26 Ocak 2014 15:02

Biber gazı yasaklanmalı

İşkence Alanı Sokaklar: ‘Toplumsal Olaylarda Kolluğun Zor Kullanımı, Etkileri ve Sonuçlar’ Sempozyumu’nda biber gazının insan sağlığını ciddi derecede etkilediği vurgulandı. Sempozyumda, “Biber gazı kullanmak yasaklansın” denildi.

Paylaş

İşkence Alanı Sokaklar: ‘Toplumsal Olaylarda Kolluğun Zor Kullanımı, Etkileri ve Sonuçlar’ Sempozyumu’nda biber gazının insan sağlığını ciddi derecede etkilediği vurgulandı. Sempozyumda, “Biber gazı kullanmak yasaklansın” denildi.

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, İstanbul Tabipler Odası, İstanbul Eczacı Odası, Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği, İnsan Hakları Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfının düzenlediği sempozyum-forumun adresi Şişli Kent Kültür Merkeziydi. Yapılan sempozyumda biber gazının yasaklanması vurgulandı.

SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇIYOR

Biber gazının solunumu geçici olarak durdurduğuna yol açtığını belirten İstanbul Eczacı Odası Üyesi Nurdan Demirkan, “Biber gazı akciğerlerde, gözlerde, burunda, boğazda, ciltte, doku ve organlarda tahriş ve tahribata sebep olur” dedi.

Türk Tabipleri Birliği adına konuşan Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz ise biber gazının geç ortaya çıkan sağlık sorunlarına yol açtığına dikkat çekti. Yavuz, “Deneysel hayvan çalışmalarında çok ciddi genetik değişiklik ve kanser etkileri görülüyor. Ayrıca biber gazını kullanan polislerde de solunum sistemi, kalp ve damar sistemi, karaciğer ve üreme organlarında sağlık sorunları görülüyor” dedi. Yavuz biber gazının yasaklanmasının sağlık hakkı mücadelesinin bir parçası olması gerektiğini söyledi.

HUKUK KURALLARI UNUTULUYOR

Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da işkenceyi anlattı. Türkiye’de devletin işkenceye aşina olduğunu, ‘yargısız infaz’ söylemiyle yargılanıp öldürülmenin meşrulaştırıldığını ifade eden Fincancı, “Ellerin arkadan kelepçelenmesi, cop kullanılması, basınçlı su kullanımı insanlara hasar vermek ve acı çektirmek amacıyladır ve bunlar işkencedir” dedi.

Konuşmacılardan İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe ise çoğu zaman hukuk kurallarının unutulduğunun altını çizerek, “Gaz atan polislerin kasten ya da olası kastla öldürme suçuyla yargılanması gerekir” dedi.

SATIŞI ENGELLENMELİ

ÇHD adına konuşan Avukat Şerife Ceren Uysal ise biber gazının yasaklanması için bir mücadele örgütlenmesi gerektiğini söyledi. ‘Toplumsal olaylarda zor kullanım araçlarının yasaklanmasına dönük mücadele deneyimi’ başlığıyla DİSK adına konuşan Kıvanç Eliaçık da Brezilya ve Kore’deki sendikaların Türkiye’ye biber gazı satışını engellemek için eylemler yaptığını belirtti.”

‘KİMYASAL BİR SİLAHTIR'

Toplumsal olaylarda zor kullanım araçlarının tarihçesini anlatan TMMOB KMO İstanbul Şubesi 2. Başkanı Onur Gökulu, Birinci Dünya Savaşında 113 bin 500 ton kimyasal madde kullanıldığını 91 bin kişinin hayatını kaybettiğini 1 milyon 300 bin kişinin yaralandığını hatırlattı. Gökulu, “Biber gazı kimyasal bir silahtır. Kimyasal Silahlar Konvansiyonuna göre savaş ortamlarında biber gazı kullanımı yasak ancak ne yazık ki bizim devletimiz bunu kendi vatandaşlarına kullandı” dedi.

Psikolog Pınar Önen, ölüm ve yaralanmaların, organ kayıplarının sonucunda ortaya çıkan korku, öfke, acı ve yasın, bireylerin ve toplumun temel güven, bütünlük ve aidiyet duygularını yok ettiğini belirtti.

Son olarak taslak halindeki deklarasyon metni özetlendi. Deklarasyon metninde, biber gazının kullanımının yasaklanması için mücadele yürütülmesi vurgulandı. (İstanbul/EVRENSEL)