak’ın yaptığı Yordan Radiçkov kaleminden Devrim Evin’in oynadığı tek kişilik oyun Bir İnsan, Bir Ağaç, Bir Köpek Adana Devlet Tiyatrosunda salı günü seyirci ile buluştu. Oyun Türkiye’de ilk kez sahnelendi. Alet kullanmaya başlayan insanın doğayı şekillendirmeye başlaması ile ortaya çıkan mülkiyet ilişkileri ve tarih boyunca yaşadığı çelişkileri ağaç üzerinde izlediğimiz Lazar’da görüyoruz. “Eğer bir köpek hırlıyorsa kudurmuştur” diyen Lazar, kuduz olduğunu düşündüğü köpeğini öldüremeye karar veriyor. Ama kurşun köpeğe değil köpeği bağladığı zincire isabet ediyor. Bu andan itibaren köpeğin ısrarlı direnci sonucu Lazar ağaçtan inemiyor ve ağaçta bir arınma sürecine giriyor. Oyunun prömiyerinden sonra oyunun yönetmeni Umut Toprak ve Lazar’a hayat veren Devrim Evin ile oyun üzerine konuştuk.

Oyun, insanlık tarihi açısından da göndermelerde bulunuyor. Lazar atalarının yaptığı gibi kendisini korumak için ağaca çıkıyor ve orada kalıyor. İnsan ağaçtan neden indi?
Umut Toprak: Mülkiyet duygusu onu ağaçtan indirdi. Daha fazla çevresine hakim olmak için... Bu, insanlığın kaderi bence. İktidarlar da hep bunu yaşıyorlar.

Devrim Evin: İnsanın doğası ağaçlarda yaşarken. Daha organik bir yaşam içerisindeyken Ağaçtan indikten sonra mülkiyet kavramı ortaya çıkınca diğer kavramlar da ortaya çıkıyor. Alet kullanarak ağaçtan inince yaşadığı yeri unutarak geldiği yeri yok etmeye başlıyor.

U.T: İnsan güç kullanmaya başlayınca daha fazla çevresine yayılan ya da zarar veren ya da sahiplenen kendi mülkiyetine alan bir tavra gitmiş. İnsan doğayla daha mutlu olabiliyor bence.

Günümüzde çıkar ve kâr için doğa katlediliyor. İnsanlara nefes alacak alan bırakılmıyor. Oyunun günümüz açısından ne gibi çıkarımları var?

U.T: Sadece çevre bilinci açısından değil; ezen ezilen ilişkisi, yöneten yönetilen, bası yapan direnen ilişkisi etrafında dönüyor oyun. Köpek inanılmaz bir direniş sergiliyor burada. Lazar’ı ağaçtan indirmiyor.. Lazar çöken bir iktidarın hâlâ iktidar benim yalanını söyleyen kişi. Kendi kendine de yalan söylüyor aslında.

D.E: Ağaçlar kesiliyor yerlerine AVM’ler yapılıyor. insan ihtiyacının dışında yaşıyor. İnsan sadece ihtiyacı kadarıyla yetinse aslında ağaçlar katledilmeyecek birbirini de katletmeyecek. Bu topraklar ihtiyacımız olanı veriyor. Ama doğa kendi döngüsünü sürdürürken insan sürekli müdahale ediyor.

U.T: Bu oyun evrensel bir oyun. Bütün iktidarları sorguluyoruz Lazar aracılığıyla. Eğer biri isyan ediyorsa, bunun altında kendinin suçlu olduğunu görmüyor. Direniş göstereni normalin dışında gösterip hatayı kendinde aramıyor iktidarlar.

KENDİ YARATTIĞIMIZ KORKULARDAN KURTULAMIYORUZ

Peki Lazar’ı kendisiyle yüzleşemedine iten nedenler neler?
U.T:
Armut ağacı aslında bir anlamda da insanın nefsini, kibirli halini egosunun önde olduğu durumu simgeliyor. Mevlevilikte var bu. Armut ağacından inmek demek aslında bir anlamda bütün bunlardan arınmak demek. Lazar aslında bütün fazlalıklarından arınıyor bu oyunun sonunda. O zaman ağaçtan inip inmemek sorun değil. Lazar kendisini sorgulayacak duruma geliyor ama bu hayatının sonunda oluyor. Trajik yanı burası.  

D.E: İnsan kendi yarattığı korkuyu hiçbir zaman içinden atamıyor. İhanet söz konusu. İnsanın değişik evrelerini görüyoruz. Bir ihanet söz konusu ihanetten dolayı bir mücadeleye girişiyor. Bu mücadelenin boş olduğunu görüyor. İsa’nın ortalama ömründeki evrimini tüm insanlığın tarihsel süreç içerisindeki evrelerini görüyoruz bu oyunda.

SAHNEDE TEK BAŞINA OLMAK ZOR

Tek kişilik oyunun ne gibi zorlukları var, oyuna nasıl hazırlandınız?
U.T:
Tiyatro sadece yönetmenin ağırlığıyla giden bir iş değil. Bir ekip işi olduğuna inanıyorum. Her konu kendi uzmanına sorduk. Tek kişilik oyun tempo açısından zordur. Ama Devrim çok iyi nabız yoklayan bir oyuncu o açıdan onunla çalışmak çok iyi oldu.

D.E: Umut’la çok eski arkadaşız. Danimarka’da “Eugenio Barba” çalışmalarında da birlikteydik. Aynı ekolden geliyoruz. Bu tip deneysel çalışmaları o da ben de seviyoruz. Ocak ayında tekst bana geldiğinde çok etkilendim. Türkiye’de son dönemde yaşadığımız olayla ve dünyada yaşanan olaylarla örtüştüğünü gördük. Umut’a gönderdim metni. O da bayıldı ve bir araya geldik. Sanatsal estetik kullanarak politik bir eleştiri yapıyoruz bu oyunda. Sanatın güzel tarafını kullanarak yapılan önemli bir politik eleştiri var.

Fotoğraf: Mesut Yavuz

ÖNCEKİ HABER

Sorumlular açıklansın, başka Tolga’lar ölmesin

SONRAKİ HABER

Bilgi Üniversitesinden sanatçısız sanat konferansı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...