Eğitime TIR dolusu yardım gerekiyor

Metin Akarsu
İstanbul

Öğrenciler için yarıyıl tatili bugün karnelerin verilmesi ile başlıyor. Okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde eğitim alan 15 milyon 927 bin 462 öğrenci ve 800 bini aşkın öğretmen 2013-2014 eğitim-öğretim yılının ilk yarısını geride bıraktı.

AKP Hükümetinin müfredattan sistemin işleyişine kadar baştan yaratmaya çalıştığı; özel okullara ve imam hatip okulları etrafından şekillendirmeye çalıştığı eğitimdeki kaos bu yıl da öğrenci, veli ve öğretmenleri çileden çıkarttı.

EĞİTİM SEN YARIYIL RAPORU

Eğitim Sen’in 2013-2014 eğitim öğretim yılının ilk dönemi için yayımladığı değerlendirme ve veriler sorunların giderek büyüdüğünü gösteriyor.
* 4+4+4 kaosu sürüyor.
* Velilerin harcadığı para MEB bütçesinin yarısı kadar!
* Okullardaki teknik ve altyapı yetersizlikleri olduğu gibi duruyor.
* Eğitimde muhafazakârlaşma giderek artıyor.
* Yeni ortaöğretim modeli ile, yoksul emekçi çocukları meslek lisesi, imam hatip lisesi ve açık lise arasında tercihte bulunmak zorunda bırakıldı. Sınıfsal ayrımlar derinleşti.

KAYNAK KAMUYA YOK  AMA ÖZELE VAR

* 1.5 yılı geride bırakan 4+4+4 eğitim modeli ile birlikte özel okullara gitme oranı yüzde 15 arttı. Özel okullara giden öğrenci sayısı yüzde 4’e ulaştı.
*  Türkiye’de ki her 10 okuldan 1’i özel okul.
* Hükümetin özel meslek liselerine öğrenci başına verdiği destek 5500 liraya kadar çıkıyor.
* Kamu okullarına ‘kaynak yok’ denirken dershanelerin özel okula dönüştürülmesi için teşvik üzerine teşvik açıklaması yapılıyor.
* Devlet okullarında ise altyapı ve fiziki yetersizlikler devam ediyor. 220 binden fazla derslik açığı var.
*  30’u aşkın çocuk okulların fiziki altyapı eksiklikleri nedeniyle hayatını kaybetti.
* Öğrencilerin yüzde 2.3’ü bu yıl birleştirilmiş sınıflarda öğrenim görüyor.

EĞİTİM’DE MUHAFAZAKÂRLAŞMA ARTTI

4+4+4 Eğitim sistemi ile birlikte okullarda ve eğitimde yaşanan muhafazakârlaşma da artmış durumda. Peki nasıl?
* 2013-2014 yılında imam hatiplerin liselerinin oranı yüzde 20 artarak 708’den 850’ye yükseldi.
* İmam hatip ortaokulları sayısı yüzde 30 arttı, 1099’dan 1367’ye çıktı.
* Yine bu yıl çeşitli illerde ilkokul öğrencilerine dini içerikli kitaplar bizzat okullarda dağıtıldı.

MEB BÜTÇESİNİN YARISI VELİDEN

Dr. Erkan Aydoğanoğlu (Eğitim Sen Uzmanı): Eğitimde yaşanan sorunların çözülmek bir yana her dönem katlanarak artmasının arkasında eğitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacı kadar ödenek ayrılmaması yatıyor. Bakanlık bütçesinin yüzde 80’i personel harcamalarına gidiyor. AKP örtülü ödenekten harcama yaparken, milyon dolarlar harcayarak silahla doldurduğu TIR’ları Suriye’ye gönderirken gösterdiği özen ve hassasiyeti, okulların, eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin her gün karşı karşıya kaldığı sorunların çözümü konusunda asla göstermiyor.

VELİLERİN ÖDEDİĞİ PARA 12 YILDA 5 KAT ARTTI

Eğitimde yaşanan ticarileştirme uygulamaları ile velilerin cebinden yaptığı eğitim harcamaları son 12 yılda 5 kat arttı. Bugün Milli Eğitim Bakanlığının 56 milyar TL’lik bütçesinin yarısına yakın bir miktar velilerden “bağış” ya da “yardım” adı altında toplanıyor. Bazı okullarda öğrencilerden yanlarında sabun ve tuvalet kağıdı bile getirmeleri istendiği oluyor.
Eğitimden beklenen amaçların gerçekleşmesi, artan öğrenci sayısı, derslik açıkları, eğitimin niteliğinin yükselmesi, fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin giderilmesi, öğretmen açıkları ve diğer sorunların çözümü için eğitime ayrılan bütçenin arttırılması elbette tek başına yeterli değil. Eğitim programlarının demokratik ve bilimsel bir içerikte oluşturulması, ırkçı, ayrımcı ve farklılıkları yok sayan “tek tip” eğitim anlayışı da sorgulanmak zorunda.

Okulların, müşterisinin öğretmen ve öğrenciler olduğu birer ticari işletme gibi değil, demokratik ve bilimsel eğitimin verildiği eğitim kurumları haline getirilmesi sağlanmadıkça, eğitim sisteminin kronikleşen sorunlarına kalıcı çözümler üretmek mümkün değil.

Kamusal eğitimin gereği olarak öğrenci başına yapılan eğitim harcamaları iki kat arttırılsa bile mevcut sorunların ancak bir kısmı çözülebilir. Çözüm herkese eşit ve parasız eğitim hakkının hayata geçirilmesi ve eğitimde yaşanan ticarileştirme uygulamalarına derhal son verilmesidir.

EĞİTİMİN NİTELİĞİNİ DÜŞÜRDÜLER

Orhan Yüce (Öğrenci Velileri Derneği/ÖVDER İzmir Şube Başkanı): Maalesef eğitimde yaşanan 4+4+4 depremi devam ediyor. Hükümet devlet okullarına kaynak ayırmazken tüm giderler biz velilerin sırtına yıkılmış durumda. Yeni sistem ile birlikte seçmeli olarak sunulan ‘Peygamberimizin hayatı’ başta olmak üzere din dersleri adeta öğrencilere zorla dayatılır durumda.

Çocuklarımız okullarda demokratik ve bilimsel değerlerden uzaklaştırılıyor. Okulların ilkokul ve ortaokul olarak ayrılması, bazı okulların imam hatip olarak değiştirilmesi öğrencileri oldukça kötü etkiledi. Öğrencilerimiz çevrelerinden, öğretmenlerinden ve arkadaşlarından ayrılmak zorunda kaldılar. SBS skandalı ile sınav bile yapmayı beceremediği ortaya çıkan

MEB kısa sürede birçok değişiklik ile eğitimin niteliğini düşürdü. Biz ÖVDER olarak yaşanan tüm sorunlara karşı hep birlikte mücadeleyi daha ilerletmek için bütün velilere çağrıda bulunuyoruz.

EN BÜYÜK SORUMUZ 4+4+4 DEĞİŞİKLİKLERİ

Hüseyin Nihat Güneş (Öğrenci Veli Derneği/Veli-Der Başkanı):  Bu sene veliler ve öğrenciler olarak en büyük sorunu 4+4+4 eğitim sistemi ile birlikte gerçekleşen okul dönüşümlerinde yaşadık. Ayrılan ilk okul ve orta okullar ile imam hatibe döndürülen okullar yüzünden çocuklarımız apar topar gittikleri yeni okullarına alışamadılar ve bu eğitimin kalitesi ile başarılarını olumsuz etkiledi. Okullarda yaşanan plansız dönüşümler sonrası bir binada 200-300 öğrenci eğitim görürken diğer binalarda binlerce öğrenci eğitim görmek zorunda kaldı.

KAOS CAN ALIYOR

Bugün 3 bin 500 kişinin okuduğu okullarımız bulunmakta ve bir öğrencimiz bu kalabalık okullarda merdivenlerde yaşanan yığılma sonucu hayatını kaybetti. Yine öğrencilerimizin çoğu, okulların dönüşmesi ile birlikte yeni okullarına taşımalı eğitim ile devam etmek zorunda kaldılar. Milli Eğitim Bakanlığı servis ücret tarifelerini serbest bıraktıktan sonra 300 liranın üzerine çıkan servis ücretleri ile karşılaştık. Yine taşımalı eğitimin yaygınlaşması ile birlikte güvensiz kaçak servisler ortaya çıktı. Tüm bu yaşanan sorunlar sonucunda biz Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) olarak bugün karne alacak çocuklarımızın yaşayacağı başarısızlıkta en az payın onlarda olduğunu biliyoruz ve ailelere de çocuklarını motive etmesi gerektiğini hatırlatıyoruz. Bizler fiili olarak verilen mücadelelerin başarıya ulaştığını birçok kez gördük. Yaşanan sorunlara karşı verilen bürokratik mücadele ve yazışmalar maalesef ki bir başarıya ulaşmıyor. Bütün veliler başta okullarında olmak üzere birleşerek fiili bir mücadeleye girişmeli.