KESK davası başladı; Bizim evimizden balya balya para çıkmadı
29'u tutuklu 56 KESK'linin yargılandığı davanın ilk duruşması öncesi yapılan açıklamada KESK'li tutukluların 11 aydır hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulduğu belirtilerek, "Adalet kime neye göre işliyor bu ülkede?" diye soruldu. Mahkeme kimlik tespiti ve ardından sanık savunmalarıyla başladı.
KESK'e yönelik olarak 19 Şubat 2013 tarihinde yapılan ve 29'u tutuklu 56 KESK üye ve yöneticisi hakkında açılan davanın Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'ndaki İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek ilk duruşması öncesi adliye önünde bir araya gelen KESK, Eğitim Sen ve Avrupa'dan gelen emek örgütleri temsilcileri basın açıklaması düzenledi. " KESK'li tutsaklar serbest bırakılsın", " KESK'e dokunma", " Susmadık susmayacağız direneceğiz" pankartlarının açıldığı eylemde " Aşure dağıtmak suç değildir" ve " Grup Yorum konserine gitmek suç değildir" dövizleri taşındı. " KESK'li tutsaklar serbest bırakılsın", "KESK'li tutsaklar onurumuzdur" sloganlarının atıldığı eylemde söz alan KESK Genel Başkanı Lami Özgen, tutukluların haksız ve hukuksuz bir şekilde 11 aydır cezaevinde olduğunu söyledi. İddianamede 8 Mart'a katılmak, grev yapmak, sendikal toplantılara katılmanın suç unsuru olarak gösterildiğini ifade eden Özgen, baskılara karşı mücadele edeceklerini söyledi.
'HANGİ POLİS B.E.'Yİ VURDUĞU İÇİN YARGILANIYOR'
Özgen'in ardından Çağlayan Adliyesi'nin önünde basın açıklaması yapmak isteyen Halk Cephesi üyelerine kalkanlar ve biber gazı ile müdahale eden polisler, slogan atan bir yurttaşı susturmak için darp etti. Yaşanan gerginliğin ardından açıklama yapan Halk Cephesi üyesi Gökçe Uluada, KESK'li tutukluların 11 aydır hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulduğunu söyledi. " Adalet kime neye göre işliyor bu ülkede?" diye soran Uluada, Gezi direnişi sırasından başından yaralanan ve hala koma olan B.E.Yi hatırlatarak, " Soruyoruz hangi polis Çağlayan Adliyesi'nde B.E'yi vurduğu için yargılanıyor. Bugün halkın çocuklarını vuran katiller aramızda geziyor. AKP'li bakanların dillerinden düşürmediği 'hukuk devletinde yaşıyoruz' yalanına inanmamızı mı istiyorlar" diye sordu.
'TUTSAKLAR SERBEST BIRAKILSIN'
"Tayyip Erdoğan, kendi saltanatını sürdürecek 75 milyon kendisine boğun eğecek diye düşünmesin sakın. Halk ayaklanması iktidara verilen en güzel cevaptır" diyen Uluada, " AKP'nin gerçek yüzü yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda gün yüzüne çıkmıştır" dedi. 29'u tutuklu 56 KESK üye ve yöneticisini yargılayan mahkemenin yolsuzluk yaptığı iddiasıyla suçlanan Bilal Erdoğan'ı yargılamadığını belirten Uluada, KESK'li tutukluların serbest bırakılmasını talep etti.
Yapılan açıklamanın ardından duruşmaya geçildi.
'TEK ÖRGÜTÜM KESK'
Mahkeme kimlik tespiti ile başladı. 11 ay süren tutukluluğun ardından ilk kez hakim karşısına çıkan kamu emekçileri, duruşmaya, “Devrimci avukatlara özgürlük” kokartlarıyla katıldı.
Sanıklar ve avukatları, 900 sayfalık iddianamenin okunmamasını sadece sanıklar hakkında iddia edilen suçların ve istenen cezaların okunması talep etti. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'nin iddia edilen suçları ve sevk maddelerini okumasından sonra sanık savunmalarına başlandı.
İlk savunmayı tutuklu 38 yıllık eğitim emekçisi Selvi Polat yaptı. 25 yıldır sendikal faaliyet yürüttüğüne vurgu yapan Polat, “25 yıllık sendikacılık pratiğimde farklı ne yaptım ki buradayım” diye sordu. Silahlı Terör örgütüne üye olmak suçuyla yargılandıklarını söyleyen Polat, “Nerde silahlar, bombalar, istihbaratlar nerde. Ben iddianamede bunları görmedim” tepki gösterdi. Polat, üyesi olduğu tek örgütün KESK olduğunu söyledi.
ŞİŞİRME İDDİANAME
Evine yapılan baskını anlatan Polat, “Bir devlet memurunun kapısını kırarcasına çalmak. Pijamasını giymesine bile izin vermemek. Bu nasıl demokrasi bu nasıl adalet” dedi. Ailesine haber vermek istediğini ancak polisler tarafından izin verilmediğini söyleyen Polat, opesyon tutanağına ise, polislerin ailesini aramak istemediği şeklinde yansıttığına dikkat çekti. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bakan çocuklarının gözaltına alınmasını eleştirdiğini hatırlatan Polat, “Ben 38 yıllık bir devlet memuruyum. Benim evimi basmaları doğru mu? Bunu reva görenler bakan çocukları için ‘Bir telefonla gelirler” dedi. ,
İddianamenin şişirme olduğunu belirten Polat, tatil fotoğraflarının dahi iddianameye delil olarak konulduğunu belirterek, “38 yıllık öğretmenim bir tatili mi çok gördünüz”? sözleriyle tepkisini dile getirdi. İddianamedeki telefon tapelerine de değinen Polat, 2 yaşındaki çocukla yaptığı telefon görüşmesinin bile delil sayıldığına dikkat çekti. İddianamede KESK’in 4+4+4 eğitim sistemine karşı yaptığı eylemler ve grevlerin de iddinameye delil olarak girdiğini söyleyen Polat, “Ben yüzzlerce eyleme katıldım bunların hepsi demokratik ve meşru eylemlerdir” dedi Polat’ın savunmasını bitirmesinin ardından salonda “Emekçiyiz, haklıyız, kazanacağız” sloganları yükseldi.
‘SUSMA HAKKI DELİL SAYILDI’
Tutuklu Tüm Bel- Sen üyesi Nazmiye Akkaya da, operasyonun KESK’in mücadelesine yönelik olduğunu söyleyerek, “Hakkımda ilk kez yasa dışı örgüt üyesi tanımını yapan siyasi polistir” dedi. Evinde yapılan aramada yeğenlerine ait kamera görüntüleri ve aile albümlerine de el konulduğuna dikkat çeken Akkaya, susma hakkını kullanmasının bile örgüt üyeliğine delil sayıldığını belirterek, “28 ilde aynı gerekçelerle açılan davalarda Türkiye sorumlusu olduğu söylenen kişiler serbest bırakıldı. Bu davalarda tutuklu kalmadı. Soruyorum bu ülkede kaç tane hukuk var” diye sordu. Savunma veren diğer kamu emekçileri de haklarındaki suçlamaları redderek tahliyelerini istedi.
AVRUPA’DAN DESTEK
Duruşmaya KESK Genel Başkanı Lami Özgen, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören, Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Hüseyin Demizdizen, Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, CHP’li milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Hüseyin Aygün’ün yanı sıra, Uluslararası Sendika Konfederasyonu temsilcisi Nadime Thevent, Avrupa Kamu Hizmetleri Sendikaları Konfederasyonu temsilcisi Carola Fischboch, Uluslararası Sendikal Haklar için Hukukçular Birliği temsilcisi William St-Michel İsveç Sendikalar Konfederasyonu temsilcisi Lars Bengtsson ve İngiltere Öğretmenler Sendikası temsilcisi Abdullah Muhsin de katıldı.
Evrensel'i Takip Et