22 Ocak 2014 06:00

İşte, Avcı'nın örnek gösterdiği ABD üniversite modeli

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, üniversiteye girişte ‘sınav’ kalkacak dedi ancak yeni sistem için ABD modelini örnek gösterdi. Avcı'nın örnek gösterdiği ABD’de bir üniversite öğrencisinin yıllık eğitim harcaması 'devlet üniversitelerinde' 20 bin dolar!

İşte, Avcı\'nın örnek gösterdiği ABD üniversite modeli
Paylaş

Metin AKARSU
İstanbul


Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı dershanelerin dönüştürülmesi kapsamında yapılan çalışmalar arasında, üniversiteye giriş sınavı olan YGS’nin kaldırılmasının da olduğunu açıkladı. Bakan, üniversiteye girişte sınav sistemine son verileceğini ve ABD’de devam eden sistemin örnek alınacağını söyledi. Bu açıklama “öğrencilere müjde” başlığıyla sunulurken uygulamaya 2-3 yıl içinde geçileceği ifade edildi. Ancak ABD’de bir öğrencinin üniversite eğitimi için yapılan harcamalar devlet üniversitelerinde ortalama yıllık 20 bin doları buluyor.
Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Hüseyin Aksoy, Bakanın açıklamasının arka planına odaklanırken; yeni olası sistemin Türkiye’de uygulanmasının eşitsizliği ve adaletsizliği daha da arttıracağını söylüyor.
Bu tespitinin iki yönü var. Birincisi, ABD’deki sistem esas olarak üniversitelerin “kendi kaynaklarını kendisinin yaratmasına”, başka bir deyişle “Daha çok para kazanmasına” dayanıyor. Türkiye’de bu durum “üniversitelerin mali özerkliği” adıyla tartışılıyor. Doç. Dr. Aksoy, ABD üniversitelerinde en güçlü birimin mali birimler olduğunu belirtirken, öğrencinin ancak yeteri kadar parası varsa üniversiteye girmekte zorlanmadığını vurguluyor. Yani bu modelle; parası olanın üniversiteye girebilmesi genel bir ilke haline geliyor.
Aksoy devletin “Sınavları kaldırıyorum” diyerek halka “Cambaza bak” aldatmacasını uyguladığını ifade ederken, devletin asıl yapması gerekenin kamu eğitim sistemini güçlendirerek, tüm kamu okullarının tek başına, üniversiteye girebilmek için yeterli eğitimi vermesini sağlamak olduğunu söylüyor.

ÜNİVERSİTE SEÇİYOR
İkincisi; ABD’de üniversitelere girebilmek için, akademik not ortalaması, belli kişi ve kurumlardan alınmış referanslar, kültürel, sportif ve sanatsal başarılar ve ödüller gibi birden çok kıstas mevcut. Yani, öğrenci üniversiteyi değil, üniversite öğrenciyi seçiyor. Aksoy “Kamu okullarında sportif ve sanatsal eğitim için, program dışı etkinlikler için ne kadar bütçe ayırıyorsunuz ki öğrencilerden bu alanda başarı bekliyorsunuz?​” diye soruyor ve öğrencilerin bu ‘başarılar’ içinde ekstra para harcaması gerekeceğini belirtiyor.  Doç. Dr. Hasan Hüseyin Aksoy, ABD’de uygulanan üniversite sisteminin tamamen işletmeci bir mantığa sahip olduğunu dile getiriyor. Yeni YÖK yasa tasarısında da yer alan “işletmeci üniversite” kriterleri ile ABD’de yer alan sistem arasında pek çok paralellik olduğunun altını çiziyor. Bu sistemle üniversite, öğrenci seçerken “az masraf-çok gelir” hesabı yapıyor. Öğrenci üniversiteye kayıt olurken ilk yaptığı, üniversitenin finansman birimini, ödeme koşullarını yerine getireceği ya da finansör bulacağı konusunda ikna etmek oluyor.

40 BİN DOLARA KADAR ÇIKIYOR
2011-2012 yılı rakamlarıyla, ABD’de bir öğrencinin üniversite eğitimi için devlet üniversitelerinde ortalama yıllık 20 bin dolar, özel üniversitelerde ise ortalama 30-40 bin dolar harcanıyor. Aksoy, ABD’de öğrencilerin pek çoğunun bursunu ödeyebilmek için öğrenciliği süresinde çalışmaya ya da askerliğe zorlandığını belirtiyor. Aksoy’a göre böyle bir sistem Türkiye’de üniversiteleri, öğrencilerin ailelerinin gelirlerine göre homojen hale getirecek. “Türkiye’de hiç değilse şimdilik, sosyal devlet söylemlerinin güçlü olduğu zamanlardan kalan bazı uygulamalar sürüyor. Üniversiteye girdiğinizde, üniversitedeki yaşam ve sistem içindeki eğitim olanakları bakımından kısmi olarak sosyal statünüz eşitleniyor. Devlet bunu size, yurt, yemek yardımı, kredi ve burs gibi yollarla sağlıyor” diyen Aksoy, ABD’deki sistemin ise öğrencileri daha üniversiteye girerken ekonomik statülerine, gelir düzeylerine göre daha belirgin bir şekilde ayırdığını belirtiyor.
Öte yandan ABD eğitim sistemi, pek çok konuda olduğu gibi eyaletlerin eğitimde söz sahibi olduğu bir sistem. Eyaletler müfredatlarını, eğitim yasalarını, istihdam politikalarını kendileri belirliyor.

HARCANAN PARA ARTACAK
TÜRKİYE’de okullar arasındaki eşitsizlik de ayrı bir sorun. Aksoy, Türkiye’de bir okulda öğrenci başına 2 bin lira bile harcanmazken bazı okullarda öğrenci başına harcanan miktarın 20 bin lirayı bulduğunu hatırlatıyor. Bu sistem Türkiye’de özel okullara, özel nitelikli devlet okullarına ve daha çok “bağış” ile daha iyi eğitim veren okullara giden öğrencilerin, bu desteklerden yoksun adayları sistematik olarak elemeleri demek. Aksoy, üniversiteler için kısılan kamu harcamaları nedeniyle kendi kaynağını yaratmak zorunda kalan üniversitenin, gözünü ailenin cebine ve piyasadan gelecek projelere, piyasa desteğine dikeceğini ve bunun yol açacağı en büyük sorunun ise yoksul öğrencilerin üniversitelerinden uzaklaştırılması olacağını belirtiyor.

ABD İLE TÜRKİYE ARASINDA UÇURUM VAR
Dr. Erkan Aydoğanoğlu (Eğitim Sen Eğitim Uzmanı): Üniversiteye girişte sınavın kaldırılması ilk bakışta olumlu gibi görülse de, sorunun sadece sınavın kaldırılması olmadığı çok açık. Türkiye’de ilkokuldan üniversiteye kadar eğitimin bütün aşamalarında yaşanan yapısal sorunlar çözülmeden, toplumda ve eğitimde giderek derinleşen eşitsizlikler ortadan kaldırılmadan sınavsız geçiş modeli tartışması yapmanın hiç bir anlamı yok.
Eğitimin temel sorunlarını çözmek yerine daha da derinleşen uygulamalara imza atanların üniversiteye sınavsız geçiş gibi çok ciddi bir altyapı hazırlığı gerektiren bir konuda ülkenin özgül koşullarını göz ardı ederek ABD gibi Türkiye eğitim sistemi ile en küçük bir benzerliği olmayan bir ülkenin eğitim sistemini kendisine örnek alması dikkat çekici.
Yapılması gereken, kamusal bir anlayışla okul öncesi eğitimden başlayarak herkesin kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim almasının sağlanması ve öğrencileri körelten, onları birbiriyle rekabete iten bütün eşitsizliklerin ortadan kaldırılması olmalı. Bunlar yapılmadan, dünyanın en iyi sistemini de getirseniz, olumlu sonuç almanız mümkün değil”

ÖNCEKİ HABER

Yatağan işçisi, erteleme değil iptal istiyor

SONRAKİ HABER

17 Aralık bir turnusol olacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...