Kent hakkı için doğrudan demokrasi
TMMOB Mimarlar Odası tarafından düzenlenen Yerel Yönetimler, Kentleşme ve Demokrasi Sempozyumunda yerel yönetim tartışmaları öne çıktı.
Sinem Uğurlu
İstanbul
TMMOB Mimarlar Odası tarafından düzenlenen “Yerel Yönetimler, kentleşme ve demokrasi sempozyumu”ndan yerel yönetimlere talip olanlara mesaj var: Bunumuzun dibinde gökdelenler yükselmesin diye yerel yönetimlerde doğrudan demokrasi.
Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde gerçekleşen ve iki gün sürecek olan “Yerel yönetimler, kentleşme ve demokrasi sempozyumu” ilk gününü geride bıraktı.
‘KENTLERİMİZE HIRSIZ GİRDİ’
“Kentlerimize hırsız girmiştir.” Sempozyumun açılış konuşması yapan Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Deniz İncedayı, kentlerin başına gelenleri böyle ifade etti. Kentlerin rant politikaları doğrultusunda fiziki, kültürel ve doğal tükenişin eşiğine geldiğini ifade eden İncedayı, “Bir sabah uyandığımızda kültür merkezlerinin, tarihi alanların, yanı başımızdaki tersanenin, bir meydanın, Sulukule’nin artık yerinde olmadığını görüyoruz” dedi.
BURNUMUZUN DİBİNDE GÖKDELENLER YÜKSELMESİN DİYE
Toplam altı oturum ve bir forumun gerçekleşeceği sempozyumun ilk gününün “Kentleşme ve yerel yönetim politikaları” başlığıyla gerçekleşen ilk oturumunda, yerel demokrasi tartışmaları öne çıktı. Prof. Dr. Aziz Konukman’ın yönettiği oturumda konuşan Mimar Cengiz Bektaş, doğrudan demokrasinin yerel seçimler öncesinde yeniden düşünülmesi gerektiğini ifade ederek, “Yoksa, bir gün burnunuzun ucundan gökdelen yükseleblir. Hem de şehir plancılarına ve uzmanlara hiç sorulmadan. Kamu hırsızlığı yapabilirler. İmar planı yapılmışsa bile, o plana uyulmadan oradaki plandan daha büyük bir yapı yapılabilir” dedi.
DOĞRUDAN DEMORASİYE DOĞRUDAN ADIM
Konuşmasında “Doğrudan demokrasiye, doğrudan bir adım” olarak ifade ettiği Gezi direnişine de sözü getiren Bektaş, “Direniş en kısasından ‘Biz de varız’ diyordu. Bütün bunları bize sordunuz da mı yapıyorsunuz?’ diyordu” dedi.
Aynı oturumda konuşan Prof. Dr. İlhan Tekeli, yerel yönetim seçimlerine giderken Türkiye’de demokrasi krizi yaşandığını söyledi. İktidarın “Ben seçimleri oy çokluğuyla kazanıyorum, o halde istediğimi yaparım” demesinin demokrasi anlamına gelemeyeceğini söyleyen Tekeli, yerel demokrasinin önemine vurgu yaptı. “Toplum yerelde var olur. Burada doğrudan öğreniriz, dolaylı değil. Yerinde öğrenir, orada sosyalleşiriz. Demokrakrasinin kalitesinin burada demokrasinin gelişmesine bağlıdır” diye konuşmasına devam eden Tekeli, günümüzde yönetim anlayışında, yerelin merkez tarafından işgal edildiğini söyledi.
SAVAŞ GİBİ TALAN
Oturumun bir diğer konuşmacısı olan Doç Dr. Tarık Şengül, kentlerde yaşanan talanı anlatırken “savaş”ı bir metafor olarak kullandı. Siyasetin bir savaş biçimi olarak orataya çıktığını ifade eden Şengül, “AOÇ, Taksim Meydanı, Başıbüyük, Ayazma, Dikmen... Belli kesimin kaynaklarına, belli kesimler tarafından el koyuluyor. Düşmanın başını ezmek, düşmanın kaynaklarına el koymak taktiği bu ülkenin sınırları içinde, her gün yüz yüze geldiğimiz bir süreç olarak yaşanıyor” dedi.
TOPLUMCU BİR YEREL YÖNETİM ANLAYIŞI
“Yerel Yönetimler, kentleşme ve demokrasi sempozyumu” nun açılış konuşmasını yapan Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ eliyle kentlere müdahalenin arttığını ve Başbakan Erdoğan’ın da Türkiye belediye başkanı gibi yetkilere kavuştuğunu söyledi. Kentleri betonlaştıran yasa tasarılarının gündeme geldiğini söyleyen Muhcu, bu dönemde meslek odalarının da yok edilmek istendiğini ifade etti. Kent suçlarınnın ortaya çıktığı 17 Aralık rüşvet ve yoksulluk operasyonuna da değinen Muhcu, sürecin takipçisi olacaklarını söyledi.
TMMOB Yönetim Kurulu başkanı Mehmet Soğancı da, arazi rantına endekslenmiş bir kent ekonomisi anlayışının olduğunu dile getirerek, TMMOB’un toplumcu, demokratik ve halkçı bir yerel yönetim anlayışı benimsendiğini söyledi. (İstanbul/EVRENSEL)